SP lideri Karamollaoğlu açıkladı! Asgari ücretlinin maaşı ne olacak?

Saadet lideri Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanının maaşına yapılacak yüzde 26'lık zam oranı ile ilgili eleştirilerde bulundu. Karamollaoğlu, 'Peki işçinin, memurun, emeklinin maaşı ne olacak? Cumhurbaşkanının maaşının artması ile beraber, külliyenin de masrafları da üç mislini çıkarıldı. Ne oldu da masraflar böyle üç misline çıkarıldı? Herhalde tatil köyü olarak yapılan külliyeye ek binalardan dolayıdır diye düşünüyorum' dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında başta 2019 yılı bütçe rakamları olmak üzere gündemin önemli konuları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“ÇÖKÜŞÜN ÖZETİ”

Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlanan ‘2019 Bütçesi' ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak basın toplantısına başlayan Karamollaoğlu, 72 milyar TL olarak beklenen bütçe açığının 80 milyar 360 milyon TL'ye yükseldiğine dikkat çekerek, “Bu tablo Osmanlı Devleti'nin çöküşünden önceki son 80 yılını özetidir. Çünkü açık verdikçe borçlanırsınız, borçlandıkça açık verirsiniz. Sonra bu açığı kapatmak için menkul, gayrimenkul sahip olduğunuz bütün değerleri elden çıkarmak zorunda kalırsınız. İşte maalesef bu noktaya gelinmiştir. Elde kalan bütün varlıkların bir bir elden çıkarılması da bunun sonucudur” dedi.

FAİZ ÖDEMELERİNE DİKKAT ÇEKTİ

Bütçede yine en dikkat çeken rakamın faiz ödemeleri olduğunu belirten Karamollaoğlu, “2018 bütçesindeki faiz gideri 71,7 milyar liraydı. Peki, 2019 Bütçesindeki faiz ödemesi ne kadar? 117.3 milyar lira. Gerçekten korkunç bir tablo. Bunun bir tek anlamı var? Yine milletin alın teri, emeği faiz yoluyla bir avuç rantiyeciye aktarılacak. Siz faize bir yılda 117 milyar lira ödeyeceksiniz, sonra kalkıp emeklilikte yaşa takılanları yük olarak göreceksiniz. Bu ülkenin üzerindeki en büyük yük sizsiniz. Borç almayı maharet sayan anlayışınız maalesef ülkeyi ekonomik bir felaketin eşiğine getirmiştir.” ifadelerini kullandı.

“İŞÇİ, EMEKÇİ YOK, RANTİYECİ VAR”

Görüşülen bütçe rakamlarının iktidarın kimliğini ve yönetme becerisini ortaya koyduğunu da vurgulayan Karamollaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu rakamlar üzerinden 2019 bütçesinin röntgenini çektiğimizde 4 sonuç görüyoruz. Bu bütçe Türkiye bütçesi değil külliye bütçesidir. Bu bütçe üretim bütçesi değil tüketim bütçesidir. Bu bütçe kalkınma bütçesi değil oyalama bütçesidir. Bu bütçede. Emekli yoktur. Asgari ücretli yoktur. Memur, işçi, emekçi yoktur. Kıt kanaat ayakta durmaya çalışan esnaf ve sanatkâr yoktur. Çiftçi, üretici yoktur. Aslan payı her yıl olduğu gibi bu yılda rantiyeciye, bir avuç mutlu azınlığa aktarılacaktır. Yine en çok faiz lobisi kazanacaktır. Rakamlar bunun habercisidir.”

“SORUNLARI BİTİREMEZSİN”

Denk bütçe yapmadan, havuz sistemi kurulmadan bu sorunların ortadan kalkmayacağına değinen Karamollaoğlu, “Üretim ve ihracat seferberliği başlatmadan ekonomiyi düzeltemezsiniz. Her işin başına, önce ahlak ve maneviyat düsturunu koymadan haksızlığı ve ahlaksızlığı önleyemezsiniz. Şahsiyetli bir dış politikaya geçmeden sözü dinlenir itibarlı bir devlet haline gelemezsiniz.” diye konuştu.

DANIŞTAY'IN ANDIMIZ KARARI

Haftanın önemli gündem başlıklarından olan ‘Andımız' tartışmaları ile ilgili de görüşlerini paylaşan Karamollaoğlu, konunun sanki tüm sorunların nedeni haline gelmesini eleştirdi. Karamollaoğlu, “Ekonomimiz alev almış kriz her yeri sarmış durumdadır. İçinde bulunduğumuz coğrafya ciddi karışıklıklar ile karşı karşıyadır. Sosyal politikalar iflas etmiş, toplum cinnet hali içerisindedir. Gençlerimiz bugün elimizden kayıp gitmekte alkol ve uyuşturucu ilkokul sıralarına kadar inmiş vaziyettedir. Adalet yara almış, yargıya güven ortadan kalkmıştır. Peki, bunca badire ve felaketin içerisinde biz neyi tartışmak zorunda kalıyoruz Andımız ve İş Bankası hisselerini. Buradan muhalefete seslenmek istiyorum iktidarın bu basit gündem değiştirme taktiklerine aldanmayınız. Bizim meselelerimizin aciliyetli konular olması elzemdir.” şeklinde konuştu.

ENDİŞEMİZ BUNLARDA MASAYA MEKTUP BIRAKIP GİDECEK

“Türkiye'de yaşanan son gelişmeler ortaya koyuyor ki Türkiye yönetilemiyor” diyen Karamollaoğlu, konuşmasına manidar bir hikâye anlatarak şöyle devam etti: “Yeni göreve başlayan Sadrazam masasının üzerinde 1 not 3 zarf görür. Notta başın sıkıştığında mektupları sırası ile aç der. Bir süre sonra halkın yönetimden şikâyetçi olması ile aklına mektuplar gelir ve ilkini açar. Mektubun içerisinde ‘yapamayacak olsan bile sürekli vaatte bulun' diye yazar. Sadrazam vaatleri sıralar ve bir süre rahatlar. Lakin halk yeniden şikâyetçi olmaya başlayınca 2. Mektubu açar. O mektubun içerisinde ise ‘kendinden önceki yönetimleri suçla' yazar. Bir müddet işler böyle gider lakin halk yine şikâyetçi olunca son mektubu açar ve şu satırları görür, ‘3 Mektupta senden sonra gelecek olan için yaz'. Endişemiz şu ki iktidar görevi devrettiğinde masasının üzerinde 3 mektup bırakıp gitmiş olacak.”

“BİZİM KIRMIZIÇİZGİMİZ…”

Son dönemlerde herkesin bir kırmızıçizgi açıklama yarışına girdiğini ifade eden Karamollaoğlu, “Bu konuda bizimde bir takım kırmızıçizgilerimiz var. Bizim kırmızıçizgimiz; adalet arayan mağdurlardır. Fitre parasına muhtaç hale getirilmiş asgari ücretlilerdir. Şeker fabrikası işçileri ve mahsulü para etmeyen çiftçilerimizdir. Borç mağduru milyonlardır. Atanamayan öğretmenler, iflas eden esnaf ve tüccarlardır. Oğluna okul pantolonunu alamayan babalardır. Velhasılı kelam bizim kırmızıçizgimiz bu memleketin selameti ve insanlarımızın huzurudur.” dedi.

“MAĞDURİYETLERİ GİDERMEK DEVLETİN GÖREVİDİR”

Diğer bir önemli başlık olan ‘Af' ile ilgili de konuşan Karamollaoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanın dediği gibi devletin ancak kendisine karşı işlenen suçlarda af yetkisi vardır. Lakin bu açıklama yeterli değildir. Bugün binlerce mağdur söz konusudur. FETÖ ile irtibatı olmayan ve yahutta tıpkı kendileri gibi kandırılan gariban insanlarla hapishaneler doludur. Hala 28 Şubat mağdurları hapis yatmaktadır. Bunların bu mağduriyetlerinin giderilip bu insanların tekrar topluma adapte olması için gerekli çalışmayı yapmak devletin görevidir. Yoksa toplum sosyal bir infialin bir çöküşün eşiğine gelmiş bulunmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

“İŞÇİNİN, MEMURUN, EMEKLİNİN MAAŞI NE OLACAK?”

Basın açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanının maaşının arttırılması ile ilgili soruyu şöyle cevapladı: “Peki işçinin, memurun, emeklinin maaşı ne olacak? Cumhurbaşkanının maaşının artması ile beraber, külliyenin de masrafları da üç mislini çıkarıldı. Ne oldu da masraflar böyle üç misline çıkarıldı? Herhalde tatil köyü olarak yapılan külliyeye ek binalardan dolayıdır diye düşünüyorum.”

Karamollaoğlu, “Yaklaşan yerel seçimlerde diğer partiler bir ittifak gündeme gelebilir mi?” diye sorulan soruyu ise, “Biz mahalli seçimlerde genel merkez düzeyinde ittifaklar yapılabileceği kanaatinde değiliz. Bunu pek doğru da bulmuyoruz.” diye cevapladı.

Kaynak: Sözcü

Bakmadan Geçme