Takva: Van TSO hepimizindir odamızın yıpratılmasına izin vermeyiz

Gazetecilerle bir araya gelerek açıklamalarda bulunan Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, 'Oda binasının bir katını üyelerimize daha iyi hizmet sunmak için yeniledik. Bazı kişiler yalan ve iftira atarak savcılığı suç duyurusunda bulunmuş ve sosyal medyada aslı astarı olmayan ithamlarda bulunmuşlar. Polis ekipleri gelip yeni yapılan yerin fotoğrafını istemiş ve arkadaşlarımız fotoğrafları, belgeleriyle birlikte teslim etmiş, Van TSO'ya zarar vermek isteyen birileri sosyal medya hesabında aslı astarı olmayan ithamlarda bulunarak ilimizin en büyük meslek odasını yıpratmaya çalışmışlardır. Van TSO hepimizin, bizler burada olduğumuz sürece kimsenin odamızı yıpratmasına izin vermeyiz. Van TSO kentin sorunlarını, sıkıntılarını çözmek, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak için gayret sarf ediyor' dedi. 

Vansesi Gazetesi'nden Burhan Ergin'in haberine göre Van TSO Başkanı Necdet Takva beraberindeki Başkan Vekili Fevzi Çeliktaş ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basınla bir araya gelerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

“VAN'DA KEYİFLİ BİR SEÇİM SÜRECİ GEÇİYOR”

31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimlere değinen Takva, “Bildiğiniz üzere ülkemizde yerel seçimler 31 Mart tarihinde yapılacak. Şehrimizde de her zamankinden biraz daha hareketli, daha çekişmeli, siyasal zeminin kaygan olduğu bir süreç şehrimiz için ilerliyor. Dolayısıyla ben bunu demokrasinin bir kazanımı olarak değerlendiriyorum. Özellikle çok farklı siyasi patilerin, siyasi aktörlerin, adayların gündemde olması ve kentin yönetimi konusunda iddialarını ortaya koymalarının önemli olduğunu düşünüyorum. Umuyor ve diliyorum ki şehrimiz bu çok sesli, çok aktörlü, siyasal süreci alışkanlık haline getirir. Şehrimiz siyahın ve beyazın hegemonyasının ötesinde bir gri alan içerisinde, kendi özgür iradesiyle kararını verir diye düşünüyorum. Son 15 yıl içinde gerçekleşen seçimlerden farklı olarak daha keyifli, çok aktörlü, çok siyasal anlayışlı bir süreç olduğunu, bunun basını da yorduğunu hissediyorum” diye konuştu.

“VAN ALIŞVERİŞ FESTİVALİNİN İLK GÜNKÜ HEYECANINI YAKALAMALIYIZ”

15 Mart 5 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Van Alışveriş Günleri etkinliğiyle ilgili açıklama yapan Takva, “Şehrimizin çok ciddi sorunları ve problemleri var. Yıllardır söylüyoruz. İlimiz kara sınır kentidir. Kara sınır kentinin sağlamış olduğu avantajlardan yararlanmak yerine yıllardır bunun dezavantajlarıyla karşı karşıya kaldık. Halk deyimiyle söylüyorum hepimiz bir cerikan mazot için birçok gencimizi sınır boylarında kaybetmiş olmanın aslında bir zenginliğe erişmekten çok böyle olaylarla anıldığı zamanlardan bugünlere geldik. Bugün artık İran turizmi gerçeğini konuşuyoruz. 2015 yılından bu yana kent İranlı turistlerle hareketli ve dinamik bir hale geldi. Van Alışveriş Festivalini bu yıl 15 Mart-5 Nisan tarihleri arasında düzenliyoruz. Van Alışveriş Festivalini yaptığımız ilk günkü heyecanı yakalamalıyız. Biz 2 yıl yaptıktan sonra Van Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi'ne devrettik. O dönemde de bundan duyduğumuz memnuniyeti dile getirmiştik. Daha güçlü kurumların markalaşmış bir festivali sahiplenmeleri ve bunu geliştirip daha üst düzeylere taşıma çabalarını da olumlu bulduğumuzu, bununda kente faydasının olacağını, kentin yarar sağlayacağını kamuoyuyla paylaşmıştık. Bundan hiçbir rahatsızlığımız yok. Yalnız yerel seçimler ve Ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle belki bir lansman toplantısı olmadı. Pandemiden dolayı 2 yıl Van alışveriş festivalini yapamamıştık. O süreçte yapmamızın olanağı da yoktu. Çünkü hedef kitlemiz İran turizm pazarıydı. Dolayısıyla o dönem Kapıköy Sınır Kapısı'nın bir yıl kapalı kaldığı zamanları hepimiz hatırlıyoruz. O dönemin kent ekonomisi üzerinde nasıl bir tahribata yol açtığını da yaşayarak görmüş olduk. Arkadaşlarımız Cumhuriyet ve Maraş caddesinde esnafın yoğun olduğu yerlerde afiş ve görseller dağıtarak işyerlerine asmalarını isteyerek, farkındalık oluşturdular. Bunlara sahip çıkmanızı istiyorum. Çünkü burada konuşulan veya önemli bir fikri kamuoyuna mal edemezseniz, kamuoyu bunu sahiplenmezse bunun bir anlamı kıymeti harbiyesi olmuyor” ifadelerini kullandı.

“VAN SÜREKLİ NÜFUSU ARTAN BİR KENT”

Takva açıklamasının devamında, “Şehrimizin derinleşen işsizlik sorunu var. Bu işsizlik sorunu aynı zamanda iş dünyası üzerinde yoğun bir baskı oluşturuyor. Yeni iş alanlarına, yeni yatırım alanlarına, yeni perspektiflere ihtiyacımız var. Son 5 yıldır Van'da en fazla konuşulan istihdam alanı olarak özellikle tekstil, sanayiindeki gelişmeler ve buna bağlı olarak çağrı merkezlerinde geldiğimiz düzey, Van'ın işsizlik sorununa bir nebze de olsa katkı sundu. Bildiğiniz üzere çağrı merkezleri nitelikli iş gücü istihdamını hedefliyor ama tekstil daha çok niteliksiz iş gücü istihdamını hedefleyen bir sektör, dolayısıyla paralel bir büyüme olduğunu, bu iki sektöre de bizim ihtimam göstermemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu ikisi çok önemli, bu iki sektörde faaliyet gösteren firmaların mutlaka sahiplenilmesi, sevilmesi, yardımcı olunması, ön açıcı yaklaşımlar içerisinde olması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bunlar bizim gelecekte üzerinde durmamız gereken meselelerdir. Bu bahsettiğim sorunlar 31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimlerin ardından Büyükşehir ve ilçelerin yönetiminde iktidar olacak aktörlerin gündeminde olması gereken temel meselelerdir. Bu vesileyle onlara da bu çağrılarımızı yinelemiş olalım. Van sürekli nüfusu artan bir kent, örneğin 2009-2010 yıllarında nüfusumuz neredeyse 900 bin civarındayken, şu an 1 milyon 150 bin civarındadır. Orantısız bir büyüme var. Neye göre orantısız büyüme, deprem felaketi ve sonrasında gayri safi hasılada 81. sırada olmasına rağmen nüfusun bir artış trendi var. Bu orantısız, hazırlıksız yakalandığımız bir süreç, bu süreci de yönetmek gerekiyor. Dolayısıyla bu durum kentin mülkü amirleri, iktidar temsilcileri, yerel yöneticilerinin gündeminde olması gereken meselelerdir” ifadelerini kullandı.

“ÜYELERİMİZİN HAK VE MENFAATLERİNİ KORUYORUZ”

Üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak için gayret sarf ettiklerini belirten Takva, “Ne yazık ki şehrimizde çok derin bir trafik sorunu var. Buna dairde zaman zaman kamuoyunu bilgilendiren, öncelikli olarak üyelerimizin ve halkın taleplerini gündeme getirme konusunda temel yaklaşım içerisindeyiz. Şehirde olup biten herşeye dair duyarlı bir Van TSO yönetimi olduğunu söylemem gerekiyor. Ülke genelinde ekonomik kriz var. Bu kriz sürecinde üyelerimizin en az hasarla, çok fazla hırpalanmadan, çok fazla zarar etmeden, çok fazla dibe vurmadan bu süreci atlatabileceğimize ilişkin felsefemizi ve teorilerimizi ortaya koyuyoruz. Bu konuda da günümüzün büyük bir kısmını neredeyse üyelerimizin özellikle bankalarla, kamu bürokrasisiyle, kurumlarla, belediyeyle, valilikle ve diğer kamu hizmeti alan kurumlarla olan ilişkilerini düzenlemeye yönelik faaliyetler yürütüyoruz. Van TSO yöneticileri öncelikle üyelerinin hak ve menfaatlerini korumaya yönelik yaklaşımlar içerisinde olur. Bu çerçevede de mekânsal ve teknolojik değişiklikler yapıyoruz. Bu çerçevede de odamızın hizmet standartlarını en üst düzeyde tutma gibi bir temel yaklaşım içerisindeyiz. Bu çalışmalarımız devam ediyor. 2022 yılının ekim ayında başlayan ve aralık ayına kadar süren bir seçim sürecimiz vardı. Seçim sürecinden sonra da Meclisimiz teşekkül etti ve seçim sürecinde yaşanan problemlerin yargısal süreci var. Yargı süreci devam ediyor. O süreçleri takip ediyoruz. Haklı olduğumuz konuları takip ediyoruz. Bununla ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor” dedi.

“6 ŞUBAT BİZİM İÇİNDE BİR MİLAT OLDU”

Takva, “6 Şubat depremleri hepimizin hayatını olumsuz etkiledi. 50 binden fazla insanımızın hayatını kaybettiği bir dönemden geçtik. 10 ili etkileyen büyük bir yıkım yaşandı. İstesek de istemesek de bunun etkilerini hepimiz yaşıyoruz. 6 Şubat bizim içinde bir milat oldu. O dönemde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin kalıcı konut kampanyasına destek olmak için bütçemizin bir kısmını onlara aktardık. AFAD'ın acil tedbirler kapsamında alması gereken faaliyetlere ilişkin bütçemizin bir kısmını da oraya aktardık. Aynı zamanda bizim hem üyelerimizden, hem kendi imkan ve olanaklarımızla 10'dan fazla tır'ı deprem bölgesine göndererek ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. O dönemde ulaşım ve lojistik de ciddi sorunlar vardı. Biz sadece Valilik YİKOB hizmetlerinde ve İpekyolu Belediyesi'nin mallarının sevkiyatını gerçekleştirmek için 10 adet tır kiraladık ve ücretini biz ödemek suretiyle toplanan malzemelerin deprem bölgesine ulaştırılmasına çaba harcadık. Aslında o süreç devam ediyor. Van deprem bölgesinde de imkanları ölçüsünde Türkiye'de fark yaratacak bir kentsel duyarlılık gösterdi. Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum” şeklinde konuştu.

“BESİ OSB YATIRIM PROGRAMINA ALINDI”

Besi OSB'nin yatırım programına alındığı müjdesini veren Takva, “2021 yılından beri Besi OSB'nin yatırım programına alınması konusunda ciddi çaba harcıyorduk. Yatırım programına alınacak ilk Besi Organize Sanayi Bölgesi olmasına rağmen 6 Şubat depreminden sonra kaynakların deprem bölgesine yönlendirilmesiyle süreç aksadı. Geçtiğimiz gün Tarım Bakanımız ilimizi ziyaret etti. Biz daha düşük bir bedelle sürecin başlatılması gerektiği ricasında bulunduk. Sayın Bakanımız sağolusun en kısa zamanda uygun bedelle Besi OSB'yi yatırım programına alınacağını ifade etti. Besi OSB, Van Ticaret ve Sanayi Odası'nın belki de en önemli projelerinden biridir. Van Organize Sanayi Bölgesi bugün 10 binin üzerinde istihdam sağlıyor. Bizden önceki yöneticilerin de organize sanayi bölgesini kurma konusunda samimiyetle ortaya koymuş oldukları irade vardı. Van TSO 3 ortaktan biriydi. Van TSO kendi bütçesinden bugünkü Van Organize Sanayi Bölgesi'nin temellerini atan bir meslek odasıdır. Dolayısıyla 7 yıldır uğraştığımız, emek verdiğimiz Besi Organize Sanayi Bölgesi iz bedelle yatırım programına alındı. Buna herkesin sahip çıkması gerekir. Yaklaşık 4 milyon metrekare alan üzerine 187 işletme, 40 binden fazla büyükbaş hayvanın besiye alınacağı, doğrudan 4 bin istihdam yaratacak bir alandan bahsediyorum. Dolayısıyla orada bir organize sanayi bölgesi var. Birinci etabı bahsettiğim nicel rakamlarla devam ediyor. Kendini yemeni üreten, kendi enerjisini üreten biyogaz tesisleriyle ve entegre et ve et ürünlerinden oluşacak, ileri işlem tesisleriyle kompleks olacak. Mevcut Van Etin karşısındaki Gürpınar, Gevaş ve Edremit üçgeninde bulunan alanda yer alacak. Yaklaşık yüzlerce yıldır ekonomi dışında olan bir alanın ekonomiye kazandırılması yönünde mevcut yönetici arkadaşlarımızın da desteğiyle projeyi başlatmıştık. Projede 11 ortak var. En büyük katkı Van TSO'nundur. Dolayısıyla bugüne kadar takibini de biz yaptık. Gönül isterdi ki 2020,2021 yılında bu teşvik gerçekleşmiş olsaydı ama ne yazık ki kentin her zaman eleştirdiğimiz merkezi düzeydeki lobi eksikliğinin çözemediği bir sürece kaldık. Biz burada söyleyip istiyoruz ama bu bir türlü mümkün olmuyor. Tarım bakanımızın Van ziyaretinde yatırım programına alınması için talepte bulunduk, talebimiz kabul edildi. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” dedi.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI BİZİM İÇİN KIYMETLİDİR”

14 Mart Tıp Bayramını kutlayan Takva, “14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle tüm sağlık çalışanlarımızın bayramını kutluyorum. Onlar bizim için çok kıymetlidir. Her zaman gerekenden fazla değer vermeliyiz. Yönetim kurulu üyelerimiz, oda bütçesinden de yararlanarak, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ihtiyaç duyulan bilgisayar alt yapı desteğinde bulundu. Biz pandemi de de bu duyarlılığı gösterdik. İki hastaneyi ayırmadan tüm ihtiyaçlarının karşılanması konusunda büyük duyarlılık gösterdik. Bundan sonrada bu şehirde yaşadığımız sürece sağlık sektörümüzün halka etkin hizmet sağlaması ve sağlıkçılarımızın hayatını kolaylaştıracak talepleri imkanlarımız ölçüsünde karşılamayı da bu vesileyle borç bildiğimizi, mecbur olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu bizim için önemli” diye konuştu.

“İRAN İLE İLİŞKİLERİMİZ YENİ BİR AŞAMAYA GELDİ”

İranla ilişkilerin iyi olduğunu belirten Takva, “Geçtiğimiz hafta arkadaşlarımız heyet halinde İran'a gittiler. Başkale ve Çaldıran'daki sınır ticaret merkezlerinin kurulumuyla ilgili önemli görüşmeler yaptılar. Aynı zamanda Kapıköy Sınır Kapısı'nın transit geçişlere açılması konusunda müjdeyle döndüler. İran ile ilişkilerimiz iyi gidiyor. Biraz geliş gidişlerde azalma olabilir. Bu tamamıyla ülkemizdeki enflasyonist yapının benzerinin İran da da olmasıyla ilgilidir. İnsanların alım gücünün düşmesiyle ilgilidir. İran'ın 3 yıl önceki politikası neyse bugün de odur. Yeni çalışma dönemimizde en önemli açılımlarımızdan biri Irak pazarı olacak. Bununla ilgili bayramdan sonra hızlı bir şekilde Irak turizm pazarını, daha çok Kürdistan'daki turizm pazarına erişimi sağlayacak çalışma yürüteceğiz. 2024 yılı bitmeden iki kez Irak'a gitmeyi hedefliyoruz. Paydaşlarımızı sürece dahil etmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“SEÇİM SONUÇLARINI HAZMEDEMEYENLER İFTİRA ATIYOR”

Van TSO Başkanı Takva, “Seçimden bu yana sosyal medyada oda yönetimimizin uğraş olduğu bir iftira süreci var. Bir dezenformasyon süreci var. Polisin baskısıyla buradaki evraklara el konulduğu yönünde bazı kişiler sosyal medyada paylaşım yaptı. Oda üzerinde bir enformasyon yaratarak yönetim kurulumuzun bütün bu çalışmalarını ve kentin gündemini erozyona uğratan temel yaklaşımları var. Sorun şudur, biz aslında bir süre önce düzenlediğimiz toplantıyla kamuoyuyla paylaşmıştık. 2023 yılı gelir ve giderimizi açıklamıştık. 2024 yılı bütçemiz de onaylandıktan sonra sosyal medya hesabında paylaştık. 2023 yılı gelir giderimizi açıkladıktan sonra odamızın girişine astık. İnsanlar girip çıkarken herşeyi net bir şekilde görebiliyor. Bakın Türkiye'de bunu yapan başka bir meslek odası da yoktur. Yapmazlar da ama biz aynı zamanda internet sitemizde de paylaşıyoruz. Bizim herşeyimiz şeffaftır. 2022 yılının Ekim ayında başlayan, hengame, Türkiye'ye mal olan, belki uluslararası boyutta tartışılan bir seçim süreci atlattık. Bir defa o seçim sürecinde söylediklerimizin hepsinin arkasındayız. Mahkeme süreci büyüyerek devam ediyor. Bugün Meclisimizde bize muhalefet olan bazı arkadaşların hala bu ruh haliyle süreci yönetmeye çalıştıklarını, bir algı oluşturmaya çalıştıklarını ifade etmek istiyorum. Bu çalışmada tamamen bir algı yönetimidir. Bunlarda bu işlerde mahirdirler. Sosyal medya üzerinde yeni bir algı süreci var. Oda harcamaları ve bütçe yönetimi itibariyle mevzuatı olan, yasası olan ve o yasal süreç içerisinde iş ve işlem yapması gereken bir meslek odasıdır. Biz ihale kurumu değiliz, ihaleci bir meslek odası değiliz. İş satmayız, iş almayız, ticaret yapmayız. Böyle birşeyimiz yok ve buradaki yöneticiler maaş da almaz. Bizim buradaki temsiliyetimiz tamamıyla gönüllülük esasına dayalıdır. 2006 yılından beri dokunmadığımız tek yer hizmet katımızın bulunduğu, personelin çalışma alanıydı. Yönetim katı revize edildi, dönüştürüldü. Hizmet katımızda 35 personel sürekli çalışıyor. Hizmetin kesintisiz olabilmesi için hizmet katımızı taşıyıp tadilata aldık. Seçimlerimiz kesinleştikten sonra Ocak ayında yüklenici bir firmayla, bütün yöneticilerin oluruyla anlaşarak bir ön ödeme yaptık. Biz hizmet katımızı tam uygun yere taşıyıp tadilatı başlatacakken, 6 Şubat depremi meydana geldi. Bunun bize maliyeti 2 milyondur. Biz sadece 500 bin lira Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin kampanyasına destek verdik. AFAD'a 250 bin lira para gönderdik. 12-13 tır gıda gönderdik. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ve Gaziantep Ticaret ve Sanayi Odası'na ne istiyorsunuz diye sorduk, kefen bezi istediler. O günkü koşullarda biz bunları temin edip gönderdik. Bütçemizde para tutacak bir lüksümüz yok. Seferberlik durumu vardı, insanlar hayatını kaybetti. Van depreminde de ticaret ve sanayi odaları destek sunmak için bizleri aradılar. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası bize 50 konteyner gönderdi. Biz o konteynerleri o süreçte personelimizin barınması için kullandık. 2022 yılında artık iş kopma noktasına geldi. Hizmet koşulları uygun değildi. Ocak ayında 600 bin lira yüklenici firmaya para ödedik. Süreç uzamış, Şubat ayındaki Meclis'te denetim kurulumuz olan meclis tarafından onaylanmış, şimdi bu sosyal medyada paylaşılanları basın yoluyla tek tek açıkladık. Meclis üyelerinden biri bize 3-4 milyona bitiremezsiniz dedi. Bizde müteahhit olmadığımızı ve bakacağımızı söyledik. Biz orayı 1 milyon 378 bin liraya mal ettik. Sebebi 600 bin liranın önceden ödenmesi ve malzemelerin alınmasıdır. Siz buradan hizmet alıyorsunuz. Bir oda üyesi geçmişte iki yıl boyunca bizimde yönetim kurulumuzda görev yapan ve görev yaptığı süre içerisinde de bütün kararlara oy birliğiyle katılan oda üyesi, bir de meclis üyesi savcılığa demişler ki 600 bin lira usulsüz yöntemlerle hazırlanmış, usule uygun değil diye demişler. Peki o meclis üyesine soruyorum. Ocak ayında bunun hesabı senin önüne gelmedi mi? Van TSO olarak her hafta ödeme yapıyoruz. Yönetim kurulu toplantısında ödeme miktarını çıkarıp ödemelerimizi yapıyoruz. 4 haftalık ödemelerimizi meclis içerisinde seçimle gelen hesap inceleme komisyonumuz didik didik inceleyip rapor oluşturuyor. Onların hazırladığı rapor mecliste onaylanıyor. Ben bugüne kadar hesap inceleme komisyonunun toplantısına girmiş adam değilim. Bütçeden harcama tek imzayla da olmaz. Mevzuat açık, oda başkanı ile genel sekreter, oda başkanı yokluğunda görevde bulunan başkanvekili ile genel sekreter, yokluğunda sayman üyenin ortak imzasıyla yapılır. Mevzuat aynen böyledir. Hakkımızda suç duyurusu yapıldığından habersizdik. Gelip yeni yapılan yerin fotoğrafını istemişler. Arkadaşlarımız 15 gün önce bunu fotoğraflamıştı. Belgeleriyle bunun kararı var mı?, meclise görüşülmüş mü? bu belgeler temin edilip gönderilmiş, adımın kendisi ihbarcı, saygısız, sosyal medyada ‘odayı düşürdüğünüz hale bakın' diyor. Sen meclis üyesisin. O kararların altında imzan var. Bizi odanın onurunu zedelemekle itham ediyor. Kim bu kişi, odanın hesaplarını denetleyen meclisin üyesi, odayı düşürdüğünüz hale bakın diyor. Sen onu yazıp yalan, iftira atarak odayı düşürdüğün hali hiç sorguluyor musun? Odanın gelir giderini kapıya astık. Hergün gelip gittiğiniz odanın girişinde görmüyor musunuz? Seçim sonuçlarını hazmedemeyen 3-4 kişi yalan ve iftira atıyor. İçlerinde pırıl, pırıl insanlar da var. Eminim kendi içlerinde bile bu durumdan rahatsız olan samimi iş insanları var. Onların şirketlerinin bütçesi bizim oda bütçesinin 100 katıdır. Bu kentin ekonomisinde çok önemli yeri olan ve devletle iş yapmayan insanlar var. Kendi özel ticaretlerinde çok başarılı olmuş insanlar var. Burak Gültepe, Mehmet Değer, Fevzi Çeliktaş veya diğer arkadaşlarımın Allah aşkına ihtiyacı mı var? Onlara cevap bile vermiyorum. Van kamuoyuna ve üyelerimize duyduğum saygıdan dolayı bu açıklamayı yaptım. Yoksa onları çok ciddiye aldığımdan değil. Biri sahte baldan yargılanmış, diğeri hırsızlıktan yargılanmış kişilerdir. Bende belge yok mu? Var ama bana yakışmaz. Ben onları ifşa edebilirim. Bu kadar masum adamlar mı? Bakın bu bugünün konusu değil. Daha önce teftiş konusu oldu. Müfettiş geldi, iki ay boyunca odamızı denetlediler. Herşeyi didik didik etti. Raporu geldiğinde kamuoyuyla paylaşacağız. Odanın kendi denetim kurulu var. Kendi hesap inceleme kurulu var. Oda yönetimi kendi yetkisinin dışındaki hiçbir şeyin tarafı olmaz, müdahale etmez. İlimizin en büyük meslek odası Van TSO'yu kimsenin yıpratmasına izin vermeyiz. Kimse bizim üzerimizden odaya zarar veremez. Van TSO kentin sorunlarını, sıkıntılarını çözmek, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak için gayret sarf ediyor” dedi.

“9 BELGEYİ ÜCRETSİZ OLARAK VERİYORUZ”

Üyelerine en iyi hizmeti sunduklarını kaydeden Takva, “Bütün yönetim kurulu üyelerimize orada masa tahsis edildi ve Van'ın en lüks lavabosunu hizmet katına yaptık. Çünkü üyelerimiz orada hizmet alıyor ve personellerimizin konforlu bir alanda hizmet vermesi için oranın tadilatını yaptık. Van TSO olarak hizmet standartları konusunda en iyi olma iddiamız var. Bugün vermiş olduğumuz kaliteli hizmetle kanıtlıyoruz. Nitelikli personel, nitelikli mekanla üyelerimize en iyi hizmeti sunuyoruz. Daha önce ücretli verilen 9 belgeyi biz ücretsiz olarak veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Van TSO Başkanı Necdet Takva daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bakmadan Geçme