Tanrının mahkemesinde
Savaşlardan, kıtlıklardan, doğal felaketlerden, trafik kazalarından, karı koca kavgalarından bunalan Tanrı, meleklerini huzura çağırmış.
'Söyleyin bakalım sizin görüp de benim gözden kaçırdığım neler oluyor yeryüzünde?'
Melekler birbirlerine bakıp sonra da Tanrı'nın ciddi tavrını görünce toparlanarak yeryüzündeki ülkelerde yaptıkları anketleri bir ışık hızıyla geçirmişler belleklerinden.
Öne atılmış biri:
'Tanrım bir ülke var ki insanları adalet kavramına olan inançlarını kaybetmişler. Hatta içlerinden sayılmayacak kadar çok olanlar da 'İlahi adalet uyuyor mu?' demeye başlamış.
Tanrı yerinde hafifçe doğrulup işaret parmağını kaldırarak şimşekler çaktırıp ardından gürlemiş:
'Kim bu kullar? Tez olun Tanrının Mahkemesini kurun ve onları huzuruma çıkarın.'Diye buyurmuş.
Huzur denilince melekler irkilmiş. Huzur ölüm sonrası mahkeme olduğu için kem küm etmişler.
'Korkmayın. Mahkememde rüyadaymış gibi sanacak sonra da var oldukları dünyalarına geri dönecekler.'Diye gürleyince melekler saygı selamını sunup kaybolmuşlar.
O kullar tez zamanda Tanrının huzuruna çıkarılmış. Ve hepsi tek tek:
'Sizi dertten derde salan, yaratanınıza saygınızı kaybettiren nedir. Anlatın bakalım.'Diye gülümseyerek sorar Tanrı.
Kullar anlatmaya başlar…
'Ülkemizde yalan ve dolan bir hastalık gibi her yana bulaştı.'
'Değerlerimiz kaybolup gitti.'
'Geçim derdi bizleri kredi kartlarına sürükledi. Her kesin cebinde üç beş kredi kartı. Bir borcu diğer borcu edinerek kapatıyoruz.'
'Koca dayağından ölür olduk.'
'Yeryüzü mahkemelerindeki hâkimler akıllarını ve sağduyularını kaybetti.'
'Senin adına diyerek bedenine bomba döşeyip patlayanlar günahsız insanların canını almaya devam ediyor.'
'Seçme seçilme özgürlüklerimize müdahale ediliyor.'
'Aklı uçkurunda gezip adınızı beş vakit zikredenler sübyancı çıktı.'
'Tanrı haykırışlarıyla insan pazarları kuruldu. Adınıza üretilen fetvalarla insanların düşünme, yorum yapma iradesine el koydular.'
'Kardeşin kardeşi vurduğu ortamlar yaratıldı.'
Kulların peş peşe şikâyetlerinden bunalan Tanrı, etrafında sıralanan meleklerine sert bir bakış atmış sonra da:
'Bunları bana neden erken rapor etmediniz?' Diye sormuş.
Melekler sessiz kalıp yanıtsız bırakmışlar soruyu.
Tanrı huzurundaki tüm kullarına:
'Sizin melun liderinizi huzura aldıracağım. O sizi göremeyecek ama siz onu görüp duyacaksınız.' Demiş ve meleklerine aklı uçkurundaki ülkenin liderini huzuruna getirmelerini buyurmuş.
Tez zamanda lider süklüm püklüm huzuruna çıkarılmış.
Tanrı kullarından işittiklerini sıralamış sonra da:
'Söyle bakalım hiç mi iyi işler yapmadın?' Diye sormuş.
Lider başlamış anlatmaya:
'Yol yaptım, köprü yaptım, camii inşa ettim adınıza, kullarınıza makarna, kömür, yağ, tuz dağıttım ve bütün ülkelerini dolaştım yeryüzünün.'
Tanrı sormuş:
'Tebaanın kaçta kaçına dağıttın yağı, makarnayı, kömürü?'
Lider afallamış:
'Oy verecek her vatandaşa.'
Tanrı gürlemiş:
'Yüzde kaçına?'
Lider titremiş:
'Yüzde kırk dokuzuna.'
Tanrı öfkeyle yerinden kalkmış:
'Ya diğer yüzde elli biri… Ya mahkemelerde mağdur olanlar… Borçlanıp onurunu kaybedenler. Düşüncelerini konuşmaktan korkanlar. Birbirini boğazlayan aynı vatan insanların acıları?'
Lider Tanrının yaylım ateşi karşısında kekelemeye başlamış:
'Ama beş vakit namaz kıldım, otuz gün oruç tuttum, en güzel camiler yaptırdım, din okulları açtım, köprüler, yollar yaptım.'
Tanrı, meleklerine işaret etmiş:
'Alın bunu karşımdan ve cehennem zebanisine teslim edin.' Diye buyurmuş.
Tanrının huzurundaki lider kollarına yapışan meleklerden kurtulmaya çalışmış:
'Ama neden? Neden? Neden?' Diye haykırmış.
Tanrı huzurunda görünmez kıldığı kullarını görünür kılmış ve lidere göstermiş.
'Bak bunlar senin yüzünden benim ilahi adaletimden bile kuşku duydular. Hem sana anlatmadılar mı ki o önemli yasamı?' Diye haykırmış.
Lider son bir çırpınışla yalvarmış:
'Bütün yasalarınızı uyguladım.' Demiş.
Tanrı son sözünü söylemiş:
'Sen nasıl bilmez ya da unutmuş olursun benim o yasamı. Ne olursan ol gel bana derken dememiş miydim bana kul hakkıyla gelme diye!'
Lider, meleklerin kıskıvrak saran kolları arasında cehennem zebanisine teslim edilip esferin safine yolcu edilmiş.
Tanrının huzurundaki kullar tam umutlanmışken Tanrı yeniden gürlemiş:
'Sizde akıllı olun. Ben size yaratan benim ama kaderinizi yazmayı kendi ellerinize bıraktım demedim mi? Uyanın ve aklınıza iradenize sahip çıkın. Her beceriksizliğinizin de faturasını bana çıkarıp adaletimi tartışmayın.' Diye buyurmuş.
Ve sonra Tanrı Mahkemesine çıkarılan kullar yeryüzündeki sıradan hayatlarına döndürülmüş. Uyandıklarında da her kese Tanrı mahkemesiyle ilgili rüyalarını hayra yorarak anlatmışlar.