Tek kanat ile uçamaz...

Ah boşanmak ah. Evlenirken hayaller güneşin dünyayı aydınlatması gibi coşkular, sevgi sözcükleri, aşk söylemleri şiirler hediye edilen şarkılar deniz derya misali. İş boşanmaya geldiği zaman boranlar fırtınalar kasırgalar ve tehditler yıkımlar ve dönüşü olmayan yollara girmeleri. Hani büyüklerimizin söylediği bir cümle geliyor aklıma her ne olursa olsun bir kapıyı arkanızdan sonsuza kadar kapattırmayın. Gün ola devran döne.

Ah boşanmak ah. Evlenirken hayaller güneşin dünyayı aydınlatması gibi coşkular, sevgi sözcükleri, aşk söylemleri şiirler hediye edilen şarkılar deniz derya misali. İş boşanmaya geldiği zaman boranlar fırtınalar kasırgalar ve tehditler yıkımlar ve dönüşü olmayan yollara girmeleri. Hani büyüklerimizin söylediği bir cümle geliyor aklıma her ne olursa olsun bir kapıyı arkanızdan sonsuza kadar kapattırmayın. Gün ola devran döne.

Evlilik kurumu elbette önemli ve değerlidir. Eşlerin anlaşmaları, birbirleriyle paylaşımları, sen ben demeden biz olabilmeleri kısacası bir yastıkta ölünceye kadar birlikte nefes alabilme halidir. Hani derler ya iyi günde ve kötü günde.

Ama velâkin evlilik bazen düşündüğümüz gibi devam etmiyor. Evlilikler ya maddiyatsızlıktan veya eşlerin ortak noktalarının olmayışından, bazen de aldatmalardan veya ailelerin evliliklere gereksiz müdahale etmesinden v.s. dolayı boşanmalar gerçekleşiyor.

Evlilikler boşanma sürecine girdiği zaman geçmişte az da olsa yaşanan tatlı günleri unutarak saygıyı bir tarafa koyarak herkes eteğindeki taşları bir bir ağza alınmayacak cümlelerle birbirlerinin yüzüne çekinmeden söylerken alınan haz hiç bir yerde his edemeyecekleri duygulardır. Sadece anlık mutluluktan öteye geçemez bu duygular. Her yaşattıkları kötü olay karşısında zafer kazanmış edasıyla içlerini rahatlattıklarını ve hırslarını aldıklarını düşünüyorlar. Artık her yerde nispetli ve kinayeli konuşmalar yalanları, iftiralar, serzenişler ve kendilerini haklı çıkarma sebepleri ve en iğrenç haliyle kelimeler, cümleler havada uçuşuyorlar. Haddi olmayan birçok kişilerde bu olaylardan nemalanıyor. Boşanma olayı iki kişiden cıkmış çoktan mahallenin meselesi olmuştur. Bu sırada da birçok hadsiz insanın masa ve kahve mezesi olmaktan öteye geçmemiştir… Maalesef insanlar bu süreçte inanılmaz düşünce ve hareket bozukluğu içine girerler ve karşısındaki eşe, çocuklarına ve ailelerde saygısızlığın ve çirkefliğin en uç noktasını yaşatırlar. Herkes kendi yönüne gitmeye çalışırken ve ego savaşları sürerken hayat boyu unutamayacakları bu filimi seyreden ve yönünü bulamayan çocuklara ne demeli.!

Boşanmalarda en çok etkilenen çocuklarımız oluyor. Büyükler hırs ve intikam hatta daha basitçesi tencere, tava eşya derdine düşerken orda ruhları kalpleri kırılan dağılan, sis tüneli içine giren ve yollarını şaşıran derin çıkmazlar içinde bulunan darma duman olan çocuklarımızı düşünmüyorlar hatta görmüyorlar. Geceler gibi içlerinde sessizce haykırmalarını ve isyanlarını sadece kendilerinin duyduğu çocuklarımız anlamsız gözyaşlarını silen evlatlarımız. Korku ve paniğin getirdiği psikolojik travmalar.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme