Tek sorunumuz uyum, oran ve orantı
Şunu iyi bilmemiz gerekir ki, bizler insan deneyimi yapan ruhlarız, bizler deneyim yapan insanlar değiliz ki? Yani bizler insanlığımızı denemek zorundayız. Maalesef bu kulvarda sınıfta kalıp, insanlığımızdan bile utanamaz hale gelmişiz.
Şunu iyi bilmemiz gerekir ki, bizler insan deneyimi yapan ruhlarız, bizler deneyim yapan insanlar değiliz ki? Yani bizler insanlığımızı denemek zorundayız. Maalesef bu kulvarda sınıfta kalıp, insanlığımızdan bile utanamaz hale gelmişiz.
Yani bir insanın diğer bir insanı kobay gibi kullanmışız.
Tabiat bize bu görevi verirken maalesef gözlerimizi yummuş, güzeli, uyumu, oranı, orantıyı kuramamışız ki?
Yaradanı uyum, oran ve orantı da arayıp bulmak varken, Avrupa gibi ve insan gibi bölüşmeyi ve yaşamayı neden beceremeyiz ki?
Ve bizler bu soğukta, yağmurda Karadeniz ormanları yanarken bir asgari ücreti define arar gibi 24 günde tespit ederken, toplumun beklediği gelir dağılımındaki oran ve orantıyla damga geçip, uyumu nasıl bulabiliriz ki?
İşte tam burada etrafıma şöyle bir baktığımda, madde planda insanlıktan nasibini alamamış ve insan tabiatına yabancı küçük tanrı veya tanrılar insanın yücelişini, toplumsal uyum, oran ve orantısını kendi kibirleriyle hep engelleye gelmişlerdir.
Topumda uyum, oran ve orantıyı iyi hesap edemeyen bu sözde yalancı ve insan tabiatına yabancı tiranlar hiç bir zaman dünyamızdan kendi istekleriyle gitmemiş, hep kovulmuşlardır.
Gelişmiş bir insanda 206 kemik varken, bizler bu kemiklerle sıvanmış deri içinde birer ruhlar olmamız da gerekirken, dünya malın ne olursa olsun olduğun gibi yani 206 kemikle gelir gideriz. Yoksa kimse bebekken sahip olduğu 350 kemikle gitmiyor.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...