Türk Eğitim-Sen Taraf Değildir
17 Aralık operasyonunun iyi analiz edilmesi gerektiğini ifade eden Türk Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız, bu operasyonun üzeri örtülürse hükümetin güven kaybına uğrayacağını söyledi.
Fazıl ERÜŞ
17 Aralık operasyonunu ile ilgili Vansesi'ne değerlendirmelerde bulunan Türk Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız, Türkiye Cumhuriyeti Devletine kastedilecek ne tehlike olursa olsun ve kimden gelirse gelsin karşısında duracaklarını vurguladı.
Ne hükümetten ne de cemaatten yanayız
17 Aralık Operasyon adının net konulması gerektiğini belirten Yıldız, “ Operasyonunun öncelikle doğru analiz edilmesi gerekir. Türk-Eğitim-Sen olarak bu konuda taraf değiliz. Taraf olduğumuz tek şey var o da Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Cumhuriyetimize kastedilecek ne tehlike olursa olsun ve kimden gelirse gelsin karşında oluruz. Ne Hükümetten ne de cemaatten yanayız. Hükümette cemaatte, bugün var yarın yoktur. Bu nedenle varlığımızı ve yokluğumuzu kimseye teslim etmemeliyiz. Eğer varlığımızı birilerine teslim edersek bizleri kullanırlar ve yarı yolda bırakırlar. Şuan da hükümet milletin verdiği iktidarı kullanıyor. Bu iktidarı da milletin menfaati yönünde kullanmak zorundadır. 17 Aralık operasyonundan sonra Başbakan çok hızlı bir şekilde sahaya indi. Olayları bastırdı. 17 Aralık operasyonunun üzeri örtüldü. Ama gerçek olan ve tüm dünyanın da şahit olduğu bir hırsızlık, yolsuzluk olayı var. Bizi ilgilendiren de burasıdır. Ancak bu paraları çalanlar utanmadan kendilerini haklı çıkarmak için dini kullandılar. Bu paralarla cami ve imam hatip okulu yapacaklarını söylediler. Bu paraların evde bulundurulması bile suçtur. Çünkü bu paranın da vergisini vermelisiniz” dedi.
Çözüm süreci heba edilebilir?
Hırsızlığın, yolsuzluğun üzeri örtülmeyecekse, hırsızlar bu halka hesap verecekse Cemaat ve AK Parti hesaplaşmasında Başbakan'ın yanında yer alacaklarını ifade eden Yıldız, “ Bu gerçekleşirse Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına sahip çıkmak görevimizdir. Çünkü bu olayların üzeri örtülürse hükümet güven kaybına uğrar ve çözüm sürecide heba edilir. İnsanlarımızın hırsızlık, yolsuzluk yapması beni üzüyor. Müslüman olan nasıl hırsızlık yapar? Bütün dünyaya rezil rüsva olduk. Dünya malına sarılmak kimseye bir şey kazandırmıyor. Sayın Başbakanımız ülkemize güzel şeyler de yaptı. Başbakanımız kimseyi incitmesin, kırmasın. Bıraksın mahkemeler, yargı görevini yapsın adalet yerini bulsun. Gezi olaylarında Başbakanımız vatandaşlarımızı öldüren, su, gaz sıkan, saldırıda bulunan o polisleri maalesef kahraman ilan etti. Yetmedi para ile ödüllendirdi. 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda polisler birilerinin nasırına mı bastı? O gün kahraman olan polisler bugün hain ilan edildi. Eğer bu polisler, savcılar, hakimler suçluysa açığa alırsınız ve soruşturma başlatırsınız. Adaletin temeli olan mahkemelerde yargılayarak doğru kararı verir” şeklinde konuştu.
Hükümet ve cemaatin bir oyunuydu
Ergenekon davasında birçok insanın haksız yere cezaevine atıldığını söyleyen Yıldız, “O zamanda yine en sert cevabı biz vermiştik ve böyle bir örgütün olmadığını söylemiştik. Hükümet ve Cemaat'in bir oyunuydu. Tutuklananlar ise Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çok değerli üyeleriydi. Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile 5 yıl beraber çalışmış olan İlker Başbuğ'u bile ne acıdır ki terör örgütü kurmak iddiasıyla yargılayarak hapse attılar. TSK'nın ve Mehmetçiğin ahı bir gün çıkacak demiştik ve çıktı. O gün bugündür” diye belirtti.