Türkler Avrupa'ya renk katabiliyor...
BRÜKSEL - Dış ülkede misiniz, hep kendi ülkenizden insanlar ararsınız oralarda... Belçika, Türk işçilerine kapılarını 1960'lı yıllarda açmış bir ülke...
İlk yıllarda bu ülkeye gelip yerleşenler var. Belçika'da kalıcı olmuşlar. Örneğin, Belçika'nın başkenti, NATO ve AB'nin merkezi Brüksel'de Afyon ilimize bağlı Emirdağlı yurttaşlarımız bu ülkeyi ikinci bir yurt edinmişler. Brüksel'de bir semti/mahalleyi tümüyle ikametgah olarak seçmişler. Tüm Emirdağlılar orada yerleşik...
Arada Egeli, Karadenizliler, Doğulu yurttaşlar var ama çoğunluk Emirdağlılarda...
Türk'ler Brüksel'de her alanda faal... İş yaşamının dışında kültür/sanat alanında çok belirgin etkinlik içindeler.
Tiyatro ekibi oluşturmuşlar...
Türk Sanat Musikisi korosu kurmuşlar.
Özellikle kadınlar arasında bu iki alanda yoğun bir dayanışma olduğu gözleniyor.
Cumhuriyet gazetesi Brüksel muhabiri gazeteci Erdinç Utku, heykel sanatçısı Adnan Kotaoğlu ve arkadaşları Brüksel'de Türk kültür sanatının nabzını tutuyorlar. Brüksel'deki Türklerin kültür/sanat adına kendi dünyalarına ve Belçikalılara yönelik bu çabaları gerçekten alkışa değer bir durum..
Brüksel'de bir de 'Candan Super Market' adıyla Türk marketi var. Ülkemizin ürünleri, Türk malları marketin reyonlarını doldurmuş... Bu da çok mutluluk verici manzara... Özellikle tüketim maddeleri üzerine çalışan bir market... Türkiye'deki marketlerden farkı yok. Üstelik Brüksel'deki diğer marketlere göre fiyatları daha 'idareli...'
Türkler ve Belçikalıların buradan alış-veriliş yaptığını görmek insanın içini açıyor.
Geçen gün evde ekmek kalmamış... Üstelik Paskalya günü... Yani bayram... Yani tatil... Damat, 'Türk Mahallesi'nde vardır, dedi. Atladık otoya... Dolaştık dolaştık, sonunda bulduk. Ekmek fırını, bizim bildiğimiz türden... 'Türk fırını... Samsunlu fırıncı her tür ekmek üretimini eşiyle birlikte üretiyormuş. Ne tür ekmek ararsanız var: Somun, francala, diyet ekmeği...Sordum, 'İşler nasıl?..diye... 'Allah bereket versin...' dediler. Mutlular... Onbeş yıldan bu yana Brüksel'de yaşıyorlar.
Brüksel'in tek Türk marketini gezerken TM markalı ürünlerin çoğunlukta oluşunu görmek de mutluluk verici... Her tür ürün var dedim ya, bunlar arasında kendi memleketimin ürün markasını görmeyeyim mi? Yörem firması, 'Vakfıkebir Tereyağı' adlı ürününü hem Türk'lere hem de Belçikalılara sunmuş...
Yörem, Vakfıkebir'de üretim yapan bir firma değil. Aklım hep buna takıldı.
Vakfikebir tereyağı eskiden çok ünlü idi. Şimdilerde ilçede hayvancılığı terk eden aileler nedeniyle yayıkla üretilen tereyağı sadece ilçeye yeter düzeye düştü. Şimdilerde ilçede süt ürünlerini işleyen iki fabrika; tereyağı, peynir ve yoğurt üretip piyasaya sürüyorlar.
Brüksel'de ziyaret ettiğim Türk'lere ait Candan Super Market'te gördüğüm 'Yörem Vakfikebir Tereyağı' bu ilçede üretilsin-üretilmesin güzel bir gelişme... Güzel bir reklam... Buna sevinmemek mümkün mü?
XXX
1960'lardan itibaren Avrupa ülkelerine akın-akın gelen Türk işçileri bu ülkelerde kendi yaşam alanlarını kurmuşlar. Belçika/Brüksel'de olduğu gibi bildiğim kadarıyla Almanya/Berlin'de de böyle toplu yaşayan Türk mahalleleri oluşmuş.
Türkler Avrupa'nın kültür/sanat dünyasında... Ticaretinde...
Bunlar güzel gelişmeler... Tabii ki yetersiz...