Umut yok

15 Temmuz kalkışmasının üstünden, bir ayı aşkın zaman geçti. Hala kimse ne olduğunu bilmiyor. Birdenbire, aniden ortaya çıkmış bir olgu gibi davranılıyor. Bu kadar örgütlendiklerini, bu kadar güçlü olduklarını bilmiyorduk mazeretinin arkasına saklanılıyor.

Gücünü ilk kez etkin biçimde Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Poyrazköy, Odatv davalarında hazırladığı kumpaslarla ortaya koydu.

Herkes şaşkınlık içindeyken, aklı selim insanlar gerçeği gördü, görmeyenlerse bu davaların savcılığına soyundu.

Fethullahçı televizyonlarla , hükümetin havuz medyası sabahtan akşama ağız ishaline tutulmuşçasına saldırıda bulunuyordu.

Tutuklu yurtsever subaylar içeride çaba harcarken, dışarıda insanlar 28 kitap yayınlayarak, Fethullah Gülen ve cemaatinin ne kadar tehlikeli olduğunu, örgütlenmelerini, en ince ayrıntısına kadar yazıyordu. Sanki gözler kör, kulaklar sağırdı.

Yurtsever muazzaf subaylar, Fethullahçı subay listelerini Genelkurmay başkanlarına, sümen altı edilsin diye sanki veriyorlardı.

Bir tek Sn Recep Tayyip Erdoğan, o da 17-25 Aralıktan sonra, ucu kendisine ve ailesine dokunduğu için, çaba harcıyordu, o kadar.

Herkes 'kırmızı pazartesi'yi bekler gibiydi.

Kalkışma başarısızdı ama acaba bu başarısız kalkışma, başarı kazanması gerekenin önünü açmak ve muhaliflerini de yanına çekip nihai hedefe varmanın yolu muydu?

Murat Belge, bu günkü yazısında, 'Türkiye'yi kimsenin Tayyip Erdoğan'a itiraz etmediği bir ülke haline getirmek için bütün mekanizmalar çalıştırılmış durumda. Başarısız bir darbeyle 'kurumlar' düzeyinde bu süreç hızla yürümeye başladı' diyor.

Na dersiniz?.. Sakın böyle olmasın...

Bakın;

Bu günlerde herkes dökülüyor hem de ne dökülme;

Durum tam da, Koca Ragıp Paşa'nın 'Şecaat arz ederken merd-i Kıpti sirkatin söyler' saptamasına uygun.

14 yıldır iktidarda değillermiş gibi, şimdi nasılda kahramanlıklar, yiğitlikler sergilediklerini toplantılarda, televizyonlarda anlatıp duruyorlar. Yüzleri kızarmadan.

İçişleri bakanı, her halde son hükümeti kastederek 'göreve geldiğimde 74 ilin emniyet müdürü bunlardandı, daire başkanlarının tamamı bunlardandı, 7000 istihbarat çalışanının 6500'ü FETÖ'ye bağlıydı' diyebilmekte.

Sanki daha önce başka bir parti iktidardaymış gibi konuşuyor.

Siz değil miydiniz 12 EYLÜL 2010'da meydan meydan dolaşarak, anayasa değişikliği ile, FETÖ'cüleri yargıda egemen kılmak için çabalayan?

Kim belirledi HSYK üyelerini, kim seçti Yargıtay üyelerini, Anayasa Mahkemesi değişikliği uzaydan mı geldi?

YAŞ'da 1971'den beri irtica nedeniyle, ordudan atılanlara, haklarını siz vermediniz mi?

YAŞ'da terfileri ve atamaları siz yapmadınız mı?

Ne yapıyordu Genelkurmay...

Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk sanıklarının çığlığını hiç mi duymadınız?

Sıradan vatandaş bile, yıllardır her sınavın sorularının çalındığını haykırıyordu, bu feryatlara kulaklarınızı siz tıkadınız. Haksızlıklara göz yumdunuz.

Bu ülkenin 150 Milyar doları, bavullarla yurt dışına, FETÖ'ye giderken hiç bir şey yapmadınız.

Daha neler neler. O zamanki kahramanlık olarak gördükleriniz, şimdi, suçunuz olarak karşınızda.

Allah'tan af dilemekle, millet bizi affetsin demekle kurtulmamanız gerek, yasalar önünde 'terör örgütüne yardın ve yataklık' suçundan yargılanmalısınız.

2002'de normal düzeyde aldığınız ülkeyi, daha da geliştirip, kalkındırıp, demokrasisi, özgürlükleri gelişmiş ülkeler düzeyinde, hukukun üstünlüğüne haiz bir ülke haline getireceğinize, getire getire zayıf, ordusu dağılmış, dokunsan yıkılacak boş bir ülke haline getirdiniz.

Sevinin, övünün...

15 Temmuz'dan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak dediniz, birlik beraberlik dediniz, heyhat, gene tek partililik ve tek adamlık üzerine ağırlık verdiniz.

Bu nedenle 'umut yok' diyorum.

Şunu demiyor; 'ya, benim bilgim, birikimim Türkiye gibi bir ülkeyi yönetmeye yetmiyor. Yanımda ekibim dediğim, partim dediğim topluluğun da ne bilgisi, ne birikimi yeni bir şey üretmeye, doğru bir şey ortaya koymaya, güzel bir ahlak yaratmaya yetmiyor. Açılım dedim onu bile yüzüme gözüme bulaştırdım.

İnatla, ısrarla ülke için hala ben ve partim gerekli diyor.

14 yılda iyi bir şekilde aldığı ülkeyi, her alanda içini boşaltarak, ülke, devlet, topluluk olmaktan çıkarıp, ne idüğü belirsiz hale getirdiğini kavramadan, OHAL yasasından yararlanıp, yetersiz, eni sonu düşünülmeden çıkarılan, KHK'larla, daha da bozuyor.

UMUT YOK, en zayıf ışık olsa bile, örneğin, bir 'milli mutabakat hükümeti' olasılığı belki umudu yeşertecek.

Ufukta bir CHP hükümeti görünse umut artacak, ya da ne bileyim bir CHP, MHP, HDP hükümeti gene umut artacak.

Ama yok, her alanı çürüten, her alanın içini boşaltan, her şeyi anlamsızlaştıran, Kürdü, Aleviyi yok sayan, bir anlayış, hala umut birileri için.

Bu bir başka toslamaya hazır olun demektir. Evveli belli olanın ahiri de bellidir.

Bu anlamda 'umut yok'

Van'a Geçmiş Olsun

Alışılmış bir deyim olduğu için kullanıyoruz bu cümleyi.

Yoksa geçmeyeceğini herkes biliyor. 4 şehit onlarca yaralı, ertesi gün bir patlama daha, 1 şehit 5 yaralı daha.

Acı büyük, acı yürek kanatıyor, artık yeter denmeli...

1.080.000 lik bir nüfus, işsizlik diz boyu. Yatırım yok, niye olsun ki...

İnsanlar işsiz, umutsuz. Elleri böğürlerinde, çeşitli adlar altında devletin verdiği cüzi yardımlarla geçiniyorlar. 18.000 TOKİ konutunun aylık taksitleri en büyük kabusları.

Lağımları en büyük hazineleri olması gereken VAN GÖLÜ'ne arıtılmadan akıyor. Ne belediye, ne de boyunlarının günahı olan vekilleri ilgilenmiyor.

Halkın ve piknikçilerin çöpleri de cabası.

Artık yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, halk, millet vekilleri ortak kurullar oluşturup, VAN için karar vermeliler. Terör örgütünün karşısına, destekçilerinin karşısına dikilmeliler ve bir daha asla, tek bir saldırı olmasın demeliler.

Bu kararlılık gösterilmezse yakılmış, yıkılmış, perişan olmuş, halkı bezmiş bir Van'ın kimseye hayrı olmaz.

Daha kaç yıl bu saçmalığa tahammül edilecek, terör örgütünün de destekçilerinin de şapkayı önlerine koyma zamanıdır.

VAN bu günlerde yapılacak toplantılarla, mitinglerle bunu ortaya koyacak, önemli olan kentteki sempatizan ve gizli terör örgütü destekçilerin de artık tepki göstermesinde. Van için bu yapılmalı.

Bakmadan Geçme