Uşak Merkezden Türkiye'ye Bakış
Uşak EGEM TV Yönetim Kurulu Başkanı sayın Soner Demiröz'ün baştlatmiş olduğu 'EGE DE GÜNDEM' isimli TV programı Türkiye de ve Dünya da ilgiyle izlenmektedir. Başta Uşak ili ile Ege bölgesini Masaya yatıran proğram giderek Ülkemizin tüm sorunlarıyla bire bir muhatap olmaktadır.
Uşak EGEM TV Yönetim Kurulu Başkanı sayın Soner Demiröz'ün baştlatmiş olduğu "EGE DE GÜNDEM" isimli TV programı Türkiye de ve Dünya da ilgiyle izlenmektedir. Başta Uşak ili ile Ege bölgesini Masaya yatıran proğram giderek Ülkemizin tüm sorunlarıyla bire bir muhatap olmaktadır.
Kanal 15 ile ortak yayın yapan Egem TV Bölge gazetecilerinin tarafsız yorumlar programa olağan üstü bir kalite kazandırmıştır. 30.05.2017 Salı günü yapılan canlı yayın programında kişilerin kayrılması, haksızlıkların yapılması. Kişisel çıkarların korunması. Ahlaki ve etik olmayan davranışların sergilnmesi. gibi toplumsal ve ahlaki hastalıklarımızı sergileyebilmek imkanı bulduk. Bu toplumsal hastalık için kendimizce reçeteler yazmaya da çalıştık. Bu hastalığa yakalanan ülkemiz yönetimi içinde yer alan etkili ve yetkili kişilerin olması ayrıca bir üzüntü kaynağıdır. Düşününüz Uşak gibi önemli bir ilimizin Belediyesi eski para ile 19.271.712.52 liralık bir alt yapı ihalesi yapıyor. Bu ihaleye tek bir firmayı davet ediyor. Gel bu işi sana pazarlık usulu ile verelim diyor. Çok küçük bir tenzilatla ( 5) le 03.02.2017 tarihinde bir inşaat firmasına ihale ediliyor. Rekabet ortamı oluşturulmuyor. Usülsuz bir yöntemle iş ihale ediliyor. Pazarlık ortamının var olması için mutlaka birden fazla firmanın katılımı sağlanmalıdır. Burada tek bir firma vardır. Kişi kayrılması. Devleti zarara uğratma. Yetim hakkı ve benzeri haksızlıklar meydana gelmektedir. Ayrıca incelediğim üç ayrı ihale dosyasıda da yine küçük kırımlarla tirilyonluk ihalelerin yapılmış olduğu görülmüştür. 40 tenzilatlarla işler ihale edilirken, 5 tenzilatla ihale edilmesi haklı kuşkularıda beraberinde getirir. İlgililerin ve yetkililerin bu konularda çok dikkatli davranmaları gerekmektedir.
Değerli okurlarım, kırk yıllık geçmişten günümüze kadar Ülkemizi yönetenlerin içindeki bazı olumsuz unsurların yapmış oldukları yolsuzlukları bir gözden geçirelim. Ergün Göknel CHP li istanbul Belediyesinin İski Genel Müdürü iken yaptığı yolsuzlukla gündeme bomba gibi düşmüştü. Eşinin şikayeti ile yakalanan ilgili yaptığı tirilyonlarca yolsuzluğu itiraf ederek yıllarca hapis yatmıştır. Süleyman Demirelin yeğenleri yolsuzluktan yargılanmış yıllarca hapis yatmışlardır. Ecevitin iki bakanı yolsuzlıktan mahküm edilerek yıllarca hapis yatmişlardır. MHP nin hükümet ortağı olduğu koalisyon döneminde bayındırlık Bakanlığı görevini yürüten Koray Aydın yolsuzluktan yüce divanda yargılanmiş Koray Aydın'nın Yapı işleri Genel Müdürü ise yolsuzluktan mahküm edilerek uzun süre hapis yatmıştır.Ak partinin dört bakanının ismi bir takım yolsuzluklara karışmış olmaları sonucunda dört bakan a görevden el çektirilmiştir. Bu gün Uşak Belediyesinin ahlaki olmayan bu ihalesini de okuyucularımın taktirlerine sunuyorum.
Ahlaktan yoksun, içinde Allah korkusu olmayan, kişisel çıkarlarını her şeyin üstünde gören insanların başına birer jandarma dikseniz bile bunlar yinede yapabileceklerini yaparlar. Ahlaki anlamda dejenerasyona uğrayan bir neslin varlığı ülkemizin geleceği açısından da ürkütücüdür. Bu tipler tüm siyasi partilerde mevcutturlar. Her siyasi partinin rengine göre şekil değiştiren birer bukalemundurlar. Devletin hemen hemen her kademesinde bu tiplere rastlamak mümkündür. Ülkenin her yerinde varlıklarını devam ettiren ve muteber kişilik oluşturmuş bu alçaklarla mücadele etmek insanı bir görevdir. Mevcut yapı ile bunlardan kurtulmak mümkün görülmemektedir. Dün de yolsuzluklar vardı. Bugünde var. Yarın da olacaktır.
Cumhurbaşkanımızı çok zor bir süreç beklemektedir. Allah yardımcısı olsun. Geçen gün bir konuşmasında " biz on beş yıldır siyasi anlamda iktidarız" dedi. " Ancak sosyal ve kültürel anlamda iktidar olamadık" söylemi çok büyük bir gerçeği yansıttı. Eğer sosyal ve kültüren anlamda iktidar olsalardı bu günkü sıkıntıları gündeme getirmezdik. Bu günkü ahlaki yozlaşmanın ölçüsünü tahmin etmek mümkün değildir. İnsan'ın egoizmini ve doyumsuzluğunu on kişinin sekizinde görmek mümkündür. Lüks yaşamak. Aza kanaat etmemek. Hemen paraya ulaşmak. Zengin olmak. Hemen hemen her kesin vaz geçilmez bir özlemidir. Bu özlem içinde olan bir nesilden Ahlaki ve namuslu bir davranış beklemek hayalcilik olmazmı? Bu anlamda Cumhurbaşkanımız öncelikle namuslu, dürüst, çalışkan, ahlaklı, yeterli, bilgili ve becerikli bir ekip oluşturarak işe başlamalıdır. İlk yapacağı icraat partisi içinde bulunan bu olumsuz unsurlardan partiyi arındırmak olmalıdır. Bunların mevki ve makamları ne olursa olsun bu mikroplar mutlaka temizlenmelidir.Sonra Eğitsel anlamda ahlaklı, namuslu, içinde Allah korkusu taşıyan bir neslin yetiştirilmesini gündeme getirmelidir. Böyle bir nesil yetiştirilmediği taktirde bu sıkıntılar ilelebet devam eder. Hiç kimse de bu eğriyi düzeltemez. Allah yar ve yardımcımız olsun. Saygılarımla.