Utas da ne ola?
Hani “ Yahu var mıydı öyle bir şey? Yok canım aslında yok da cumhuriyetle uyduruldu, onu Atatürk uydurdu!” falan diye alaya alınan, yok sayılan, yok sayılınca insanlıkla barışacağımız falan sanılan şu öksüz Türklüğümüzle ilgili kelimenin tam anlamıyla disiplinler arası ve dopdolu bir akademik toplantıydı.
Düzenleme kurulunu isim isim anmak istemiyorum. Birinci sebep bu sessiz kahramanların hiç birinin şöhret kaygısı taşımaması ve bence bu zaten ikinci ve yaşamsal bir sebebi söylememe gerek bırakmayan yeter ve gerek şart sebep.
Bir hocamla Kazak Türkçe'sinin, Kırgız Türkçesi'nin inceliklerini, bir diğeriyle Azerbaycan Gürcistan Türkiye demiryolu projesini, bir diğeriyle İran Türklüğü'nün bilincini vs. konuştuğumuz nefis bir toplantıydı. YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...