Uyyy!.. Cısss!..

Karikatürist- Yazar Hikmet Aksoy'un hazırladığı 'Vansesi Mizah Sayfası' bundan böyle her Cumartesi günleri siz değerli okuyucularımızla buluşuyor.

Hikmet Aksoy

Şekersiz günler...

Sayısını boş veriniz, hepsi Cumhuriyet'in eserleri... Şeker fabrikaları zarar ettiği için satılacaklarmış... Oysa bundan 80-90 yıl önce şeker fabrikaları birer birer açılırken ulusça bayram ederdik. "Zarardan kurtuluyoruz" deyip sevinen niçin yok şaşıyor insan. Fabrikalardan kurtuluyoruz diye sevinen yok ortada, üstelik pancar üreticisi ağlıyor. Bu tezat nasıl izah edilir?

Hangisi?

Temel işhanının çay ocağını işletiyordu. Üst katlardan biri seslendi:

-Temel efendiiii... Dört çay yap biri açık olsun!..

Çaycı Temel'in gırgır saatidir. O da sorar:

-Abi hangisi açık olsun!.. (Ş.Eyüboğlu)

Sonunda iyi güleceğiz

Toplum olarak mizahseveriz. Ama son yıllarda doyasıya güldüğümüzü hangimiz söyleyebiliriz. Yaşadığımız coğrafyada insan vicdanını yaralayan olayları gören kim gülebilir ki böyle durumlara...

Dünyanın öte ucundan gelip aklınca kendine hizmet edecek demokratik devletçikler kurmaya heveslenen sömürü dünyası, ülkemizin kapısını çalmaya kalktı aklınca...

Oysa; bu cahiller şairimizin " Ben ezelden beridir, hür yaşadım, hür yaşarım" dizelerini bilse böyle bir yanlış yola çıkar mı?

Bilmediği, Türk Ulusunu tanımadığı için kiraladıklarını Türkiye'nin üzerine salıp aklınca yıldırma, sindirme hareketi yapıyor.

Ama boşuna...

Türkiye, "Kuru gürültüye pabuç bırakacak" bir devlet olmadığını bilmiyor bu yeni sömürgeci kafalar.

Kurtuluş Savaşı'nda Ege'nin tuzlu suyunu içip arkasına bakamadan kaçanlar şimdi tam siper yaparken; binlerce km öteden gelip Türkiye'ye dost görünüp kuyusunu kazmaya heveslenen Batı'nın sömürgeci conilerin de usta işi bir derse ihtiyaçları var görünüyor. Bu ders, 1960'larda Vietkonglardan yedikleri dayağın daha sertini Türklere oynadıkları bu oyunda yiyecekler.

İşte o zaman nicedir gülmeyen dudaklarda gülücükler oluşacak, kahkaha atanlar çoğalacak.

Gülmek de var yaşamda

Evet, yaşanan olaylar nedeniyle gülmeyi unutan insanlar olduk. Bunu sadece siyasetteki gergin hava yanında Ortadoğu'daki üzücü olaylar ve savaşın da bunda etken olduğunun payı var.

Ama ne olursa olsun, insanoğlunun gülmeye gereksinimi var.

Sağolsun, merkezi Ankara'da bulunan "Trabzon Vakfı" bu gerçeği görerek/bilerek bu yıl da düzenlediği "Trabzon Kültür/Sanat Etkinlikleri"nde mizaha da yer ve zaman ayırdılar.

Kim ne derse, mizahsız yaşam; sossuz/tuzsuz yemek gibi yavan/renksiz bir süreçtir.

Diliyoruz, ülkemiz çok kısa bir sürede içinde bulunduğu olumsuzlukları aşarak gülücüklerle dolu yaşama tekrar döner.

Kotbaş'a özel ödül...

6 Mart 1995 tarihinde yitirdiğimiz karikatür sanatçısı Nejat Tüblek'in anısına 23 yıldır düzenlenen karikatür yarışmasında Trabzonlu sanatçı arkadaşımız Muammer Kotbaş'ın eseri jürice Beşiktaş Belediyesi Özel Ödülüne layık görüldü. Yarışmada Özgür Altan (1.), Mehmet Kahraman (2.), Fethi Gürcan Mermertaş (3.) ödül kazandılar. Ayrıca üç sanatçının mansiyon kazandığı yarışmada 19 adet özendirme ödülü de verildi.

Bakmadan Geçme