Vali Bilmez: Köyde kimseyi tutamıyoruz
Bölgesel Hayvancılık Değerlendirme Toplantısında konuşan Vali Bilmez, bölgenin geçim kaynağının hayvancılık olduğunu ifade ederek, son yıllarda bölgede yaşanan terör olayları ve değişen sosyal değişimlerle birlikte vatandaşların hayvancılıktan uzaklaştığını söyledi. Vali Bilmez, bugün yerleşik hayata geçtik, ama bu sefer köyde kimseyi tutamıyoruz dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Zekeriya Erdurmuş ise, bu coğrafyanın kaderinin küçükbaş hayvancılık olduğunu söyledi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından organize edilen "Bölgesel Hayvancılık Değerlendirme Toplantısı" başladı. Van YYÜ Cengiz Andiç Kültür Merkezi'nde yapılan toplantıya Van'ın yanı sıra Muş, Bitlis ve Hakkari'deki üniversiteler, kamu ve özel sektör temsilcileri ile sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 450 kişi katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan toplantıda konuşan Vali ve Van Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, bölgenin geçim kaynağının hayvancılık olduğunu ifade ederek, son yıllarda bölgede yaşanan terör olayları ve değişen sosyal değişimlerle birlikte vatandaşların hayvancılıktan uzaklaştığını söyledi. Bölgede hayvancılık ve tarım konusunda sorunların olduğunu belirten Vali Bilmez, "Bölgemizde eskiden hayvancılık yaşamımızın bir parçasıydı. Çoğunlukla göçebe bir toplumduk, şehir hayatına geçme özlemi ve teşvikle birlikte hayvancılıktan, köyden kaçmaya çalışan bir döneme geldik. 1840'lı yıllarda bu ülkenin en ciddi problemi, göçebe toplumdan yerleşik topluma geçmek için verilen mücadeleydi. Bugün yerleşik hayata geçtik, ama bu sefer köyde kimseyi tutamıyoruz” dedi.
“Modern hayvancılık tesislerini kurmamız lazım”
Herkesin bardağın boş tarafından baktığı için kendisini sorgulaması gerektiğini anlatan Bilmez, “Bölgemizin ciddi bir potansiyeli var. İlimizin 23 bin kilometrekarelik yüz ölçümü var. Arazilerin yüzde 60'ı direk mera olarak kullanılabilecek niteliktedir. 1980 öncesi 7,5 milyon küçükbaş hayvanımız varken, bugün o rakamlar ciddi anlamda düştü. Evet, bunun birçok nedeni var, ama bana göre en temel nedeni topluma aşıladığımız popüler kültürün bu yaşam biçiminden kaçışı olarak değerlendiriyorum. Buradan İstanbul'a göç eden iş adamlarının bölgemizde modern hayvancılığa öncülük etmesini bekliyoruz. Aile işletmeciliğiyle bölgemizde hayvancılığı geliştireceğimize inanmıyorum. Mutlaka modern hayvancılık tesislerini kurmamız lazım. İnşallah bu toplantıda küçükbaş, büyükbaş, kanatlı ve arıcılık sektörü bölge düzeyinde ciddi anlamda masaya yatırılacak. Güzel önerilerin ortaya çıktığı bir toplantı olur" diye konuştu.
Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ise, Van, Muş, Bitlis ve Hakkâri illerindeki paydaşların da toplantıya katılım sağlamalarının kendilerini onurlandırdığını söyleyerek, “Hayvancılık sektörünün ekonomiyi önemli ölçüde yönlendirdiği bölgemizde bu tür toplantıların yapılıyor olması, sektörün istikrarı ve kalitesi açısından anlamlıdır. 3 gün sürmesi planlanan toplantıda katılımcılar; sığır, koyun, kanatlı ve arı yetiştiriciliği şeklinde 4 farklı gruba ayrılacak ve çalışma alanlarına göre katılımcılar ilgili gruba yönlendirilecektir. Gruplarda alanında uzman akademisyenlerle alanın uygulayıcısı pratikçiler bir arada çeşitli konularda bilgi ve deneyim paylaşımları yapacağı için çıkacak sonuçlar bölge hayvancılığı açısından oldukça anlamlı olacaktır” dedi.
“Sonuç bildirgeleri kamuoyu ile paylaşılacak”
Özellikle ulaşılması beklenen en büyük hedefin bölgesel hayvancılık üretim modellerinin oluşturulması olduğuna dikkat çeken Rektör Şevli, "Bu meyanda; sığır ve koyunlarda besleme, hayvan refahı, bölgeye uygun ırk seçimi ve ıslah organizasyonları, sürü yönetimi, hayvancılık politikaları ve destekleme modelleri, ürün işleme, pazarlama ve piyasa analizi, gıda güvenliği ve kalitesi, karkas kalitesi, sermaye yapısı ve üretim maliyetleri, işletme yapıları ve işletmelerin modernizasyonu ile bölgeye uygun tip projelerin oluşturulması, sosyal refahın artırılması ve göçün engellenmesi, suni tohumlama faaliyetlerinin artırılması, üretim modelleri, kanatlı hayvanlarda ise yetiştirme, bakım ve besleme, kanatlı sağlığı ve hastalıkları, kanatlı ürün işleme, pazarlama ve piyasa analizi, kanatlı sektöründe politikalar ve destekleme modelleri tartışılacaktır. Arıcılık alanında da yetiştirme, bakım ve besleme, arı hastalıkları ve zararlılar ile mücadele, yöre arılarının ıslahı ve ana arı üretimi, gezgin arıcılık, tanıtım, markalaşma ve pazarlama gibi konular tartışılacaktır. Bal dışında arı ürünleri üretimi, arıcılık politikaları ve destekleme modelleri, tartışılacak. 3. günün sonunda yapılacak genel değerlendirme toplantısında hazırlanan sonuç bildirgeleri kamuoyu ile paylaşılacak ve mutabık kalınan noktalarda bölge hayvancılığının bundan sonraki dönemlerde uygulanacak politikalarına bu bildirgelerin bir kılavuz teşkil etmesi umulmaktadır. Özellikle önerilen hayvancılık modelleri ile yetiştirme politikaları üniversitemizin ilgili alanlarındaki akademisyenlerinin çalışma konularında bir fikir vermesi bakımından da ayrıca bir anlam ifade etmektedir.
Çalışma konularını bu yönde belirleyen akademisyenlerin, oluşturacakları deneysel modellemelerde elde edecekleri bulgular, önerilen politikaların teyidini yapma açısından da önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.
“Coğrafyanın kaderi küçükbaş hayvancılıktır”
Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Zekeriya Erdurmuş da, bu coğrafyanın kaderinin küçükbaş hayvancılık olduğunu söyledi. 2019 yılında bazı dezavantajlı durumları avantaja çevirdiklerini kaydeden Erdurmuş, "İhracatımız özellikle hayvansal üretim anlamında ciddi bir ivme kazandı. İlk 9 ayda yaklaşık 900 milyon dolarlık bir ihracatımız oldu. Burada hiç ihraç etmediğimiz, özellikle bölge için çok önemli olan küçükbaş hayvancılığa ağırlık verdik. İnşallah bu çalışmamızla hem bölge çiftçimiz hem de hayvancılığımız bu gelişmelerden ciddi anlamda faydalanacak” diye konuştu.
Erdurmuş bölgeye desteklerin artarak devam edeceğini söyleyerek, “Planlamalarımızı yaptık. İnşallah yakın zamanda kırmızı et sektöründe besicilik yapan vatandaşlarımızın mutlu olabilecekleri bir rakamı görecekler. Özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü olarak Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinden bölgeye özel uygulanan destekler yaptık. Bu bölgedeki etçi ve kombine hayvanlara yönelik bazı ufak tefek şartları sağlayan çiftçimize 250 lira ilave etçi ve buzağı desteği vereceğiz. Bu bölge Türkiye'nin hammadde deposu, inşallah buradaki iyileşme, buradaki kalkınma tüm Türkiye'ye yayılacaktır” şeklinde konuştu.
Toplantıya Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, Van YYÜ Rektör yardımcılar Prof. Dr. Murat Kayri ve Prof. Dr. İsmail Hakkı Ekin, Genel Sekreter Doç. Dr. Sebaheddin Şevgin, Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Nihat Çelik, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Kamil Özcan, Türkiye Süt Üreticileri Birliği Başkanı Tevfik Keskin, YYÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Demir, Van Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Loğman Aslan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.