Valilik, Belediye, Üniversite Van… Geliyor 2 Nisan

Şehrimizin yönetilmesi, şekillenmesi geleceğe doğru yol alması valilik, belediyeler, üniversite, kurum kuruluşlar ve meslek odaları eliyle oluyor. Meclis'te karar alıcı siyasileri, bakanlıklarda bürokratları etkileyenler, yönlendirenler ve kaynakları kullananlar bu kurumlar ve güç odaklarıdır.

Kentimizin geleceğini ilgilendiren konu görüşüldüğünde karar alıcılar arasında gizli ajandası olan, bir başka amaç hedefleyen yetersiz temsilci ya da temsilciler yanlış eksik bilgi ve yönlendirmelerle kentin kaderiyle oynayabiliyorlar. Bununla ilgili pişmanlık yaratan kararlar ve sonuçların bazılarını önceki yazılarımda belirttim.

Van'ın kent hafızası olmadığı gibi valilik, belediyeler, üniversite, kurumlar ve meslek odalarının da kurumsal hafızaları yoktur. Kurum ve kuruluşlarda dünü bugüne taşıyan belge, fotoğraf, özgün kaynak eser bulmak, mümkün değil. Neden? Çünkü böyle bir gelenek yoktur. Kent ve kurum hafızasıyla ilgili kimse kaygıda duymuyor.

Örneğin yeni bir vali, belediye başkanı, rektör ilimizde göreve başladığında kentin, kurumun hafızasıyla pek ilgilenmez, sorgulamazlar. Hafızaya bağlı yapılması gerekenleri belli yasal çerçeve içinde ilgili kurumlara havale ederler. Kurum yöneticisi Van'dan uzak, kent hafızası ve ruhuyla ilgili bikrim ve bilinç sahibi bir anlayışta değilse o da yardımcılarına veya şube müdürlerine, onlarda daha alt kademlere işi havale ederler. Hafızdan kastım brifing dosyaları, toplantılar değil. Neyse devam edelim. Alt kademede bulunan görevliler kapasitelerine ve düşüncelerine göre işi şekillendirirler. Kimsede, " ya kardeşim şu kıyafetlerin, şu etkinliğin, şu ifadelerin, şu fotoğrafın Van ile ilgisi nedir? " diye sormaz, soramaz çünkü kendileri de bilmiyor. Ortaya çıkan vahim yanlışa müdahale etmek ise çok zordur. Ulaşabilirsen, dinlerse, ilgi duyarsa karar alıcılara önce sıkıntıyı anlatacaksın. Sonra alttakiler fırsat verirlerse, çelme takmazlarsa ikna edeceksin.

Beyler…

Van'ın kent hafızası, ruhu oluşmadan yapılan tüm işler, çabalar eksik ve havada kalır. Yapılanlar tuzsuz yemeğe, merdiven altı çakma ürüne benzer. Önce kentimizin hafızası ve Vanlılık kimliği oluşturulmalıdır. Bunun içinde Van eserlerinin, belgelerinin yer aldığı Van Şehir Kütüphanesi, Van Kent Müzesi yol, su kadar acil bir ihtiyaç olarak değerlendirilerek kısa sürede kurulmalıdır. Gelelim anlatmak istediğimiz esas konuya.

2 Nisan'ın hem toplumsal, hem kişisel hem de tarihsel bir önemi vardır. Vanlılar için 2 Nisan yürek çırpıntısıdır. 2 Nisan bir asırlık acı dolu hafızanın tazelendiği tarihi gündür. 2 Nisan yitik bir kentin küllerinden doğarak özgürlüğüne yeniden kavuştuğu zamandır. 2 Nisan her Vanlı için bir milattır, tarihin özetidir, dünle bugünü bir birine bağlayan sonuçtur. 2 Nisan'a sırdan kutlama olarak bakarsanız ki yakın zamanda öyle bakıldı yanılırsınız.

2 Nisan 2017 Pazar günü Van'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 99. Yılıdır. Van'da resmi törenlerle, Türkiye'nin bazı illerinde bir araya gelen Vanlılar tarafından etkinliklerle kutlanacak.

2 Nisan yakın zamana kadar Kurtuluş Haftası olarak il merkezimizde, ilçelerde ve Ankara, İstanbul, İzmir gibi Vanlıların yoğun yaşadıkları illerde kültürel ağırlıklı etkinliklerle kutlanmaktaydı. 2 Nisan etkinlikleri birileri tarafından sıradanlaştırılarak Vanlıların tarihleriyle buluşmasının önüne geçilmeye çalışıldı.

2 Nisan geliyor.

Yaklaşık 20 gün sonra Van'ın düşman işgalinden kurutuluşunun 99. yıl dönümünü kutlayacağız.

Van dışında yaşayan duyarlı Vanlılar tarafından sosyal medyada kurulan "Van Yemekleri Grubu" üyeleri heyecan veren 2 Nisan etkinliği gerçekleştiriyorlar. Grup üyeleri bulundukları illerde " Van Yemekleri 2 Nisan Buluşması" adı altında 2 Nisan heyecanını Van yemeklerini tanıtarak, tadarak ve paylaşarak kutlayacaklar. Bugün itibariyle Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Balıkesir ve Van'da bulunan grup üyeleri Vanlılık ruhuyla 2 Nisan coşkusunu toplandıkları bir mekânda yaşayacaklar.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ