Van kız-erkek evi tartışmasına ne diyor?

Başbakan Erdoğan'ın “Kız-erkek öğrenci aynı evde kalamaz. Muhafazakâr demokrat yapımıza ters. Talimat verdik, denetim yapılacak” sözlerini değerlendiren üniversite öğrencileri ve öğrenci velileri konu hakkında düşüncelerini gazetemize açıkladılar.

Fazıl ERÜŞ

Kız-Erkek karışık yurtlar dönemini kapattığını ifade eden Başbakan Erdoğan, Ev konusunda da birçok şikayet aldığını söyledi. Başbakan'ın sözleri Üniversite öğrencileri ve veliler arasında tartışma konusu oldu.

Gazetemize açıklamada bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencilerinden Eşref Şahin “ Bu uygulama çok iyi. Ancak yetkililer şunu bilmeli ki yasak olan her şey daha çok merak uyandırır. Devletimiz daha fazla yurt inşa etmeli, yurt imkânlarını artırmalı. Öğrenciler bazen zor durumda kaldıkları için bu seçimi istemeyerek yapıyor” dedi.

Sağlık Meslek Yüksek Okulu Ebelik Bölümü öğrencilerinden Büşra Oğuz, “ Özel alana devletin müdahale etmesi mümkün değildir. 21. Yüz yılda böyle bir yasa çıkarılırsa toplumda sadece kirlilik yaratır. Üniversite kampusunda bile rahat değiliz. El ele gezen öğrenciler hakkında soruşturma başlatılıyor. Bu nedenle özel hayatımıza müdahale edilmesi kabul edilemez” dedi.

Öğrenci velisi Bekir Solkanır konuyla ilgi olarak şunları söyledi: ” Ben üniversite bitirdim. Etrafımdaki birçok kız ve erkeğin aynı evde yaşadığını biliyorum. Birlikte yaşayan evlerde kızların da erkeklerinde maddi manevi mağduriyetlerine tanık oldum. Hamile kalıp intihar etmek isteyen, çocuk aldıran da oldu. Ailenin olmadığı yerde öğrencilerin sahibi devlettir. Sorunu çözmek yerine politika malzemesi yapmak, istismar etmek yanlıştır. “

İnşat Mühendisliği okuyan Uğur Özgökçe,” Kız arkadaşlarımızla aynı evde kalmanın hiçbir sakıncası yok. Kız arkadaşlarımız bazen yemek yapıyor bazen de ev temizliğine yardımcı oluyor. Sınav zamanların da ise yurtta yeterli imkânlar olmadığı için birlikte geç saatlere kadar ders çalışıyoruz” dedi.

Öğrencilerden Ayşe Çakırgöl de, ” Öğrenci kız ve erkeğin evli olmadan bir arada kalması. İnancımıza, ahlakımıza, geleneklerimize aykırıdır. Sonucu ise sosyal felakettir. Bunu özgürlükle savunmak mümkün değil yanlıştır. Birlikte yaşama aile, toplum bütünlüğünü de olumsuz etkiler.” diye konuştu.

Devlet böyle bir yasa çıkarmakla sadece ileride olacak olumsuz bir olayda kendini muaf tutacağını söyleyen Sinema-Televizyon Bölümü öğrencilerinden Zeynep Doğan, “ Bu yasanın konuşulması bile bizi rencide etmektedir. Bu nedenle geri adım atılmalı ve söylem düzeltilmelidir” dedi.

Öğrenciler reşit yaşta ve özgür bir kişilikteyse buna karışmanın doğru olmadığını söyleyen İnşaat mühendisliği bölümünü okuyan Ömer Kılavuz, “ Öğrenciler kendilerine zarar gelip gelmeyeceğini algılayacak yaştalar. Bu nedenle yasanın çıkmaması lazım. Üniversite öğrencilerinin birçok problemi varken böyle bir yasayı çıkarmak gündemi oyalamaktan başka bir şey olamaz” dedi.

Üniversite öğrenci velisi Yasemin Dilkan, “ Baskıya da, sınırsız özgürlüğe de karşıyım.. Öğrenci olarak 4 yıl sözde nişanlı olarak aynı evde kaldıktan sonra kızın hayallerinin yıkıldığı mağdur olduğu öğrenci biliyorum. Başbakan önemli bir soruna değindi. Ama çözüm şekli yanlıştır. Çocuklarımıza yazık oluyor. Her özgürlüğün bir sınırı olmalıdır.

Yasanın çıkarılmasının seçim vaadi olduğunu söyleyen öğrenci velileri, “ Çocuklarımız hakkında bizi kötü düşündürmeye sevk ettiler. Çocuklarımızın yanlış işler yapacağına inanmıyorum. Arkadaşlarının evlerine ders çalışmaya da eğlenmeye de gidebilirler. Bunun hiçbir sakıncası yoktur. Türkiye Cumhuriyeti artık özgür bireyler yetiştirmelidir. Gençlerimiz ülkenin geleceğidir. Onları bu şekilde yargılamak doğru değildir” dediler.

Bakmadan Geçme