VAN BALIĞI AV YASAĞI BAŞLIYOR

Van Gölü'nün sodalı suyunda yaşayan Van balığının üreme dönemine girmesi dolayısıyla 15 Nisan-15 Temmuz 2019 tarihleri arasında uygulanacak avlanma yasağı başlıyor.

Deniz seviyesinden 1650 metre yükseklikteki dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan ve son yıllardaki tedbirlerle popülasyonu artan Van balığı, bölgede çok sayıda balıkçının da geçim kaynağı durumunda. Üreme döneminde Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı sularından çıkarak tatlı sulara ve dere yataklarına uçarcasına göç eden Van balıkları, 90 günlük üreme döneminin ardından yeniden göle dönüyor. Yaşanan bu dönüşün ardından da, Van Gölü kıyısında yaşayan ve her biri 5- 10 kişiyi istihdam eden 130 tekne sahibi 9 ay boyunca göle açılarak, Van balığı avlıyor. Uzmanların hesaplamalarına göre gölde 50 bin ton Van balığı olduğu belirtilirken, bilim insanları son yıllarda tatlı su kenarları ve dere yataklarında alınan tedbirler sayesinde bu rakamlara ulaşıldığını ve popülasyonun korunması gerektiği vurguladılar. Geçimini Van Gölü'nden sağlayan balıkçılar da alınan tedbirlerden memnun olduklarını söyledi.

Van Gölü'ne kıyısı bulunan İpekyolu, Edremit, Tuşba, Gevaş, Muradiye ve Erciş ilçeleriyle Bitlis'in Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan ilçelerinde 14 bin insanın geçim kaynağı haline gelen Van balığının av yasağı 15 Nisan Pazartesi günü başlıyor.
YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Akkuş, “Van Gölü'ndeki yaşayan tek endemik ve ekonomik öneme sahibi olan balık türü Van balığı, bölgede tam 14 bin insanın geçim kaynağını oluşturuyor. Artık balıkçılar son ağlarını atarak son balıklarını çekiyorlar. 15 Nisan – 15 Temmuz tarihleri arasında 90 günlük balıkçıların av orucu başlıyor. Bu dönemlerde balık sürüler halinde derelere göç ediyor ve kaçak balıkçıların hedefi haline geliyor. Eğer bu dönemde kaçak avcılığı indirgeyebilirsek işte burada görmüş olduğumuz bu işi yasal yapan insanların bu balıktan çok daha uzun yıllar ekmek yemesini sağlayacağız. Koruma çalışmaları itibarıyla geçen yıl başarılı bir dönem geçirdiğimizi söyleyebilirim. Bu yıl da yine aynı çalışmaların tekrar etmesini ve geçen yıl avlanan kaçak balık miktarının bir nebze de olsun aşağı çekmesini ümit ediyoruz” dedi.

“Van balığı hepimizin ortak bir değeridir”

Van Gölü'nün 600 bin yaşında olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Akkuş, “Van balığı 600 bin yıldır bu gölde yaşıyor. 600 bin yıl boyunca burada yaşayan uygarlıkların hepsi Van balığının kutsal yolculuğuna şahitlik ettiler. Fakat hiç birisi Van balığını yok etmedi. İşte sahip çıkmazsak balığı yok edeceğiz. Van balığının sahibi hepimiziz. Çünkü Van balığı buradaki geçmiş uygarlıkların adeta bize bir emaneti gibi. Eğer bu emanete sahip çıkmazsak, bu emanete ihanet etmiş olacağız. Balığı korumada 4-5 aşama var. Birincisi balığı gölden avlattırmayacağız. İkincisi taşıttırmayacağız. Üçüncü merkezde sattırmayacağız ve dördüncüsü ise satılırsa satın almayacağız. Burada şunu söylemek istiyorum Van balığı hepimizin ortak bir değeridir. Bu noktada Van balığını koruma sorumluluğu Van Gölü etrafında yaşayan her bir bireyin omuzlarında bulunan bir yük gibi. Aslında koruma çalışmaları sadece resmi kurumların değil Van Gölü etrafında yaşayan her bir bireye aittir. Buradan şunu söylemek istiyorum balığın satıldığını eğer merkezlerde görürseniz lütfen gerekli kurumlara, ilgili yerlere haber veriniz ve balığı sattırmayız. Çünkü balığı sattırmazsak kaçak avcı mecbur balık avlamayacak” dedi.

“1995'li yıllarda 16-17 tane balık bir kilo gelirken bugün ise 8-9 balık 1 kilo geliyor”

Van balığının koruma çabaları sayesinde artık balıkların boyunun büyüdüğünü söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Akkuş, “Çünkü 2000'li ve yahut biraz daha geri gidersek 1995'li yıllarda 16-17 tane balık bir kilo gelirken bugün 8-9 balık 1 kilo geldiğini ve ekonomik değerinin arttığını görüyoruz. Geçmiş yıllarda balıkçılar 16 milim göz açıklığına sahip ağ kullanırken, bugün 24-26 milim arası göz açıklığında ağlar kullanıyorlar. İşte bunlar koruma çalışmalarının bize en bariz göstergesidir. Koruma çalışmalarının yapmış olduğu katkının en bariz göstergesidir. Çünkü balık dereye üremek için girdiğinde artık göle geri gelebiliyor ve balığın boyu büyüyor. Büyük balık demek daha fazla ekonomik kazanç demek, daha az iş gücü ile daha çok ürün elde etmek demek. Eğer bir koruma çalışmalarında bir aksaklık olursa biz balığın boyunun tekrardan küçüldüğünü şahitlik edeceğiz. Umuyorum ki koruma çalışmaları aksamadan bu şekilde devam eder ve Van balığından ekmek yiyen 14 bin insan bu geçim kaynağını sürdürmeye devam eder” şeklinde konuştu.iha

Bakmadan Geçme