Van Beylerinin Şatosu Hoşap Kalesi

İlk kez bu coğrafyaya yolu düşenin şaşkınlıkla ve hayranlıkla izlediği bir kaledir Hoşap Kalesi. Zira uçsuz bucaksız çorak ve engebeli bir arazide sanki o yol üzerinde unutulmuş da birden önünüze çıkan masallardaki şato gibidir Hoşap Kalesi. Van- Hakkari yolunda karşılaşabileceğiniz bölgenin en dikkat çeken en güzel, en muhteşem, en olağanüstü yapılarından birisidir.

İlk kez bu coğrafyaya yolu düşenin şaşkınlıkla ve hayranlıkla izlediği bir kaledir Hoşap Kalesi. Zira uçsuz bucaksız çorak ve engebeli bir arazide sanki o yol üzerinde unutulmuş da birden önünüze çıkan masallardaki şato gibidir Hoşap Kalesi. Van- Hakkari yolunda karşılaşabileceğiniz bölgenin en dikkat çeken en güzel, en muhteşem, en olağanüstü yapılarından birisidir.

O kadar heybetlidir ki, ilk gördüğünüzde bu kaleye kayanın yontularak şekil verildiğini sanırsınız. Efsaneye göre, Hoşap Kalesi gibi muhteşem bir kaleyi inşa eden mimarın o dönemin geleneğine göre böyle muhteşem, başka bir kale daha yapamasın diye elleri kesilmiş.

Mimarına armağanı olan iki kesik eldir Hoşap Kalesi…

Taşlarla yazıldığı, surlarla çevrili Hoşap Suyu'nun kuzeybatısında sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerine kurulan Hoşap Kalesi iç kale ve dış kaleden oluşmaktadır

İlk görüşte kaleden çok bir şatoyu çağrıştırmaktadır. Kale olarak anılsa da Doğu beylerinin şatosu olarak tarihe geçmiştir Hoşap Kalesi.

Eylül ayında Van ziyaretimizde Hoşap Kalesine uğradım. Benim bu kaleyi üçüncü gezişimdi. Bu kez kalede Van Yüzüncü Yıl üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top, başkanlığında başlatılan Sanat Tarihi öğrencilerinin de yürüttüğü çalışmalarıyla karşılaştık. Sn. Mehmet Top o an için orada yoktu kendisine asistanlık yapan öğrencileri Özlem Meydan ve Sinan Belge ile söyleştik. Bizlere kaleyi gezdiren öğrenciler kazı esnasında çıkan yüzyıllar öncesi topraktan yapılan, mutfak araç gereci olarak kullanılan kapları , çanakları göstererek tarihi bilgileri de bir bir anlattılar. Şu an kazılarda çıkan buluntuların laboratuarda incelemede olduğunu da Yrd. Doç. Dr. Sayın Mehmet Top'tan öğreniyoruz.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme