VAN'DA HAYAT YOLUNDA KİTABI ÇIKTI
Van’da 23 Ekim ve 9 Kasım’da meydana gelen depremleri konu edinen ‘Depremden Sonra 120 Gün’ adlı çalışma kitabını daha önce hazırlamış olan Van Valiliği; bu kez de depremin birinci yılı vesilesiyle ‘Van’da Hayat Yolunda’ isimli ikinci bir kitap daha hazırladı.
Van Valisi Münir Karaloğlu’nun talimatıyla hazırlanan kitap, 150 sayfadan oluşuyor. Kitapta; deprem sonrasında kentin yeniden inşası için hükümetin ilk etapta ile aktardığı 3 milyar 700 milyon kaynakla yapılan yatırımlar fotoğraflarla anlatılıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Van Valisi Münir Karaloğlu’nun birer önsözünün de yer aldığı kitabın ilk baskısı 10 bin adet olarak yapıldı. Başbakan Erdoğan; ‘Bu millet, böyle aziz bir millettir’ başlıklı yazısında deprem sonrası cansiperane çalışan kurtarma ekiplerine ve Van’a yardıma koşan 75 milyon Türk milletine teşekkür ediyor. Erdoğan’ın deprem sonrası isim olarak zikrettiği ve kendilerine teşekkür ettiği kişiler de dikkat çekiyor. Başbakan; Sakarya’nın Hendek ilçesinde tekerlekli sandalyesiyle balon satarak geçimini sağlayan ve kazancıyla aldığı iki battaniyeyi Van’a gönderen Murat Özer’e, Trabzon’da yetiştirme yurdunda kalan, bisiklet hayaliyle biriktirdiği 61 lirayı Van’daki depremzedeye gönderen Muhammet Demirci’ye, bu güzel davranışından ötürü ona bisiklet alarak çocuğun bu tavrını ödüllendiren iş adamımıza ve Silivri’den Van için gönderdiği battaniye arasında 5 bin lirasını unutan ve o 5 bin lirayı bularak sahibine ileten depremzedeye teşekkür ediyor.
Başbakan Erdoğan yazısında şu ifadelere yer veriyor, “Buradan desteklerini hissettiğim siyasi partilerimize, sivil toplum örgütlerimize, sanatçılarımıza, spor kulüpleri ve sporcularımıza, belediyelerimize, medyamıza, işverenlerimize; yardımları, katkıları ve destekleri için teşekkür ediyorum. Yayın kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin kampanyalarına katılıp, Van ile dayanışma içine giren vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. İstanbul sokaklarında kğıt toplayarak geçimlerini sağlamaya çalışan ama kazandıklarını Van’a yardım için gönderecek kadar gönlü zengin kardeşlerime teşekkür ediyorum. Harçlıklarını, biriktirdikleri küçük tasarruflarını Van’daki kardeşlerine gönderen Türkiye genelindeki tüm yavrularımıza şükranlarımı sunuyor, gözlerinden öpüyorum. Devletimizin tüm kurumlarına, AFAD, TSK, emniyet teşkilatımıza, AKUT gibi sivil toplum kuruluşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Verdikleri mücadele, her türlü takdirin üzerindedir. Van ile dayanışma içine giren 81 ilimize, oradaki tüm kardeşlerimize, yurt dışından seferber olan vatandaş, kardeş, akraba topluluklarına ülkem, milletim adına teşekkür ediyorum. İşte bu millet, böyle aziz bir millettir.”
23 Ekim depremi sonrası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte Van’a gelen ve uzun süre kenti terk etmeyen, sonraki süreçte de Van’a defalarca gelerek kentin yeniden imar çalışmalarını yerinde takip eden Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın yazısında ise yapılan çalışmalar sıralanıyor. Atalay, “Büyük millet, büyük devlet olmak, bugünden yarına olmaz. Kadim bir tarihi gerektirdiği gibi, büyük felaketlerle sınanmayı da gerektirir. Tarihimiz; büyük acılarla sınandığımız, büyük destanların, büyük kahramanların, büyük kahramanlıkların tarihidir. Milletimiz binlerce yıldan beri sevinci, acıyı, varlığı, yokluğu vakur bir şekilde ağırlamayı bilmiştir. 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihimize kara bir gün olarak geçti. Van, 2 büyük depremle sarsıldı. 644 kardeşimiz hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı. 30 bine yakın konut, 3 bin iş yeri, 9 bin ahır yıkıldı. On binlerce vatandaşımız evsiz barksız; yurtsuz yuvasız kaldı. Depremden birkaç saat sonra Başbakanımızla birlikte nerdeyse bütün bakanlarımız Van’daydı. Kara haberin duyulmasından hemen sonra Türkiye’nin dört bir yanında yardım kampanyaları başladı. Hep birlikte, devletimiz milletimiz el ele vererek, Van’ı yeniden inşa etmek için kolları sıvadık. Depremden 20 dakika sonra büyük bir seferberlik başlattık. İlk 18 günde 75 bin çadırın kurulmasını tamamlamıştık. Hemen arkasından altyapısı ve sosyal donatılarıyla 34 konteynır şehir kurduk. 40 ilimizin nüfusundan fazla olan 175 bin vatandaşımızı bu konteynır kentlere naklettik. Van depremi, gerek depreme müdahale hızı gerekse depremden sonra yapılanlarla dünyaya model oldu. BM verilerine göre dünyanın en hızlı müdahale edilen depremi oldu.”
“KALICI KONUTLARIN TEMELİ 39’NCU GÜNDE ATILDI”
Atalay: “Depremin henüz 39. gününde ise kalıcı konutların temelini attık. Çetin kış şartlarına, eksi 20 dereceyi bulan soğuklara rağmen depremin 1. yılında 17 bin 489 konutun yapımını söz verdiğimiz gibi tamamladık. Kendi evini yapmak isteyen vatandaşlarımıza 20 yıl vadeli, sıfır faizli krediler vererek köy konutlarının inşasını başlattık. Esnafımızı, tüccarımızı, çiftçimizi unutmadık. Şimdiye kadar yaklaşık 4 bin işletmeye 250 milyon KOBİ kredisi kullandırdık. Van’a 3.7 milyar lira para akıttık. Deprem acısını istismar etmek isteyenler de oldu. Biz yeni yuvalar yaparken, terör örgütü ocaklar söndürmeye devam etti. Hamdolsun, Van bunlara pirim vermedi, vermeyecek. O günlerden bugünlere geldik. Depremin 1. yıl dönümünde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle yd ediyorum. Gözleri arkada kalmadı. Geride kalanlar açıkta bırakılmadı. Depremin 39. gününde başladığımız kalıcı konutları tamamladık, hak sahibi bütün vatandaşlarımıza teslim ettik. Yepyeni bir Van kurduk. Hep birlikte büyük bir başarı hikyesi, yeni bir kahramanlık destanı yazdık. Büyük millet, büyük devlet olmanın gereğini yaptık.”
23 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde meydana gelen iki büyük deprem ve 12 bin artçı sarsıntının tümüne Van’da yakalanan Van Valisi Münir Karaloğlu’nun önsöz yazısında ise 1 yıllık çalışma özetleniyor. Deprem sonrası Van’ın nüfusunun 1 milyon değil 75 milyon olduğunu ifade eden Vali Karaloğlu, yazısında 365 günde yapılan ve inanılması zor çalışmaları şu şekilde anlatıyor. Karaloğlu, “2 hafta arayla yaşadığımız depremin üzerinden henüz 365 gün geçti. Geçen zaman; hem devletimiz hem milletimiz hem de Van için zorlu bir imtihan süreci oldu. Bu 1 yıllık süreçte hepimiz çok çalıştık. Van’ın yeniden yükselişi için canımızı dişimize taktık. Depreme rağmen hayatın kesintiye uğramasına izin vermedik. Depremin henüz 18. gününde; 75 bin çadır; 90. gününde 175 bin kişinin yaşadığı 34 konteynır kent kurmuştuk. Depremin 39. gününde ise binlerce sıcak yuvanın temelini attık. Ticari ve sosyal yaşamın devam etmesini sağlamak için piyasalara can verdik. Sıfır faizli, 2 yıl ödemesiz, 20 yıl vadeli krediler, hibeler, destekler, teşvikler birbiri ardına geldi. Van depreminin ilk müdahale ve sonrasında yapılanlarla uluslararası afet kriterlerine göre dünyanın en hızlı müdahale edilen depremi olarak gösterilmesi Türkiye’nin afet ve kriz yönetiminde geldiği noktayı göstermesi bakımından gurur vericidir. Alınan tedbirlerle Van’ın ticari kapasitesi deprem öncesine göre kat be kat arttı. Van 365 gün içinde muhteşem bir şekilde yeniden ayağa kalktı. Burada yapılanlar Türkiye tarihinin en büyük başarılarından biri olarak tarihe geçti. Şimdi Van’ın dört bir yanında Van Kalesi gibi sağlam, Süphan gibi yüce binlerce konut yükseliyor. Hak sahibi binlerce vatandaşımız bu kışı çadırlarda, konteynırlarda değil; sıcacık yuvalarında geçirmeye hazırlanıyor. Devasa yatırımlarla Van; bir cazibe merkezi, bir büyükşehir oluyor. 365 günde sadece yıkılan yuvaları yeniden inşa etmedik. Kırık kalpleri, mahzun gönülleri de sardık, iyileştirdik. Bu süreçte Sayın Başbakanımız öncelikli olmak üzere bütün bakanlarımız Van’a özel bir mesai teksif etti, ediyor. 365 günün 261 gününde bakanlarımız Van’a adeta kamp kurdu. Çevre ve Şehircilik, Ulaşım, Sağlık, Eğitim, Adalet, Spor, Kültür ve Turizm, Sanayi ve Ticaret... nerdeyse hemen her gün bir bakanımız Van’a omuz verdi, güç verdi, el verdi, veriyor. Ayağa kalkmak için çalışırken ayağımıza çelme takmak isteyenler de eksik olmadı. Bir taraftan yaraları sararken, diğer taraftan da kara propagandayla, mesnetsiz iddialarla, boş laflarla da uğraşmak zorunda kaldık. Ancak çakıl taşlarına takılıp kalmadık. İşimize baktık. Devlet ve millet olarak bu zorlu sınavı hamdolsun alnımızın akıyla verdik. Hep birlikte Van’ı yeniden inşa ettik. El ele verip yepyeni bir Van kurduk. Depremden önce Van’ın nüfusunu 1 milyon sanıyorduk; depremden sonra Van’ın nüfusunun 75 milyon olduğunu gördük. Bugün itibariyle çadır kentlerden, konteynırlarda barınma sorunlarından bahsetmiyoruz. On binlerce yepyeni konutu teslim ettik, ediyoruz. Geçen 365 gün içinde dualarıyla, yardımlarıyla, cebindeki harçlığıyla Van’a el uzatan, destek olan aziz milletimize minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. Depremde kaybettiğimiz 644 kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Allah ülkemizi esirgesin, yokluğunuzu göstermesin.”
Bastırılan kitap başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye büyük Millet Meclis Başkanı Cemil Çiçek, 550 milletvekili, bakanlıklar, ilgili kurumlar ve 80 il valiliklerine ulaştırılacağı belirtildi.vanhaber, van, haber, van haberhayat, kitap, deprem, abdullah gül
Van Valisi Münir Karaloğlu’nun talimatıyla hazırlanan kitap, 150 sayfadan oluşuyor. Kitapta; deprem sonrasında kentin yeniden inşası için hükümetin ilk etapta ile aktardığı 3 milyar 700 milyon kaynakla yapılan yatırımlar fotoğraflarla anlatılıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Van Valisi Münir Karaloğlu’nun birer önsözünün de yer aldığı kitabın ilk baskısı 10 bin adet olarak yapıldı. Başbakan Erdoğan; ‘Bu millet, böyle aziz bir millettir’ başlıklı yazısında deprem sonrası cansiperane çalışan kurtarma ekiplerine ve Van’a yardıma koşan 75 milyon Türk milletine teşekkür ediyor. Erdoğan’ın deprem sonrası isim olarak zikrettiği ve kendilerine teşekkür ettiği kişiler de dikkat çekiyor. Başbakan; Sakarya’nın Hendek ilçesinde tekerlekli sandalyesiyle balon satarak geçimini sağlayan ve kazancıyla aldığı iki battaniyeyi Van’a gönderen Murat Özer’e, Trabzon’da yetiştirme yurdunda kalan, bisiklet hayaliyle biriktirdiği 61 lirayı Van’daki depremzedeye gönderen Muhammet Demirci’ye, bu güzel davranışından ötürü ona bisiklet alarak çocuğun bu tavrını ödüllendiren iş adamımıza ve Silivri’den Van için gönderdiği battaniye arasında 5 bin lirasını unutan ve o 5 bin lirayı bularak sahibine ileten depremzedeye teşekkür ediyor.
Başbakan Erdoğan yazısında şu ifadelere yer veriyor, “Buradan desteklerini hissettiğim siyasi partilerimize, sivil toplum örgütlerimize, sanatçılarımıza, spor kulüpleri ve sporcularımıza, belediyelerimize, medyamıza, işverenlerimize; yardımları, katkıları ve destekleri için teşekkür ediyorum. Yayın kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin kampanyalarına katılıp, Van ile dayanışma içine giren vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. İstanbul sokaklarında kğıt toplayarak geçimlerini sağlamaya çalışan ama kazandıklarını Van’a yardım için gönderecek kadar gönlü zengin kardeşlerime teşekkür ediyorum. Harçlıklarını, biriktirdikleri küçük tasarruflarını Van’daki kardeşlerine gönderen Türkiye genelindeki tüm yavrularımıza şükranlarımı sunuyor, gözlerinden öpüyorum. Devletimizin tüm kurumlarına, AFAD, TSK, emniyet teşkilatımıza, AKUT gibi sivil toplum kuruluşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Verdikleri mücadele, her türlü takdirin üzerindedir. Van ile dayanışma içine giren 81 ilimize, oradaki tüm kardeşlerimize, yurt dışından seferber olan vatandaş, kardeş, akraba topluluklarına ülkem, milletim adına teşekkür ediyorum. İşte bu millet, böyle aziz bir millettir.”
23 Ekim depremi sonrası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte Van’a gelen ve uzun süre kenti terk etmeyen, sonraki süreçte de Van’a defalarca gelerek kentin yeniden imar çalışmalarını yerinde takip eden Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın yazısında ise yapılan çalışmalar sıralanıyor. Atalay, “Büyük millet, büyük devlet olmak, bugünden yarına olmaz. Kadim bir tarihi gerektirdiği gibi, büyük felaketlerle sınanmayı da gerektirir. Tarihimiz; büyük acılarla sınandığımız, büyük destanların, büyük kahramanların, büyük kahramanlıkların tarihidir. Milletimiz binlerce yıldan beri sevinci, acıyı, varlığı, yokluğu vakur bir şekilde ağırlamayı bilmiştir. 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihimize kara bir gün olarak geçti. Van, 2 büyük depremle sarsıldı. 644 kardeşimiz hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı. 30 bine yakın konut, 3 bin iş yeri, 9 bin ahır yıkıldı. On binlerce vatandaşımız evsiz barksız; yurtsuz yuvasız kaldı. Depremden birkaç saat sonra Başbakanımızla birlikte nerdeyse bütün bakanlarımız Van’daydı. Kara haberin duyulmasından hemen sonra Türkiye’nin dört bir yanında yardım kampanyaları başladı. Hep birlikte, devletimiz milletimiz el ele vererek, Van’ı yeniden inşa etmek için kolları sıvadık. Depremden 20 dakika sonra büyük bir seferberlik başlattık. İlk 18 günde 75 bin çadırın kurulmasını tamamlamıştık. Hemen arkasından altyapısı ve sosyal donatılarıyla 34 konteynır şehir kurduk. 40 ilimizin nüfusundan fazla olan 175 bin vatandaşımızı bu konteynır kentlere naklettik. Van depremi, gerek depreme müdahale hızı gerekse depremden sonra yapılanlarla dünyaya model oldu. BM verilerine göre dünyanın en hızlı müdahale edilen depremi oldu.”
“KALICI KONUTLARIN TEMELİ 39’NCU GÜNDE ATILDI”
Atalay: “Depremin henüz 39. gününde ise kalıcı konutların temelini attık. Çetin kış şartlarına, eksi 20 dereceyi bulan soğuklara rağmen depremin 1. yılında 17 bin 489 konutun yapımını söz verdiğimiz gibi tamamladık. Kendi evini yapmak isteyen vatandaşlarımıza 20 yıl vadeli, sıfır faizli krediler vererek köy konutlarının inşasını başlattık. Esnafımızı, tüccarımızı, çiftçimizi unutmadık. Şimdiye kadar yaklaşık 4 bin işletmeye 250 milyon KOBİ kredisi kullandırdık. Van’a 3.7 milyar lira para akıttık. Deprem acısını istismar etmek isteyenler de oldu. Biz yeni yuvalar yaparken, terör örgütü ocaklar söndürmeye devam etti. Hamdolsun, Van bunlara pirim vermedi, vermeyecek. O günlerden bugünlere geldik. Depremin 1. yıl dönümünde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle yd ediyorum. Gözleri arkada kalmadı. Geride kalanlar açıkta bırakılmadı. Depremin 39. gününde başladığımız kalıcı konutları tamamladık, hak sahibi bütün vatandaşlarımıza teslim ettik. Yepyeni bir Van kurduk. Hep birlikte büyük bir başarı hikyesi, yeni bir kahramanlık destanı yazdık. Büyük millet, büyük devlet olmanın gereğini yaptık.”
23 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde meydana gelen iki büyük deprem ve 12 bin artçı sarsıntının tümüne Van’da yakalanan Van Valisi Münir Karaloğlu’nun önsöz yazısında ise 1 yıllık çalışma özetleniyor. Deprem sonrası Van’ın nüfusunun 1 milyon değil 75 milyon olduğunu ifade eden Vali Karaloğlu, yazısında 365 günde yapılan ve inanılması zor çalışmaları şu şekilde anlatıyor. Karaloğlu, “2 hafta arayla yaşadığımız depremin üzerinden henüz 365 gün geçti. Geçen zaman; hem devletimiz hem milletimiz hem de Van için zorlu bir imtihan süreci oldu. Bu 1 yıllık süreçte hepimiz çok çalıştık. Van’ın yeniden yükselişi için canımızı dişimize taktık. Depreme rağmen hayatın kesintiye uğramasına izin vermedik. Depremin henüz 18. gününde; 75 bin çadır; 90. gününde 175 bin kişinin yaşadığı 34 konteynır kent kurmuştuk. Depremin 39. gününde ise binlerce sıcak yuvanın temelini attık. Ticari ve sosyal yaşamın devam etmesini sağlamak için piyasalara can verdik. Sıfır faizli, 2 yıl ödemesiz, 20 yıl vadeli krediler, hibeler, destekler, teşvikler birbiri ardına geldi. Van depreminin ilk müdahale ve sonrasında yapılanlarla uluslararası afet kriterlerine göre dünyanın en hızlı müdahale edilen depremi olarak gösterilmesi Türkiye’nin afet ve kriz yönetiminde geldiği noktayı göstermesi bakımından gurur vericidir. Alınan tedbirlerle Van’ın ticari kapasitesi deprem öncesine göre kat be kat arttı. Van 365 gün içinde muhteşem bir şekilde yeniden ayağa kalktı. Burada yapılanlar Türkiye tarihinin en büyük başarılarından biri olarak tarihe geçti. Şimdi Van’ın dört bir yanında Van Kalesi gibi sağlam, Süphan gibi yüce binlerce konut yükseliyor. Hak sahibi binlerce vatandaşımız bu kışı çadırlarda, konteynırlarda değil; sıcacık yuvalarında geçirmeye hazırlanıyor. Devasa yatırımlarla Van; bir cazibe merkezi, bir büyükşehir oluyor. 365 günde sadece yıkılan yuvaları yeniden inşa etmedik. Kırık kalpleri, mahzun gönülleri de sardık, iyileştirdik. Bu süreçte Sayın Başbakanımız öncelikli olmak üzere bütün bakanlarımız Van’a özel bir mesai teksif etti, ediyor. 365 günün 261 gününde bakanlarımız Van’a adeta kamp kurdu. Çevre ve Şehircilik, Ulaşım, Sağlık, Eğitim, Adalet, Spor, Kültür ve Turizm, Sanayi ve Ticaret... nerdeyse hemen her gün bir bakanımız Van’a omuz verdi, güç verdi, el verdi, veriyor. Ayağa kalkmak için çalışırken ayağımıza çelme takmak isteyenler de eksik olmadı. Bir taraftan yaraları sararken, diğer taraftan da kara propagandayla, mesnetsiz iddialarla, boş laflarla da uğraşmak zorunda kaldık. Ancak çakıl taşlarına takılıp kalmadık. İşimize baktık. Devlet ve millet olarak bu zorlu sınavı hamdolsun alnımızın akıyla verdik. Hep birlikte Van’ı yeniden inşa ettik. El ele verip yepyeni bir Van kurduk. Depremden önce Van’ın nüfusunu 1 milyon sanıyorduk; depremden sonra Van’ın nüfusunun 75 milyon olduğunu gördük. Bugün itibariyle çadır kentlerden, konteynırlarda barınma sorunlarından bahsetmiyoruz. On binlerce yepyeni konutu teslim ettik, ediyoruz. Geçen 365 gün içinde dualarıyla, yardımlarıyla, cebindeki harçlığıyla Van’a el uzatan, destek olan aziz milletimize minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. Depremde kaybettiğimiz 644 kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Allah ülkemizi esirgesin, yokluğunuzu göstermesin.”
Bastırılan kitap başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye büyük Millet Meclis Başkanı Cemil Çiçek, 550 milletvekili, bakanlıklar, ilgili kurumlar ve 80 il valiliklerine ulaştırılacağı belirtildi.vanhaber, van, haber, van haberhayat, kitap, deprem, abdullah gül