VAN'DA TAŞIYICI SİSTEM YANLIŞ
Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, binaların depreme dayanıklılığı ve güçlendirme projesi hazırlanmasına yönelik çalışmalarını sürdürüyor.
Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akın, binaların depreme karşı güçlendirilmesi kapsamında öncelikle binanın depreme karşı dayanıklı olup olmadığı veya risk düzeyinin belirlenmesi için mevcut binanın deprem performans analizinin yapıldığını belirtti. Performans analizi sonucunda binanın genel olarak deprem güvenilirlik durumu ve elemanlarının olası bir depremde hasar durumlarının tespit edildiğini kaydeden Akın, 'Bu şekilde binanın olası bir depremde risk düzeyi
belirlenebilmektedir. Binanın deprem performansının belirlenmesi, yerinde yapılan bilgi toplama çalışmalarını, laboratuvar çalışmalarını ve bilgisayar ortamında yapılan yapısal analizini kapsamaktadır ki, bu çalışmalar çok işgücü gerektiren ve uzun zaman alan çalışmalardır' dedi.
İnşaat Mühendisliği Bölümü'nde betonarme ve yığma yapıların deprem güvenliğinin analizine yönelik ciddi çalışmalar yapıldığını söyleyen Akın, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Yapılan çalışmalar özetle, yapıya ilişkin hasar durumunun tespiti, statik ve mimari röleve çalışmalarının yapılması, beton basınç dayanımının beton karot numunesi alınarak tespiti, beton basınç dayanımının beton tabancası kullanılarak tespiti, donatılarının mekanik özelliklerinin belirlenmesi, donatıların Ferro Scan cihazı kullanılarak tespiti, hasar gören elemanların onarılması, betonarme elemanlarının lifli polimerler gibi ileri teknoloji malzemeler ile güçlendirilmesi, betonarme binaların
güçlendirilerek deprem güvenliğinin sağlanması, kolon-kiriş birleşim bölgelerinin deprem yüklerine karşı ileri teknoloji malzemelerle güçlendirilmesi ve betonarme kısa kolonların lifli polimerler ile güçlendirilmesi çalışmalarıdır.'
Van depreminde Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından yapılan teknik incelemelerle ilgili bilgiler de veren Akın, 'Merkez üssü Van Tabanlı köyü olan, 23 Ekim 2011 tarihinde yerel saatle 13.41'de meydana gelen ve büyüklüğü 7.2 olarak bildirilen Van depreminin gerçekleşmesinin hemen ardından Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Diyarbakır Şubesi ile birlikte teknik incelemeler yapmak üzere 25 Ekim 2011 tarihinde çalışmalara başladık. Daha sonraları bölgedeki teknik incelemelere Amerika Purdue Üniversitesi'nden bir ekip ile beraber devam ettik. İncelemeler sırasında göçme meydana gelen binalarda taşıyıcı sistemde kullanılan beton ve donatının standartlara uygunluğunu ve dayanımlarını tespit etmek üzere beton donatı örnekleri aldık. Yapılan teknik incelemeler ve malzeme örnekleri üzerinde yapılan testler sonucu yıkılan ve ağır hasar gören binalarda yıkıma sebep olan ana etkenin taşıyıcı sistemin yanlış düzenlemesinden dolayı olduğu kanaatine vardık' diye konuştu.
Hasar gören binalarda genel olarak kullanılan betonun uygun granülometride olmadığını, basınç dayanımlarının çok düşük olduğunu ve bazı binalarda betonarme betonu olarak tanımlanamayacak düzeyde betonların kullanıldığına dikkat çeken Akın, donatı işçiliğinin ve montajının gerektiği gibi yapılmadığını anlattı. Akın, son olarak teknik çalışmalara katılan İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İdris Bedirhanoğlu'nun konuya ilişkin hazırladığı raporların kamuoyu ile paylaşılıp, Amerika'da bulunan Earthquake Engineering Research Institute'nun web sayfasında yayınlandığını ifade etti. VAN HABER, HABERLER VAN
Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akın, binaların depreme karşı güçlendirilmesi kapsamında öncelikle binanın depreme karşı dayanıklı olup olmadığı veya risk düzeyinin belirlenmesi için mevcut binanın deprem performans analizinin yapıldığını belirtti. Performans analizi sonucunda binanın genel olarak deprem güvenilirlik durumu ve elemanlarının olası bir depremde hasar durumlarının tespit edildiğini kaydeden Akın, 'Bu şekilde binanın olası bir depremde risk düzeyi
belirlenebilmektedir. Binanın deprem performansının belirlenmesi, yerinde yapılan bilgi toplama çalışmalarını, laboratuvar çalışmalarını ve bilgisayar ortamında yapılan yapısal analizini kapsamaktadır ki, bu çalışmalar çok işgücü gerektiren ve uzun zaman alan çalışmalardır' dedi.
İnşaat Mühendisliği Bölümü'nde betonarme ve yığma yapıların deprem güvenliğinin analizine yönelik ciddi çalışmalar yapıldığını söyleyen Akın, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Yapılan çalışmalar özetle, yapıya ilişkin hasar durumunun tespiti, statik ve mimari röleve çalışmalarının yapılması, beton basınç dayanımının beton karot numunesi alınarak tespiti, beton basınç dayanımının beton tabancası kullanılarak tespiti, donatılarının mekanik özelliklerinin belirlenmesi, donatıların Ferro Scan cihazı kullanılarak tespiti, hasar gören elemanların onarılması, betonarme elemanlarının lifli polimerler gibi ileri teknoloji malzemeler ile güçlendirilmesi, betonarme binaların
güçlendirilerek deprem güvenliğinin sağlanması, kolon-kiriş birleşim bölgelerinin deprem yüklerine karşı ileri teknoloji malzemelerle güçlendirilmesi ve betonarme kısa kolonların lifli polimerler ile güçlendirilmesi çalışmalarıdır.'
Van depreminde Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından yapılan teknik incelemelerle ilgili bilgiler de veren Akın, 'Merkez üssü Van Tabanlı köyü olan, 23 Ekim 2011 tarihinde yerel saatle 13.41'de meydana gelen ve büyüklüğü 7.2 olarak bildirilen Van depreminin gerçekleşmesinin hemen ardından Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Diyarbakır Şubesi ile birlikte teknik incelemeler yapmak üzere 25 Ekim 2011 tarihinde çalışmalara başladık. Daha sonraları bölgedeki teknik incelemelere Amerika Purdue Üniversitesi'nden bir ekip ile beraber devam ettik. İncelemeler sırasında göçme meydana gelen binalarda taşıyıcı sistemde kullanılan beton ve donatının standartlara uygunluğunu ve dayanımlarını tespit etmek üzere beton donatı örnekleri aldık. Yapılan teknik incelemeler ve malzeme örnekleri üzerinde yapılan testler sonucu yıkılan ve ağır hasar gören binalarda yıkıma sebep olan ana etkenin taşıyıcı sistemin yanlış düzenlemesinden dolayı olduğu kanaatine vardık' diye konuştu.
Hasar gören binalarda genel olarak kullanılan betonun uygun granülometride olmadığını, basınç dayanımlarının çok düşük olduğunu ve bazı binalarda betonarme betonu olarak tanımlanamayacak düzeyde betonların kullanıldığına dikkat çeken Akın, donatı işçiliğinin ve montajının gerektiği gibi yapılmadığını anlattı. Akın, son olarak teknik çalışmalara katılan İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İdris Bedirhanoğlu'nun konuya ilişkin hazırladığı raporların kamuoyu ile paylaşılıp, Amerika'da bulunan Earthquake Engineering Research Institute'nun web sayfasında yayınlandığını ifade etti. VAN HABER, HABERLER VAN