Van dedikleri

Her kentin kendine özgü değerleri vardır.

Bu bazen doğal güzelliği, bazen tarih, bazen de örf ve adetleridir. Tüm bunları sempatikleştiren, sevimleştiren de gelenek ve göreneklerinin yanı sıra simgeleridir. O simgeler kimi zaman sevilen bir isim, markalaşmış ticari kurum, ya da dünden gelen yaşam biçimleri olur.

Uzun süre memleketin mesafe anlamında uzağındaki biri olarak:

"Neredensin, nerelisin?" Sorusu daha sorulmadan:

"Eyi misen, hoş misen?" Girizgâhıyla:

"Bak seni tanıyorum." İmajı verildi, söyleşilere hoş bir tat katıldı.

"Geliyiğ,gidiyiğ sizi evde bulamiyiğ."Diye başlayan hoş sohbetlerimizde ne çok dosta Van'ı sevdirmiş, yaz tatillerini memlekete planlattığımız olmuştu.

Her insan doğup, büyüdüğü memleketinin kültür elçisidir. Düşünceleri, insanlarla iletişimi isterse memleketine artı ya da eksi kazandırabilir.

On yıllardır yaşadığımız Antalyalı sevgili dostlarla kurduğumuz dostane köprülerle nice Van sevdalısı fahri hemşeri edindik. Onların yemek kültürünün ünlüsü piyazları kadar memleketimizin keledoşunun da meşhur olduğunu, Antalya'nın sayısız reçel çeşitleri kadar ünlü Van otlu peynirimizi tanıtıp, sevdirdik. Mor üzümüne, muzuna; Van'ın uşkununu yoldaş eyledik. Van Gölü'nün doyumsuz cennet köşelerini anlattık. Ve gördük ki bireyler arasındaki iletişim dostluk bağlarını güçlendirmekle kalmıyor, doğup büyüdüğümüz yerlere de gönülden köprüler kurduruyor, sempati kazandırıyor.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ