Van Denizi
Van Gölü büyüklüğünden dolayı bazı tarihi metinlerde deniz olarak geçiyor. Örneğin 1588 yılında Van Gölü'ne acil yardım gemisi koyduran Diyarbakır beylerbeyi Hüsrev Paşa, yazdırdığı talimatta deniz sözcüğünü kullanmaktaydı.
Günümüzde Vanlılar da göl değil, deniz demektedirler. Örneğin yarın yüzmeye gidilecekse:
'Hadi denize çimmeye(yüzmek) gidelim.' derler…
**
Alaaddin'in Sihirli Keçileri
Eskiden bazı varlıklı aileler kaplumbağalarının sırtına kandil bağlar ve bahçe aydınlatmasında kullanırlarmış. Bu ilginç bilgi bana, tarihteki bir olayı çağrıştırdı. Rivayete göre, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat, o zamanki adıyla Kalanoros olan şehri almak için bir plan yapar. Bu plana göre, keçilerin başlarına kandil bağlanır ve akşam olunca bu kandiller yakılır.
Uzaktan bunları asker zanneden kale kumandanı KyrVart korkuya kapılarak kaleyi teslim eder. Teslim alınan şehir de Alaaddin'in şehri anlamına gelen 'Alanya'ya dönüşür.
**
Yazıyooorr!!Yazıyooorr!!
Romalıların en büyük eğlencesi gladyatör dövüşlerini izlemekmiş. Ancak işi çıkıp da arenaya gelemeyenler, gladyatör dövüşlerini merak ederlermiş. Bu merakı gidermek için Romalılar 'ActaDiurna' adında bir gazete çıkarırlar. Roma'da çıkarılan bu gazete, eyaletlere dağıtılırmış. Gazetenin geldiğini öğrenen halk meydanlara toplanır, okuma yazma bilen biri de yüksek sesle gazeteyi okurmuş. Bu gazete, tarihin bilinen ilk gazetesi idi.
İlk Türkçe gazete ise 'Vekayi-i Mısriyye' adıyla Mısır'da basılır. Günümüze gelecek olursak, şimdilerde de birçok gazete basılıyor ancak sosyal medya ve çeşitli iletişim araçları gazeteleri ikinci plana atmış gibi gözüküyor…