Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi çocuk acil servisleri hastalarla doldu
Son günlerde özellikle çocuklarda görülen salgın hastalıklardan dolayı Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi çocuk acil servislerinde doluluk yaşanıyor. Çocukların dışarı çıkıp, okula gidip gelirken hijyen kullarına dikkat etmesi gerektiğini belirten uzmanlar velilere uyarılarda bulundu.
Son günlerde üst solunum yolu enfeksiyonları şikayetiyle doktora başvuranların sayısında ciddi artış gözlemlenirken, özellikle bebek ve çocuklarda daha fazla görülen halsizlik, öksürük, ağrı ve ateş gibi şikayetlerle hastanelerin acil servisleri dolup taşıyor. Doktora başvuranların sayısı her geçen gün artarken, uzmanlar vatandaşlara maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyma uyarısında bulundu. Hastalık belirtisi gösteren çocukların kesinlikle okula gönderilmemesi ve arkadaşlarıyla buluşmasına izin verilmemesi gerektiği kaydedildi.
UZMANLARDAN VANLILARA UYARI
Son dönemde salgına dönüşen grip vakalarına karşı Vanlıları uyaran uzmanlar, “Son günlerde grip toplumda çok sık görülen ve hepimizi yakından ilgilendiren bir konu haline geldi. Hastane koridorlarında büyük bir yoğunluk yaşanıyor. Hasta şikayetlerine üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağırsak enfeksiyonları da eşlik etmekte. Bu vakalarda en sık etken olarak aslında koronavirüsün son varyantı ‘eris varyantı' ve ‘influenzayı' görmekteyiz. Eris varyantını yoğun ve hızlı değişken antijenik yapısı nedeniyle her zaman testte göremiyoruz. Virüslere bağlı olarak ortaya çıkan, kişilerin yaşamını olumsuz etkileyen ve ikincil bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilen grip, alt solunum yollarını da etkileyen bir hastalık. Belirtileri kemik ağrısı, halsizlik, bulantı, kusma ve ishal olan gribi soğuk algınlığından ayırmak gerek” dediler.
“MASKE, MESAFE VE TEMİZLİK KURALLARINA DİKKAT EDİLMELİ”
Vatandaşlara maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyma uyarısında bulunan uzmanlar, “Toplu taşıma ve sağlık kuruluşlarında maske takma zorunlu olduğu halde takmıyoruz. Bu süreçte tekrar maskeleri takmamız gerek. Maske takma bizim kendimizi korumak adına kuşandığımız en önemli silah. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyduğumuz sürece hem kendimizi hem çevremizi hastalıklardan koruyabiliriz” diye konuştular.
“HASTALIK ÇOCUKLARDA ETKİLİ OLUYOR”
Hastalığın çocuklarda daha çok etki gösterdiğini belirten uzmanlar, “Çocuk vakalarında son iki üç haftada yoğun artış var. Özellikle bizim gözlemlediğimiz influenza. Damlacık yoluyla bulaşıyor. Özellikle maske koruyucu olarak günlük hayatımızı çok etkili hale getiriyor. Bebeklerde ve küçük çocuklarda yaygın grip belirtileri ise ateş, öksürük boğaz ağrısı, hapşırma, nefes almakta güçlük, bitkinlik, beslenme güçlüğü. Çocuklar çok yakın temaslı oldukları için hava yoluyla çok çabuk hastalıkları kapıyor. Bol sıvı tüketilmeli, dinlenme, E vitamini alınmalı. 72 saate kadar olan ateş normal. Ateş vücudun savunma mekanizmasıdır. Ateş düşürücüler havaleyi önlemez. Ateşi sıfırlamaya çalışmak doğru değil. Dönüşümlü ateş düşürücü kullanmak çocuğu çok ilaca maruz bırakmak hiç doğru değil. Ateşin birazı iyidir. Mikroorganizmaları öldürme yöntemidir. 38-39 derece ateşlerde çocuğun bilinci açıksa acillere koşturmayalım. Çocukların ellerini sık sık yıkayalım. Burun temizliğine dikkat edelim ve mümkün olduğunca soğuk algınlığı ilacı kullanmayın. Organik bal bol bol tüketin. En etkili korunma yolu elbette hasta olmamaktır. Viral hastalıklar çoğu zaman kendi kendine iyileşen ve semptomatik destek tedavisi dışında ilaçlarla da süreyi kısaltamadığımız hastalıklardır. Hasta olan bireyler mümkün olduğunca kalabalık ortamlara girmemeliler. Çocuklarının okullarına gitmemeleri, maske takmaları ve özellikle gribi ağır geçirme ihtimali yüksek olan kişilere karşı temasta bulunmamaları gerekiyor” dediler.
KRONİK HASTALIĞI BULUNANLAR, YAŞLILAR, HAMİLELER VE BEBEKLER RİSK ALTINDA
Uzmanlar açıklamasının devamında, “Salgın hastalıklar yıllardır hayatımızdaydı fakat bulaş oranı bu kadar yüksek ve yıpratıcı şekilde seyretmiyordu. Gözlemlediğimiz ve tedavi ettiğimiz vakalara göre konuştuğumuzda, daha erken başlaması gereken bazı mevsimsel hastalıklar Aralık ayında pik yaptı. Bu hastalıkların bulaşında kronik hastalığı bulunanlar, yaşlılar, hamileler ve 3 yaş altı çocuklar yüksek risk grubunda yer alıyor. Bir diğer grip risk grubu ise grip aşısı olmamış kişiler. Henüz gribe yakalanmamış kişiler aşı yaptırabilir ve mutlaka maske takmalıdır; belirti taşıyanlarla aynı ortama girmekten kaçınmalıdır" ifadelerini kullandılar.
"GRİP, NEZLE, İNFLUENZA BİRBİRİYLE KARIŞTIRILMAMALI"
Grip, nezle, influenzanın birbirinden farklı hastalıklar olduğuna dikkat çeken uzmanlar, "Ateş, nefes darlığı, kırgınlık, yoğun ağrı yoksa yalnızca kuru öksürük varsa, süresi uzasa da kendiliğinden geçebiliyor. Fakat yaygın eklem ağrısı, yüksek ateş, tıkanıklık, burun akıntısı gibi belirtiler varsa mutlaka hekime başvurulmalıdır. Bunların yanı sıra kusma, ishal gibi belirtilerle de sık karşılaşmaktayız. Bu hastalıklar çok hızlı yayılıyor ve hızlı bulaştan ötürü maske kullanmak koruyucu ve faydalıdır, maske için doğru zamandır. Lütfen maske kullanın ve salgınlardan korunmayı önemseyin" şeklinde konuştular.
"YANLIŞ ANTİBİYOTİK KULLANIMI HEM GEREKSİZ HEM ZARAR VERİYOR"
Hastalarda yersiz bir antibiyotik kullanımı ve buna yönelim gördüklerini de sözlerine ekleyen uzmanlar, "Bu her zaman bir sorundu fakat artan ve uzun süren salgınlarla birlikte hastaların antibiyotiğe yaklaşımı daha da arttı. Her hastalık; burun akıntısı, ağrılı süreç, halsizlik belirtisi antibiyotik kullanmayı gerektirecek hastalık değildir. Üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularında yani ÜSYE (Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu) sebepli boğaz ağrısı vs. yaşadığınızda antibiyotik faydasızdır. Çünkü üst solunum enfeksiyonlarının yüzde 90'ı bakteri değil, virüs kaynaklıdır. Virüslerin sebep olduğu hastalıklarda antibiyotik fayda etmemekte aksine vücudumuzdaki yararlı bakterileri yok etmektedir. Böylece gerçekten antibiyotik gerektiren bir hastalığa yakalandığımızda, bağışıklığımızı düşürmekte; iyileşme sürecimizi geciktirmektedir. Hastalık belirtisi gösterdiğimizde mutlaka hekime başvurmalı, doğru ilaçları almalı gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmalıyız" ifadelerini kullandılar. HABER: EVREN DOĞRUER