VAN HÜSREV PAŞA KÜLLİYESİ
Değerli okurlar Van'ımız tarihin her döneminde stratejik konumu gereği önemli bir yerleşim merkezi olmuştur.
Bu önemini Osmanlı döneminde de korumuştur. Osmanlı'ya hem serhat şehri, hem de eyalet merkezi olarak hizmet vermiştir. Bu özelliklerinden ötürü ilimiz etnik zenginliğe sahip olmuş, ekonomik hareketlilik kazanmış, birçok dinin, mezhebin ve meşrebin yaşamasına olanak vermiştir. Sonuçta bünyesinde önemli bir kültürel zenginlik oluşmuştur. İlimiz kısmen de olsa bu özelliklerini bu gün de sürdürmektedir.
İlimizde varlık gösteren geçmiş medeniyetler, ilimize birçok eserler bırakmışlar. İlimizi dini, askeri ve sivil mimariye ait eserlerle donatmışlar. Geçmiş medeniyetlere ait eserlerden bazıları zamanın aşımına uğramışlar ve yok olmuşlar. Bazıları Birinci Dünya Harbi sürecinde Rus ve Ermenilerce yakılmış ve yıkılmışlar. Savaş ortamında öylesine tahrip edilmişler ki bir daha ihya etmek mümkün olamamış. Özellikle Selçuklular, Akkoyunlu ve Karakoyunlular döneminden kalan camii, medrese ve diğer yapılar çok büyük zararlar görmüşler. Bahse konu döneme ait eserler, günümüze yıkıntı halinde ulaşabilmişler. Ulu Camii ve Kızıl Camii'nin yıkıntılarını Van Kalesi güneyinde yer alan eski Van yerleşkesinde görmek mümkündür.
Osmanlı döneminde yapılmış olan Hüsrev Paşa Camii ve Kayaçelebi Camii çok yıpranmış olsalar da günümüze kadar ulaşabilmişler. Bu camilerden Hüsrev Paşa Camii ve Külliyesi son yıllarda yapılan yenileme çalışmaları ile yeniden işlerlik kazanmış, İbadete ve kültürel hizmetlere açılmıştır. Hüsrev Paşa Camisinin 1568 yılından 1915 yılına kadar, ibadet hizmetinin yanı sıra, adalet ve hukuk işlerinin de görüldüğü bir mekân olduğunu belirtmekte fayda var.
Mimar Sinan'ın projelendirdiği Hüsrev Paşa Külliyesi, “Mimar Salman” tarafından hayata geçirilmiştir. Bu külliyenin yeniden hizmete girmesi Vanlıların tarihleri ile buluşmalarını sağlamıştır. Hüsrev Paşa Külliyesinin yeniden hizmete açılmasında emeği geçen herkese bu yazı aracılığı ile ben de teşekkür ediyorum. Bu külliyeyi her ziyaretimde orada ibadet yapan insanları görmek, fotoğraf çektirmeye gelen gelin ve damatları görmek, bazı sosyal ve kültürel faaliyetlerin orada sergilendiğini görmek bir Vanlı olarak beni son derece mutlu ediyor.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Enderun'da yetişmiş en önemli Paşalardan biri olan Van Beylerbeyi Köse Hüsrev Mehmet Paşa, bu külliyeyi 1567-68 yıllarında kendi adına yaptırmıştır. Külliye; Camii, medrese, şadırvan, sıbyan mektebi, çifte hamam, dükkânlar ve handan oluşmaktadır. Hüsrev Paşa'nın, Van'dan başka birçok Osmanlı sancağında da görev yapmış önemli bir Osmanlı Paşası olduğunu belirtmek isterim. 1587 yılında Safavi'lerle yapılan bir savaşta şehit düşmüş. Vasiyeti gereği Van'da yapılan camiye bitişik kümbete defnedilmiştir. Kümbet, camiden yaklaşık yirmi yıl sonra camiye bitişik olarak inşa edilmiştir. Hüsrev Paşa Kümbetinin Mardinli Mimar Abdullah oğlu Şaban tarafından yapıldığı bilinmektedir.
Külliye, yapıldığı tarihten 1915 Rus-Ermeni işgaline kadar kesintisiz hizmet vermiştir. Rus-Ermeni işgalinde Hüsrev Paşa Camii'nin son cemaat yeri yıkılmış, çinileri sökülerek Leningrat müzesine götürülmüş ve camii yakılmıştır. Bu işgal girişiminde büyük tahribata uğrayan külliye, 2011 yılında restoresi bitirilip hizmete açılıncaya kadar hizmet dışı kalmıştır. Yaklaşık yüz yıl definecilerin ve tabiatın insafına terk edilmiştir. Ancak bu gün ilimizdeki Osmanlı mührü olarak yaşamımızı süslemektedir.
Kitapta Hüsrev Paşa Külliyesi ile ilgili şöyle bir bilgi paylaşılıyor:” Osmanlı Devleti'nin klasik döneminin eseri olan Hüsrev Paşa Külliyesi, Mimar Sinan'ın mimari tasarımı ile XVI. Yüzyılda hayat bulmuş, aradan geçen beş asrın tüm olumsuz etkilerine rağmen, günümüzde Osmanlı mimarisinin mührü olarak karşımıza yeniden çıkmıştır. Hüsrev Paşa Külliyesi, yaşadığı bunca olumsuzluğa rağmen, Mimar Sinan'ın bedeni yorgun, ama ruhu dimdik ayakta kalan Van'daki tek eseridir.”
Dr. Mimar ve Sanat Tarihçisi Şahabettin Öztürk tarafından yazılan “ Van Hüsrev Paşa Külliyesi” isimli kitap 2020 yılında Gece Kitaplığı Yayınlarından piyasaya çıkmış ve 224 sayfadan oluşmaktadır. Kitap kuşe kâğıda basılıdır ve anlatılan konularla ilgili birçok fotoğraf ve çizim içermektedir. Kitabı, Van'ımızın tarihi ve özellikle Hüsrev Paşa Külliyesi hakkında bilgi edinmek isteyen herkesin okumasını tavsiye ediyorum. Kalın sağlıcakla…