VAN NEYDİ NE OLDU
Van Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Birimi, tarafından SODES kapsamında “Umuda Yolculuk’ projesi adı altında öğrencilere ‘Nasıl Bir Kentte Yaşıyoruz” konulu bir konferans düzenlendi.
Van Anadolu Öğretmen Lisesi’nde gerçekleştirilen konferansa Atatürk Lisesi ile Van Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileri katıldı. Van Halk Sağlığı Müdürlüğü personeli Proje Koordinatörü Sosyolog Osman Turgut tarafından projeyle ilgili detaylı bilgilerin verilmesinin ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Suvat Parin de ‘Nasıl Bir Kentte Yaşıyoruz’ konusunda öğrencilere bilgiler sundu. Van’ın 2011 nüfus açısından 81 il içerisinde 72. sırada bulunduğunu ve genç bir nüfusa sahip olduğunu ifade eden Doç. Parin, kentin okuma-yazma oranında ise yüzde 89,7’lik oran ile 81 il içerisinde 74. sırada yer aldığını kaydetti. 2011’de Van bebek ölümleri açısından da 81 il içinde 10. sırada olduğunu anlatan Doç. Parin, “Bunun nedenlerini irdelemek gerekir. Bu konuda aile bilinci sağlıkta faydalanma anlamında farkındalık oluşturulması gerekiyor. 2011 yılının Van’daki işsizlik oranı yüzde 17,2’dir. Bu da 81 il içerisinde Van’ın 3. sırada olduğunu gösteriyor. Bu konuda yeni girişimcilik ve iş sahalarının açılmasını sağlayarak ilde bulunan genç nüfusunu iş sahibi edilmesi gerekiyor. Kişi başına düşen ithalat 38 Dolar olarak belirlenirken 81 il içinde Van 70. sırada yer alıyor. Van ekonomik anlamda zengin bir coğrafi bölgeye sahiptir. Bu konuda XIX. Yüzyıl’da Van Buğday, arpa, mısır, fasulye, pirinç, bezelye, kuru üzüm, badem, keten tohumu, bal, tütün üretimi yapılan kenttir. Keten kumaş, şayak, Van bezi, aba, şal, halı ve çorap üretiminin yapıldığı yaklaşık 3 bin kişinin istihdam edildiği tekstil ve dokuma sektörü yoğun bir kenttir. Günümüzde ise Van da üretim anlamında tarihinden ders almadığını ve bu anlamda bu üretim alanlarını yapılmadığını dışa bağımlı olduğunu görüyoruz” dedi.
“BUNUN NEDENLERİNİ BU KENT SORGULAMAK ZORUNDA”
Hayvancılık anlamında da XIX. Yüzyıl’da yıllık 100 bin küçükbaş hayvanı Halep’e kadar ihraç eden bir şehrin bunları sorgulaması gerektiğini de sözlerine ekleyen Doç. Dr. Parin şöyle konuştu:
“Van’daki ihraç potansiyeli sadece bununla sınırlı değil. Yün 720 ton, tiftik 360 ton, deri 240 ton ve halı 5 bin adet gibi ürünleri İstanbul üzerinden Avrupa’ya ihraç eden bir kenttir. Mal ulaşımını sağlayan 87 yelkenli gemi ve bu alanda istihdam edilen 350 kişinin yer aldığı, sodanın sabun yapımında kullanılmak üzere ticari bir meta olarak satıldığı bir deniz ticaret kenttir. Kadim devletlere başkentlik yapan Van maalesef dünyada eşi benzeri görülmeyen sahil bandın da briketçilerin olması aynı şekilde sahil bandında açık oto galeri ve sahil boyunca kamuya ait dinlenme tesislerin olması kabul edilecek bir durum değildir. Bu konuda her duyarlı vatandaşın kentlilik bilincini yakalaması gerekiyor ve haklarını arayan, sorunun sadece kamu yetkililerini ilgilendirmediğini hepimizi ilgilendirdiğin bugün kentimizde bir eksiklik varsa bu sorun hepimizindir. Üreten bir kent bugünkü duruma nasıl geldi? Kentin yapısı, kent kimliği kentte yaşama, kültürü, kenti sahiplenme katılımcılık olmadığından kaynaklanmıştır.”vanhaber, van, haber, van haberkent, büyükşehir, sodes, bulaşıcı hastalık, umuda yolculuk, proje
Van Anadolu Öğretmen Lisesi’nde gerçekleştirilen konferansa Atatürk Lisesi ile Van Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileri katıldı. Van Halk Sağlığı Müdürlüğü personeli Proje Koordinatörü Sosyolog Osman Turgut tarafından projeyle ilgili detaylı bilgilerin verilmesinin ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Suvat Parin de ‘Nasıl Bir Kentte Yaşıyoruz’ konusunda öğrencilere bilgiler sundu. Van’ın 2011 nüfus açısından 81 il içerisinde 72. sırada bulunduğunu ve genç bir nüfusa sahip olduğunu ifade eden Doç. Parin, kentin okuma-yazma oranında ise yüzde 89,7’lik oran ile 81 il içerisinde 74. sırada yer aldığını kaydetti. 2011’de Van bebek ölümleri açısından da 81 il içinde 10. sırada olduğunu anlatan Doç. Parin, “Bunun nedenlerini irdelemek gerekir. Bu konuda aile bilinci sağlıkta faydalanma anlamında farkındalık oluşturulması gerekiyor. 2011 yılının Van’daki işsizlik oranı yüzde 17,2’dir. Bu da 81 il içerisinde Van’ın 3. sırada olduğunu gösteriyor. Bu konuda yeni girişimcilik ve iş sahalarının açılmasını sağlayarak ilde bulunan genç nüfusunu iş sahibi edilmesi gerekiyor. Kişi başına düşen ithalat 38 Dolar olarak belirlenirken 81 il içinde Van 70. sırada yer alıyor. Van ekonomik anlamda zengin bir coğrafi bölgeye sahiptir. Bu konuda XIX. Yüzyıl’da Van Buğday, arpa, mısır, fasulye, pirinç, bezelye, kuru üzüm, badem, keten tohumu, bal, tütün üretimi yapılan kenttir. Keten kumaş, şayak, Van bezi, aba, şal, halı ve çorap üretiminin yapıldığı yaklaşık 3 bin kişinin istihdam edildiği tekstil ve dokuma sektörü yoğun bir kenttir. Günümüzde ise Van da üretim anlamında tarihinden ders almadığını ve bu anlamda bu üretim alanlarını yapılmadığını dışa bağımlı olduğunu görüyoruz” dedi.
“BUNUN NEDENLERİNİ BU KENT SORGULAMAK ZORUNDA”
Hayvancılık anlamında da XIX. Yüzyıl’da yıllık 100 bin küçükbaş hayvanı Halep’e kadar ihraç eden bir şehrin bunları sorgulaması gerektiğini de sözlerine ekleyen Doç. Dr. Parin şöyle konuştu:
“Van’daki ihraç potansiyeli sadece bununla sınırlı değil. Yün 720 ton, tiftik 360 ton, deri 240 ton ve halı 5 bin adet gibi ürünleri İstanbul üzerinden Avrupa’ya ihraç eden bir kenttir. Mal ulaşımını sağlayan 87 yelkenli gemi ve bu alanda istihdam edilen 350 kişinin yer aldığı, sodanın sabun yapımında kullanılmak üzere ticari bir meta olarak satıldığı bir deniz ticaret kenttir. Kadim devletlere başkentlik yapan Van maalesef dünyada eşi benzeri görülmeyen sahil bandın da briketçilerin olması aynı şekilde sahil bandında açık oto galeri ve sahil boyunca kamuya ait dinlenme tesislerin olması kabul edilecek bir durum değildir. Bu konuda her duyarlı vatandaşın kentlilik bilincini yakalaması gerekiyor ve haklarını arayan, sorunun sadece kamu yetkililerini ilgilendirmediğini hepimizi ilgilendirdiğin bugün kentimizde bir eksiklik varsa bu sorun hepimizindir. Üreten bir kent bugünkü duruma nasıl geldi? Kentin yapısı, kent kimliği kentte yaşama, kültürü, kenti sahiplenme katılımcılık olmadığından kaynaklanmıştır.”vanhaber, van, haber, van haberkent, büyükşehir, sodes, bulaşıcı hastalık, umuda yolculuk, proje