Van raporu
1862 Osmanlı nüfus sayımına göre Van Vilayeti'nin toplam 418.700 olan nüfusun 209.100'ünün Müslüman, 209.600'ünün Hristiyan olduğu tespit edilmiştir.
1914'e Osmanlı nüfus sayımına göre Van'da Ermenilerinin nüfusunun 67.797, Müslümanların (Türk-Kürt ve diğerleri) nüfusunun ise 179.422 olduğu kaydedilmiştir.
Ermeni çetelerinin Van'da çıkardıkları ilk isyan 1895 yılındadır. Rus generali Mayewski'nin bildirdiğine göre, Ermeni komiteleri, Ermenileri ayaklanmaya teşvik etmiş, hatta anarşi ve teröre karşı çıkan bazı Ermenileri şiddetle cezalandırmışlardır.
1909 yılında Ermeni asıllı Osmanlı manifatura tüccarı, Bedros Kapamacıyan Van şehrinin Ermeni belediye başkanlığına atandı. Hem Müslümanlar, hem de Ermeniler tarafından çok seviliyordu]. 10 Aralık 1912'de 65 yaşındayken karşı çıktığı ve desteklemediği Ermeni Taşnak örgütüne mensup Aram Manukyan tarafından başına iki kurşun sıkılarak öldürülmüştür. Kapamacıyan'ın cenazesine Ermeniler, Müslümanlar ve yabancı konsoloslukların Van temsilcileri katıldı.
I. Dünya Savaşı sırasında 2-3 Nisan 1915'de Rusların desteğiyle Van Ermeni İsyanı ya da İkinci Van İsyanı ve çatışmalar başlamış, şehir merkezine sıçrayan çatışmalar 15 Nisan'dan sonra şiddetlenmiştir. İsyan sonrası Van çevresinde 250 bin kadar Ermeni çetesi toplanmıştır.
Rus işgal ve Ermeni isyan ile birlikte eski Van şehri günlerce yakılıp yıkılmış, on binlerce Müslüman ahali katledilirken Van'da yaşam kesintiye uğramıştır.
3 Mayıs 1915'ten itibaren canlarını kurtarabilen Müslüman yaşlı, kadın, çocuk kara ve göl yoluyla zor koşullarda farklı illere göç etmek zorunda kalmıştır.
Rus birlikleri Ermenilerin kontrolündeki savunmasız Van'ı 18 Mayıs 1915 günü işgal etmiştir. 21 Mayısta Rus General Yudeniç Van şehrine girmesi ve Aram Manukyan'ı Vali olarak atanmasıyla Van düşmüştür.
Malazgirt'te Osmanlı kuvvetlerine yenilen Rus kuvvetleri Van'da toplanan Ermenilerle beraber Temmuz ayı içerisinde Van'ı terk etmek zorunda kalmıştır. Ermeni çeteleri de Van'ı ateşe vererek terk etmişlerdir. Osmanlı kuvvetleri kısa bir süre sonra Van'ı tekrar Rus ve Ermenilere terk etmek zorunda kalmıştır. Van Türk Ordusu ve Vanlı milislerin mücadelesi sonucu tarafından 2 Nisan 1918'de kurtarılmıştır.
İsyan,savaş, ölüm ve göçler ile Van şehri, insan gücünü, ekonomik potansiyelini, toplumsal hafızasını yitirerek harap, tanınamaz bir kente dönüşmüştür.
1918-1920 kayıtlarına göre Van'ın şehir merkezinde 5-6 bin civarında Van'lının bulunduğu belirtilir.
Van, Cumhuriyetin ilanı ile 1923' de Vilayet olur.
Van şehri 1920-30 yılları arasında Bağlar Mevki denilen bugünkü yerinde yokluk, imkânsızlıklar içinde yeniden kurulmaya başlar.
1920-1937 yılları arasında Van'da iskân çalışmaları yürütülür. İran,Kafkasya , Bulgaristan dan gelen toplam 13.545 muhacir, mülteci Van'da iskân edilir.
1927 yılında nüfusu sadece 6.981 kişiden oluşan Van şehrinin nüfusu 10.000 rakamına ancak 1940'ta ulaşır.
1944'de Van-Erciş'te etkili olan 5.9 şiddetinde depremde 194 kişi hayatını kaybederken çok sayıda konut hasar görür.
1945'de Van merkezinde 5.8 şiddetinde meydana gelen depremde bu kez can kaybı yaşanmaz ancak ev, ahır gibi yapılar ağır ve orta şiddete etkilenir.
Van, 1918 sonrası gelişmeye, kalınmaya diğer illere göre çok gerilerden başlar. Örneğin Van Lise, Kız ve Erkek Meslek Liselerine ancak 1948'de kavuşmuştur.
1972 yılında ilde 5,2 şiddetinde hasarlı deprem daha yaşanır.
24 Kasım 1976 da Çaldıran-Muradiye'de 7.5 büyüklüğünde meydana gelen, 3 bin 840 kişinin hayatını kaybettiği deprem sonrası bu ilçelerimizden Van şehir merkezi ve il dışına göçler olur.
1980'den itibaren bölgede ve Van'da yaşanan olaylar, çatışmalar, ölümler kırsaldan şehir merkezine doğru yoğunlaşarak yaygınlaşır. Şehir ve toplumda ilk tedirginlik bu şekilde filizlenir. Göçlerle 1980 de 93 bin olan şehir nüfusu 1990 da 153 bine 2000 yılında da 284 bine çıkmıştır
1990'dan itibaren Hakkâri'nin Çukurca ilçesinin Uzundere beldesinden ve çevre illerden çok sayıda aile güvenli buldukları Van'a göç eder.
1992'den itibaren plansız göçlere açık hale gelen Van, Antalya, Mersin, İzmir, İstanbul, Bursa, Ankara gibi illere hızla göç vermeye başlar.
23 Ekim-9 Aralık 2011'de Van-Erciş merkezli iki büyük depremde 644 kişi hayatını kaybederken 20 binden fazla binada ağır ve orta hasar meydana gelir. Deprem nedeniyle Van'dan 68 bin 731 kişi farklı illere geçici olarak göç etmek zorunda kalır. Ancak göç edenlerin çok büyük çoğunluğu Van'a bir daha geri dönmemiştir. Aksine onlara yeni aileler eklenmiştir.
Depremin ardından Van, yaşanan olayların etiksiyle geçen 4 yıl içinde ekonomik ve sosyal açıdan toparlanamamıştır.
6-7 Ekim 2014'de aralarında Van'ın da bulunduğu çok sayıda ilde meydana gelen sokak olaylarında iş yerleri, kamu binaları, araçlar yakılıp yıkılmıştır. Deprem yıkımının üzerine gelen, toplumda kaos ve endişe yaratan şiddet olayları Van'dan dışarıya göçü daha da tetiklemiştir.
1980'li yıllarda başlayan 1990'yıllarda artan şiddet olayları, çatışmalar iş yaşamını ve toplumsal hayatı olumsuz etkilemeye devam etmesi nedeniyle Van'dan farklı illere sermaye ve insan göçü artarak günümüzde de devam etmektedir.
Yıl 2016. Hakkâri, Şırnak gibi illerden çok sayıda aile Van'a kafileler halinde göç geliyor. Şehir nüfusunun hızla arttığı son 35 yılda birçok problem ortaya çıkmıştır. Göçle artan büyük nüfus yığınının şehre adaptasyon problemi sürmektedir.
Gelelim bu tablonun anlattığı sonuca.
Öğrencilerin yarıyıl tatiline girdiği 26 Ocak 2015 Cuma günü Türkiye İstatistik Kurumu ( TUİK) Van'ın ekonomik, sosyal göstergeleri açıklanmasıyla yaşanan trajik sürecin bir kısım sonuçları bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.
Van'ın; Altyapı hizmetlerine erişim endeksinde 45'nci sırada, Yaşam memnuniyeti endeksinde 49'uncu sırada, Çevre endeksinde 57'nci sırada, Sosyal yaşam endeksinde 59'uncu sırada, Güvenlik endeksinde 60'ıncı sırada, Konut endeksinde 71'inci sırada, Çalışma hayatı endeksinde 73'üncü sırada, Gelir ve servet endeksinde 74'üncü sırada, Eğitim endeksinde 75'inci sırada, Sağlık endeksinde 77'nci sırada, Sivil katılım endeksinde 78'inci sırada olduğu açıklanmıştır.
31 Aralık 2015 tarihli Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre, Türkiye'de göç veren illerin başında Diyarbakır geldiği, Diyarbakır'ı ikici sırada Van'ın izlediği belirtmiştir.
Deprem afetinin gerçekleştiği 2011 yılından bu yana Van'dan göç edenlerin sayısı sürekli arttığı (net göç alınan 2012 yılı hariç) ve 5 yıl içerisinde Van'dan göç edenlerin toplamı 86 bin 300 kişiye ulaştığı kaydedilmiştir. Göç veren Van'ın net göç aldığı başlıca il Hakkâri olurken, bunu Şırnak, Ağrı ve 114 kişi ile Bitlis illeri takip etmiştir. Van'ın en çok net göç verdiği başlıca iller ise İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa, Kocaeli Tekirdağ olmuştur.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan son geçici dış ticaret verilerine göre Van'ın TL bazında ihracatı, 2015 yılında yüzde 10,9, İthalatı ise yüzde 1,1 azalmıştır.
İsyan, işgal, savaş, çatışma, muhacirlik, ölüm, deprem ve yaşanan iç ve dış göçlere maruz kalan Van'ın üzücü tablosundan özet bir rapor verdik. Boks ringinde sürekli yumruk yiyerek düşen, ayağıya kalkmakta sıkıntı çeken boksör ya da bir türlü iyileşemeyen hastaya benzeyen Van'ın görüntüsü böyle.
Tarih ve rakamlar yalan söylemez. Göçlerle hormonlu, çarpık, sağlıksız şekilde irileşen Van'ın düşündürücü olduğu kadar üzücü, kimi zaman da umutsuzluk yaratan acı gerçeği budur. Memleketimizin makus talihi değiştirilemez mi? İstenirse, samimi çabalar harcanırsa, bir de Van promosyon olarak feda edilmemiş ise olumsuz her şey değiştirilebilir! Tıpkı Şanlıurfa gibi. Anlatabildim mi?