Vanda barış adına muhteşem buluşma!
23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum'da yapılan kongre Bağımsız Türkiye'nin kuruluşu, emperyalist ittifak ülkelerinin yenilgisi, Anadolu'da Milli Birliğin sağlanması için hayati kararların alındığı kongredir.
23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum'da yapılan kongre; Bağımsız Türkiye'nin kuruluşu, emperyalist ittifak ülkelerinin yenilgisi, Anadolu'da Milli Birliğin sağlanması için hayati kararların alındığı kongredir.
Kongreye davet edilenler; Anadolu'daki etnik, kültürel, dinsel inançların tek bir noktada toplanması amaçlıdır. Nihai sonuç tek vücut olmaktır. Bunu başaran lider Mustafa Kemal Atatürk ve Anadolu'daki tüm kitlelerin liderleridir. Birlik ve beraberliğin kararlarının sıralandığı Erzurum Kongresinde Çanakkale geçilmez ruhundan hareket edilmiş ve süreç içerisinde bu ruhun yıkılmış bir imparatorluğun üzerinde Türkiye Cumhuriyeti'nin şekillenmesinin temel harcını oluşturmuştur.
9 Ekim 2016 tarihinde bir araya gelen Doğu ve Güneydoğu aşiretlerinin liderleri barış içinde bir arada yaşamanın tek yolunun terörden arındırılmış, illegaliteyi (yasa dışılığa) kınamış, legaliteyi (yasal) özümsemiş düşüncelerde odaklanmaları, kanlı günlerin geride bırakılmasına dönük yürekli bir adımdır.
Bu yaz Van'da olduğum günlerde terörle mücadelede görevli olan bir güvenlikçiyle yaşanan bombalı eylemler üzerine söyleştiğimizde:
'Yerel halk tavrını koyar, var olan meseleyi zorbalık ve silahlı eylemlerle çözmek isteyenlere hayır der, onlara çözümün siyasi ortamda sağlanacağını işaret ederse kan ve gözyaşı diner.' Demişti.
Van'da yörenin ağaları, beyleri, liderlerinin toplandığı ve ulusal birlik ve beraberlik için söz verdikleri acı bir haber Hakkari'inin Şemdinli İlçesinden geldi.
09 Ekim 2016 tarihindeki üzen olayın ardından saat 15.00 sularında CNN TV kanalından bombalı eylemin kanlı neticesi haber olurken konuk gazeteci Saygı Öztürk akılcı, objektif yorumlar yaparak tehlikenin geldiği noktalara dikkat çekerek:
'Ne yazık ki bölgedeki halkın içinden terör örgütüne destek veriliyor. Öyle ki güvenlik istihbarat birimlerine falanca yerde bombalı eylem yapılacak deniliyor ama bir de bakıyorsunuz ki eylem farklı yönde uygulanıyor. Bu durumda haklı olarak bölgedeki güvenlik güçlerinin işlerini zorlaştırıyor.' Yorumunu yaptı.
Saygı Öztürk'ün bu yorumu o genç güvenlik görevlisinin bana anlattıklarını hatırlattı.
Saygı Öztürk yorumunda Irak, Suriye kırsalından yaşananların da bu eylemlerin kaynak noktası olabileceğini söyledi.
Yani Türkiye dış politika ve iç politikadaki kararlarında bütünlük sağlamak zorundadır.
Siz ülke yönetimi olarak Suriye sınırları içinde askeri operasyonlara, terör örgütünü kıskaca alıp yok etme harekâtına girişirseniz tek seçeneğiz vardır o da yurdun doğusunda, batısında, kuzeyinde, güneyinde kısacası yurdun her karışında alarmda olmak zorundasınız.
Asıl konu üzerinde durmalıyım…
Erzurum Kongresi bir ulusun ayağa kalkması ve yedi düvele karşı koymasının hareket noktalarından biriydi.
Son zamanlarda:
'Doğu ve Güneydoğu'da emperyalistler aşiret liderlerine isyan için para dağıtılıyor.' Haberleri vardı. Bu haberlerin aslı varsa ya da yoksa amacı tümden kışkırtma kaynaklı, kardeş kavgasına zemin hazırlamak amaçlıdır.
Öyle olduğunu da bölgelerdeki aşiret liderleri tepki göstererek ve bağlılıklarını belirterek yerine getirdiler. Van'da ki yerel bölge liderlerinin bir araya gelmesi de bu düşünceler çerçevesi içindendir. Düşüncenin içinde Çanakkale ruhu, Erzurum Kongresi akılcılığı vardır.
Cumhuriyet Tarihinin son yıllardaki en müthiş kararı barış süreciydi. Bu süreç ne yazık ki karşılıklı duygusallıkla sabote edildi. Güç bendedir diyen her iki tarafın partileri işi seçim sandığının getirisine endeksledi.
Ve partilerinin oy kaynaklarının azaldığını fark eden partiler işi sen ve ben polemiğine endeksledi. Onca kan ve gözyaşının yaşandığı barış sürecinin buzdolabına kaldırıldığı söylemlerine yer verildi. Onca emek ve çaba sandıktan çıkan azalan oylar yüzünden bir kalemde silindi.
Bakınız Doğu ve Güneydoğu aşiretlerinin birlik ve beraberlik sözü tam bu sırada akan kan ve gözyaşının durdurulması için olağanüstü ve paha biçilmez bir dönemeçtir. Tek yol Anadolu kardeşliğinin kalıcılığı için akılcı ve yapıcı adımlar atmak, bu yapılırken partizanlıktan uzak durmaktır.
Kısacası tek yol BARIŞ İÇİN BİR ARADA YAŞAMAK, Çanakkale ruhunu hissetmek, Erzurum Kongresi akılcılığına dört elle sımsıkı sarılmaktır.