Vanlı aktarlarda sonbahar hareketliliği

Hava sıcaklığının aniden hissedilir derecede düşmesiyle birlikte soğuk algınlığına karşı bağışıklık sistemini doğal yollarla güçlendirmek isteyen vatandaşlar, aktarlarda yoğunluk oluşturuyor.

Kış aylarının habercisi sonbaharın gelmesiyle birlikte soğuk algınlığı ve gribe karşı önlem almak isteyen vatandaşlar aktarların yolunu tuttu.

Hastalıklara davetiye çıkaran soğuk havanın etkili olması en çok aktarların işine yarıyor. Hava sıcaklıklarının hissedilir derecede düşmesiyle birlikte ani hava değişiklikleriyle artan gribal enfeksiyonlara karşı vatandaşlar genellikle şifalı bitkileri tercih ediyor. Soğuk algınlığına yakalanmamak için yaklaşık 23 çeşit şifalı bitki karıştırılarak hazırlanan kış çayının tüketilmesini öneren aktarlar, şifalı bitkilerin hastalığa yakalanmadan önce tüketilmesi gerektiğini belirttiler. Vanlı aktarlar, özellikle içerisinde ıhlamur, zencefil, tarçın, papatya çayı ve adaçayı gibi bitkisel ürünleri barındıran kış çayının gribal vakalara karşı kalkan görevi gördüğünü belirtiyorlar.

Sonbahar mevsiminin gelmesi ve okulların açılmasıyla birlikte Van'da aktarlarda hareketlilik yaşanmaya başlandı. Kış aylarına yaklaşırken vatandaşlar hastalanmamak için çareyi aktarlarda arıyor. Özellikle soğuk algınlığı, öksürük ve gribal hastalıklara karşı doğal yollardan bitkisel çözümler arayan vatandaşlar ıhlamur, zencefil, zerdeçal, havlecan, hatmi çiçeği, tarçın, narçiçeği, ada çayı en çok tercih edilenler arasında yer alıyor.

Havaların serinlemesiyle birlikte mevsimsel ısı değişikliğine bağlı hastalıklar baş gösterirken, vatandaşlar da kendilerini ve okul çağındaki çocuklarını hastalıklara karşı korumak, bünyelerini güçlendirmek, olabilecek olumsuzlukları doğal yollarla hastalanmadan atlatabilmek için aktarlarda yoğunluk oluşturuyor.

Mevsim geçişlerinde satılan bitkiler hakkında açıklamada bulunan Vanlı aktarlar, “Ani ısı değişiklikleri ve hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte insanların vücut direnci ortama uygunluk sağlayamıyor. Bu dönemlerde insanlar tıbbi ilaçlara ihtiyaç duyduğu gibi, doğal ürünlere de ihtiyaç duyabiliyor. Ihlamur, zencefil, zerdeçal, havlıcan, hatmi çiçeği, tarçın, nar çiçeği ve ada çayı gibi daha birçok bitkiye ve farklı korunma yollarına başvuruyor. Şu an işlerimizde yavaş yavaş bir hareketlilik yaşanmaya başlandı. Mevsimsel geçişler, insanların bağışıklık sistemlerinin zayıfladığı dirençlerinin en düşük olduğu zamanlardır. Özellikle gündüz ve gece sıcaklık farkının hissedilir derecede fazla olması hastalıkların daha sık görüldüğü dönemlerdir. Bu yüzden de halsizlik, kırgınlık, yorgunluk ve uyku problemleri ortaya çıkıyor. Özellikle grip, nezle ve buna bağlı soğuk algınlığı oluşuyor. Bizim için sezon açıldı diyebiliriz” dediler.

“ZENCEFİL, TARÇIN VE IHLAMURA YOĞUN İLGİ”

Soğuyan havaların, hastalıkları da beraberinde getirdiğini ifade eden aktarlar, “Zayıf olan bağışıklık sistemini güçlendirmek ve soğuk algınlığına faydalı olduğu içi zencefil, adaçayı ve ıhlamur en çok satılan bitkilerdir. Diğer adı narçiçeği olan hibiskusunun bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve koruyucu olması sebebiyle özellikle kış aylarında, her gün bir bardak içilmesini öneriyoruz” diye konuştular.

IHLAMURUN FAYDALARI

Ihlamur çayının düzenli tüketilmesiyle birlikte mevsim geçişlerinde ve kış aylarında hastalıklara karşı koruyucu etkisi görülebilir. Soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonu tedavi edici etkidedir. Öksürüğe neden olan bakterilerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar, bununla birlikte göğsü yumuşatıcı ve öksürüğü kesici etkisi vardır. Boğazı yumuşatarak boğaz tahrişinin ve ağrısının azalmasına yardımcı olur. İdrar sökücü etkisiyle karaciğer ve safra rahatsızlıklarını iyileştirici etkisi vardır. Terlemeyi sağlayarak enfeksiyonlara karşı savaşçı özelliktedir. Vücut direncini artırır, stresi ve yorgunluğu azaltır.

ZENCEFİLİN FAYDALARI

Zencefil, her yaşta soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklarla ve enfeksiyonlarla savaşmak için reçete edilmiştir. Vücudu sıcak tutmak için çay şeklinde kullanılabilir. Çay, bir diaphoretik gibi davranır ve terlemeyi artırarak toksinleri vücuttan atar. Sindirim sürecini kolaylaştırıcı etkisi olduğu keşfedilmiştir. Yemekten sonra yükselen şeker seviyeleri, mide içeriğinin doğal boşalma oranını azaltmasına neden olabilir. Zencefildeki gingerol gibi organik bileşikler, meme kanseri ve diğer birçok kanser türlerinin önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca kolorektal kansere yol açabilen kolonda karsinojenik aktivitenin önlenmesine yardımcı olur. Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların başlangıcını, azaltarak geciktirdiği bilinmektedir. Bu zararlı faktörlerin yaşa bağlı bilişsel gerilemede etkili olduğu biliniyor. Bu nedenle zencefil, güçlü besleyicileriyle beyin hasarı riskini azaltır ve hafızanın bozulmasını önler. HABER: EVREN DOĞRUER

Bakmadan Geçme