Vanlı Emekli Emniyet Müdürü Müftüoğlu Eski Van'ı ve polislik mesleğini anlatıyor

Polis Enstitüsüne girerek birincilikle mezun olan, Emekli 1.Sınıf Emniyet Müdürü Vanlı Avni Müftüoğlu, eski Van'ı ve polislik mesleğine giriş öyküsünü anlatıyor. Müftüoğlu, Van'da lise olmadığını, babası merhum İbrahim Halil Müftüoğlu'nun, seksen bin civarında şehit verdiğimiz Sarıkamış Harekatına katılarak, çatışmalarda esir düştükten sonra Rusya'ya götürülerek Sibirya'ya sürgün edildiğini belirtti.

1940'lı yılların Polis Koleji öğrencilerinden olup, Emniyet Teşkilatının hukuki düzenlemelerinde önemli çalışmalarda bulunan, ilkeli, ödünsüz ve o kadar da disiplinli, buna karşılık son derece babacan tavırlarıyla emsallerine ve astlarına iyi bir örnek olan, 89 yaşındaki Emekli 1. Sınıf Emniyet Müdürü, Gazetemiz kurucusu merhum Remzi Perihan'ın yeğeni, Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Erdal Perihan'ın halası oğlu, Vanlı Avni Müftüoğlu'nun Çağdaş Polis dergisine verdiği röportajı aşağıda yayınlıyoruz.

23 Eylül 1930 yılında Van Merkez'de doğdu. Babası İbrahim Halil Müftüoğlu, seksen bin civarında şehit verdiğimiz Sarıkamış Harekatına katılıp çatışmalarda esir düştükten sonra Rusya'ya götürülerek Sibirya'ya sürgün edilenlerden.

1921 yılında Japonya üzerinden denizyoluyla Türkiye'ye gelen İ.Halil Müftüoğlu, evlerinin Ermeniler tarafından yakılıp, ilk eşi ve bazı yakınlarının katledilmiş olması karşısında derin bir teessüre kapılmış, Rus ve Ermeni işgali karşısında Van'ı terk etmek zorunda kalmıştır. Bir polis kızı olan Saniye hanımla evlenen baba Müftüoğlu'nun 1'i kız 3'ü erkek 4 çocuğundan biri olan Sayın Avni Müftüoğlu'na sorularımızı yöneltiyoruz.

Ç.P.D: Polis Koleji yıllarınız hakkında neler söyleyeceksiniz?

A.Müftüoğlu: 1940'lı yıllarda Van'da lise yoktu. Ağabeyim de İstanbul'da okuduğundan, aileme yük olmadan tahsil yapabilmek için leyli (yatılı) okullara başvurmuştum. Polis Kolejinin imtihanlarını kazanarak Ankara'ya geldim ve 1945-1946 ders yılında Polis Kolejine başladım. Yurdun dört bir köşesinden gelen arkadaşlarımızla kısa sürede kaynaştık ve birbirimize destek olduk. Kolejlilik ruhu damarlarımıza işledi. O kadar ki, bugün sınıf arkadaşlarımın isimlerini ve numaralarını tek tek hatırlarım. Kolejde başarılı olmak için çok çalışırdık. Ben okula bir ay gecikmeli gelmiştim. Samsun'da öğretmenlik yaparken öğrencilere kırık notlar verdiğinden evine bomba atılan ve bu yüzden lakabı BOMBACI olan matematik hocamız Bahri Vedat Erkmen yazılı yapacaktı, koleje yeni geldiğimi söyleyerek, sınava katılmamak için talepte bulundum. Kabul etmeyince sınava katıldım ve 5 numara aldım. Bu hocadan 5 almak gerçekten büyük başarı idi. Bu başarımın, Polis Kolejine daha başlangıçta adapte olmamı sağlamış olması bakımından kolej anılarım arasında önemli bir yeri vardır.

Soldan sağa: Avni Müftüoğlu, Sabri Timur, İbrahim Metiner.​

Kolejden sonra Polis Enstitüsüne girdim ve birincilikle mezun oldum. Diplomamı zamanın İçişleri Bakanı rahmetli Namık Gedik'in elinden almış olmam beni son derece onurlandırdı.

Ç.P.D: Devre arkadaşlarınızdan hayatta kalanlarla irtibatınız devam ediyor mu? Buluşup eski günleri yâd ediyor musunuz?

A. Müftüoğlu: Devremiz 30 kişiydi. Sonradan katılanlarla 35 civarında olduk. Çoğu rahmetli oldu. Sanırım 8-10 civarında yaşayan devre arkadaşımız kaldı. Dört arkadaşımla irtibat halindeyiz. Ankara'da olanlarla sık sık buluşur eski günleri yâd ederiz. Üç sene öncesine kadar hayatta olan devre arkadaşlarımızla yazları Didim Polis Kampında buluşur, oldukça güzel günler geçirirdik.

Van ili Danışma Meclisi Üyesi Döneminde Meclis Kürsüsünde Konuşurken

Ç.P.D: Mezuniyetinizden sonra, kadro hayatınızla ilgili neler söylemek istersiniz?

A. Müftüoğlu:Polis Enstitüsünden Komiser Yardımcısı olarak mezun olduktan sonra Van Merkez Polis Karakolunda göreve başladım. Doğrusu okullarda uygulama ile ilgili bir eğitim olmadığı için, önceleri hizmette sıkıntı çektik. Karakollardaki tecrübeli komiserlerden mesleği öğrenmeye çalıştık. Seçimler dolayısıyla Muradiye İlçe Emniyet Komiserliğine tayin edildim. O zaman yeterince hizmet verebileceğimiz ve barınabileceğimiz binalarımız yoktu. Lojman hak getire. Emniyet Komiserliği iki odalı bir toprak damdan ibaretti. 15-20 gün ancak kalabildim. Tekrar Van'a tayinimi yaptırarak Erek Karakolunda göreve başladım ve 1951 Şubatında Bursa'ya atandım. Bursa'da birkaç ay görev yaptıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğünde yeni kurulan ve bugünkü İstihbarat Dairesinin nüvesi olan “ÖZEL BÜRO” ya atandım. Askerlik geldi çattı. Yedek subaylığımı Piyade asteğmen ve teğmen olarak Gümüşhane'de yaptım. Terhis sonrası 1953'te Emniyet Genel Müdürlüğü Zat İşleri (Personel) şubesinde göreve başladım. Burada uzun süre, tam 8 yıl Komiser Yardımcısı olarak çalıştım. O tarihlerde Emniyet Teşkilatında Hukuk ve Mülkiye mezunları dışındakiler Emniyet Müdürü olamıyorlardı, ama bazen 2 yıllık yüksek okul mezunları da Emniyet müdürü rütbesine atanabiliyorlardı. Hal böyle olunca tekrar okumaya karar verdik. Gizlice Ankara Hukuk Fakültesine kayıt yaptırdım. Hem görev yaptım, hem tahsil. Fakülteden 1961-1962 döneminde mezun oldum. Önüm açılmıştı. 1964 yılında Edirne İl Emniyet Müdürlüğüne terfi an atandım. 1965 te Aydın İl Emniyet Müdürlüğü, 1967'de de Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü görevlerinde bulundum. Çok şükür bu illerde başarılı çalışmayı yüce Allah'ım bana nasip etti.

1969 yılında önceleri uzun müddet çalıştığım, Emniyet Genel Müdürlüğüne Personel Şube Müdürü olarak atandım. Personeli iyi tanıyordum. Hep beraber başarılı hizmetler ortaya koyduk. Buradan Önleyici Hizmetler Daire Başkanı oldum. Bir süre orada hizmet verdikten sonra, tekrar Personel Daire Başkanı olarak atandım. Belli konularda teşkilatımızla ilgili kanun, tüzük ve yönetmeliklerin hazırlanmasında görev aldım.

Personel Dairesi çok zor birimdir. Taleplerin ardı arkası kesilmez ancak yasa ve mevzuata aykırı taleplere her zaman karşı koyduğumuzdan dolayı vicdanım hep rahat olmuştur. Bir süre Merkez Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunduktan sonra 1978-1981 yılları arası Teftiş Kurulu Başkanı olarak görevlendirildim.

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü sırasında Başbakan Süleyman Demirel ile bir arada​

1981 yılında, Anayasa, seçim konusu, Partiler konusu başta olmak üzere diğer yasama görevlerini yapacak olan Kurucu Meclise (Danışma Meclisi) Van ili üyesi olarak seçildim. Danışma Meclisi üyeliğine seçilirken, geniş ve derin bir soruşturmaya tabi tutulmuş olduğumu sonradan öğrendim. Zamanın genel müdürüne sorduklarında

“Emniyet Teşkilatından 3 isim isterseniz, birisi Avni Müftüoğlu'dur” cevabı beni çok duygulandırmıştır. Gelenlerin hepsi çok tecrübeli zatlardı. El birliği ile görevlerimizi en iyi şekilde yaparak, 1983 yılında emekli oldum. Bir süre avukatlık yaptım. Şimdi onu da bıraktım.

Ç.P.D: Sizin zamanınızla günümüzdeki Polis Teşkilatını karşılaştırdığınızda nasıl bir değerlendirme yaparsınız?

A. Müftüoğlu: Bu günkü imkanlar ve teknolojik gelişmeler emniyet hizmetlerinin daha verimli bir şekilde yapılmasına imkan sağlamış, personelde buna göre eğitildiğinden, teşkilatımız daha başarılı hizmetler verme imkanına kavuşmuştur. Biz manyetolu telefonlarla, külüstür jeeplerle, kerpiçten yapılmış iki gözlü karakollarda, imkânsızlıklar içerisinde görevimizi yapmaya ve başarılı olmaya çalıştık. Bize göre şimdiki nesil çok şanslıdır. Hemen hemen her türlü imkânlara sahiptirler. Elbette ki başarı oranları artmıştır.

Ç.P.D:Halen görevde bulunan teşkilat mensuplarına hangi önerilerde bulunuyorsunuz?

A. Müftüoğlu: Ben görevimi akla ve bilgiye dayanarak tarafsız bir şekilde ve dürüstlüğü ilke edinerek yapmaya çalıştım. Her zaman yasalardaki değişiklikleri takip ederek hizmetimi sürdürdüm. Bu nedenle okul hayatım da dâhil olmak üzere 33 yıllık hizmet hayatımda herhangi bir soruşturmaya maruz kalmadan ve ceza almadan hizmetimi tamamladım. Yeteri kadar bilgiye ve cesarete sahip olmadan hizmetin ifası mümkün değildir.

Genç arkadaşlarım öncelikle kanun, tüzük ve yönetmelikleri iyi öğrensinler. Bol bol okusunlar. İl Emniyet Müdürlüğü yapacak olanlara, çalıştıkları ilin sosyal, ekonomik ve siyasal yapısını çok iyi tahlil ederek, bütün kurumlar ve vatandaşlarla iyi ilişkiler tesis ederek çalışmalarını sürdürsünler. Maiyetlerinde çalışan amirlerin görev sahalarına fazlaca müdahale de bulunmasınlar. Onları kontrol ederek yol göstersinler. Rahat çalışma imkânı sağlasınlar. Personelin, moral değerlerinin yüksek olmasına gayret göstersinler. Ben tekrar dünyaya gelseydim yine Polis Kolejine girer ve polis olurdum. Bu da benim polisliğe bakışımı açıklayan önemli bir ifadedir.

Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfının kurucu üyesi, Türk Parlamenterler Birliği üyesi, Türk Parlamenterler Vakfı Kurucu üyesi, Emekli Emniyet Müdürleri Derneği ve Polis Emeklileri Derneği üyesi olan Avni Müftüoğlu abimiz, yine teşkilatımız mensubu Ayşe Aysel Müftüoğlu ablamızla 55 yıldır evli olup biri kız ve biri erkek olmak üzere iki çocuk sahibidir. Müftüoğlu ailesine sağlık ve mutluluklar diliyoruz.

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme