Vanlılardan Başkan Tanğlay'a yanıt enerjini Van Gölü kirlenmesin diye harca
Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay'ın Van Gölü'nün ismi Bitlis Denizi olsun önerisine sert tepki gösteren Vanlılar, 'Van Gölü'nün ismi değiştirilemez. Nesrullah Tanğlay gölün isminin değiştirilmesi gibi boş işlerle uğraşacağına gölün, kirletilmemesi temiz kalması için çaba harcamalı' dediler.
Dünyanın en büyük sodalı, Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nün isminin değişmesi tartışmaları hala sürüyor. Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, 'Van Gölü'nün adının değişmesi ve isminin 'Bitlis Denizi' olması gerektiğini ifade ederek, “Van Gölü'nün isminin Bitlis Denizi olması lazım. Çünkü Van Gölü'nün 3'te 2'si Bitlis sahili Ahlat, Adlicevaz, Tatvan'da; Kadastro sınırı da bizde. Onun için Van Gölü'nün isminin değişmesi ve Bitlis Denizi olması lazım diye düşünüyoruz” dedi.
Tanğlay'ın Van Gölü'nün isminin değiştirilme çabasının boş tartışma olduğunu ve bunun yerine gölün korunması ve temizliği için çalışmalar yapması gerektiği vurgulandı. Vanlılar, Van Gölü'nün tarihsel ve kültürel kimliğinin korunması gerektiğini savundu.
Başkan Tanğlay'a seslenen Vanlılar, Van Gölü isminin değişmesi için harcayacağı enerjisini gölün kirletilmemesi ve temiz kalması için harcaması gerektiğini belirterek, " Van Gölü, Dünya mirası bölgenin ve Türkiye'nin en önemli doğal ve kültürel değerlerinden biridir. Bu isim değişikliği önerisi, bu mirasa saygısızlıktır. Van Gölü, Doğu Anadolu Bölgesi'nin simgesi, Türkiye'nin ortak değeridir ismi değiştirilemez. Bu göl bizim tarihimizin, kültürümüzün ve kimliğimizin bir parçasıdır. Belediye Başkanı'nın böyle bir öneride bulunması kabul edilemez. Tanğlay, gölün ismini değiştireceğine, gölün kirletilmemesi için çalışma yürütmeli. Boş laflarla göl kirlilikten kurtulmuyor. Başkan bey önce kirletilmeyi önlesin birazda tarihi bilgilerini ve sosyolojik olarak gölün konumu hakkında araştırma yapmasını öneririz” ifadelerini kullandılar.
Öte yandan, Nesrullah Tanğlay'ın önerisi, sosyal medya ve yerel basında da geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı ve yorum sahibi, Tanğlay'ın önerisine tepki gösterdi ve Van Gölü'nün isminin değişmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
VAN GÖLÜ
Van Gölü, Van ve Bitlis il sınırları içerisinde bulunan Nemrut volkanik dağının patlaması sonucu, bölgedeki tektonik çöküntü alanının önünün kapanmasıyla oluşmuş bir volkanik set gölüdür.
Çok sayıda koyu bulunan Van Gölü'nün yüzölçümü 3.713 km2'dir. Van Gölü hem tatlı su hem de deniz ekosistemlerinden farklı bir sucul ekosistemdir. Suları tuzlu ve sodalıdır. Göl suyu tuzluluk oranı yüzde o19, pH'sı ise 9.8 dir. Bu yüzden Van Gölü yüksek rakıma ve sert kışlara rağmen donmaz. Göl su seviyesi iklime bağlı olarak yükselip, düşmektedir. Ancak ortalama olarak denizden yüksekliği 1646 metredir. Gölün ortalama derinliği 171 m, en derin yeri ise, 451 metredir. Yeni yapılan çalışmalar ile gölün yaşının 600.000 yıl olduğu belirlenmiştir. Gölün doğu bölümünde dört ada vardır. Bunlar; Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adalarıdır. Adalar tarihi ve turistik özelliğe sahiptir ve 1990 yılında Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmişlerdir.
Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür ayrıca Türkiye'de bulunan en büyük göldür. Gölün tuzlu-sodalı suları, biyolojik çeşitliliği sınırlamaktadır. Gölde bilinen 103 tür fitoplankton, 36 tür zooplankton ve iki tür balık yaşamaktadır. Bunlar; inci kefalı (Chalcalburnus tarichi) ve 2018 yılında İl Jandarma Komutanlığı Su Altı Timinin, Van Gölü'ndeki dalış eğitimi sırasında 13 metre yükseklikteki bir mikrobiyalitin içerisinde yaşadığını tespit ettiği, siyah benekli sarı bir balıktır. Bu yeni balık türü ile ilgili araştırmalar devam etmektedir. 2015 yılında yapılan araştırmalara göre gölde piyasa değeri 7.5 milyar dolar olan 50 tonluk Uranyum vardır. Göl etrafı karadan 430 km.'dir ve bunun 245 km si Bitlis ili sınırları içindedir. Yöre halkına göre gölde bir canavar yaşamaktadır. Söylentiyi çıkaranların amaçlarının bölgeye turist çekmek olduğu söylense de, söylentileri araştırmak amacıyla bölgede pek çok bilimsel araştırma ekibi çalışmalar yapmıştır. İstanbul-Tahran demiryolu hattını birbirine bağlamaktadır. Türkiye ve İran'a bağlanan demir yolu 1970'lerde yapılmıştır.
OLUŞUMU
Van Gölü Doğu Toros ve Aladağların arasında kalan tektonik oluşumun batı kısmında bulunmaktadır. Gölün batısında ve kuzeybatısında birkaç sönmüş volkan vardır. Süphan Dağı ve Nemrut Dağı bu sönmüş volkanların birkaçıdır. Yaklaşık 200 bin yıl önce, Buzul Çağı'nın ortalarında, Nemrut Dağından akan lavlar uzunluğu 60 km'yi aşan bir akım oluşturmuş. Bu akım Van Çukuru ile Muş Çukuru arasındaki su akımını engelleyince göl oluşmuştur. Günümüzdeki araştırmalarda Doğu Toros Dağlarının erozyona uğraması sonucu Van Gölü'ndeki suların Dicle'ye dökülüp, gölün küçüleceği ya da yok olacağı düşünülmektedir.
TARİHÇE
Eski Yunan coğrafyacıları tarafından Thospitis Lacus ya da Arsissa Lacus olarak anılan Van Gölü'nün modern zamanlardaki ismi, sınırlarına dahil olduğu Van ilinden gelmektedir. Urartu Krallığının başkenti, Milattan önce 10. ve 8. yüzyıllar arasında, gölün doğu kıyılarında kurulmuştur. Van Gölü sahilleri boyunca ve pek çok adalarında Ermeni kilise ve manastır kalıntıları bulunur. En iyi korunanı onuncu yüzyıldaki Kutsal Haç Kilisesi'dir. Akdamar Adası'ında yer alır. Kral Gagik Artzruni tarafından 915 ve 921 yılları arasında inşa edilmiştir. Dış duvarlardaki rölyefler kutsal kitaba ait Âdem ve Havva, Jonah and the whale (Yunus ve Balina), Davud ve Goliath (Golyat) gibi hikâyeler sunar. Diğer önemli tarihsel anıt gölün doğu kıyısındaki Van Kalesidir. Modern Van şehri bu kalenin doğusunda yer alır. Yüzölçümü 3.713 km2'dir. Denizden yüksekliği 1.646m derinliği ise 457m‘yi aşmaktadır. Gölün doğusunda Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adaları bulunmaktadır. Bu adalar turistlik özelliğe sahiptir. Sit alanı olarak ilan edilmiştir.