Vatan Partisi Van İl Başkanı Akile Çevik: Van'a sahip çıkacak adaylar seçilmeli

Van'ın gündemini gazetemize değerlendiren Vatan Partisi Van İl Başkanı Akile Çevik, aday belirleme çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “Yerel seçimlerde Büyükşehir dahil ilçelerde kendi adaylarımızla yarışacağız. Şuan bunun çalışmalarını sürdürüyoruz. Adaylarımız Vanlı da olabilir, il dışından da olabilir. İlla Vanlı olması şart değil. Bizim için önemli olan Van için çalışacak adaylara yer vermek, bu yönde çalışma yapıyoruz. Yılbaşına yakın adaylarımızı açıklayacağız” ifadelerini kullandı.

“Halkımız artık çözümü Vatan Partisi'nde görüyor”

Vatan Partisi'ne her geçen gün teveccühün arttığını belirten Çevik, “31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçim çalışmalarımıza başladık. Vatan Partisi'nin oldukça iyi bir gidişatı var. Halkımızın partimize yoğun teveccühü var. Her geçen gün partimize üye olmak isteyen insanların sayısı artıyor. Maalesef bu bölge yıllarca iki parti arasında sıkıştı kaldı. Zor bir bölgede çalışıyoruz. Öyle bir algı oluşturulmuş ki sanki iki partiden başka bir seçenek yok gibi gösterilmiş, biz Vatan Partisi olarak buna son vereceğiz. Ülkemizde sorunların çözüme kavuşması için çaba sarf ediyoruz. Maalesef ülkemizde son zamanlarda ekonomik ve dış politikalarda uygulanan politikalardan dolayı ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Sokaklarda vatandaşların sorunlarını dinliyoruz. Halkın içine karışıyoruz. Halkımız sorunlarının çözülmesini istiyor. Yaşanan sorunları ancak Vatan Partisi çözebilir. Bakın siyasilerden ricam lütfen halkımızı dinleyin. Halkımızın isteklerine göre hareket etmelisiniz. Yerel seçimlerde Van'da iddialıyız. Geçtiğimiz günlerde Pazarcılar Derneği Başkanı Mehmet Emin Arı, Genel Başkanımız Doğu Perinçek'e danışman olarak atandı. Bu tabii ki büyük bir kitle, bizde çok memnun olduk. Hem pazarcıların hem esnafın bizlerle birlikte yürümek istediğini görmüş olmak ve üye olarak partimize katılmaları gücümüze güç kattı. Van'ın şöyle bir potansiyeli var. En ufak bir değişiklik, rüzgar eserse diğer illerde de rüzgar esiyor. Bunu gördük, siyasi açıdan Van'da yapılacak bir değişiklik bütün bölgeyi etkileyecek. Birkaç gün önce Hakkari'yi ziyaret ettim. Orada da aynı eğilimi gördüm. Ben aynı zamanda hem merkez karar kurulu üyesi hem de Doğu Anadolu sorumlusuyum. Bitlis, Ağrı, Muş, Iğdır, Hakkari'yi zaman zaman gezip halkımızla bir araya geliyorum. Halkımız artık çözümü Vatan Partisi'nde görüyor. Şimdiye kadar herkes sadece konuştu, çözüm önermedi ama Vatan Partisi ülkemizde yaşanan tüm sorunlara vakıf, çözüm önerileriyle halkımızın daha sağlıklı, daha refah, daha mutlu yaşayabileceği hizmetler hayata geçirecek. Yerel seçimlerde Büyükşehir dahil ilçelerde kendi adaylarımızla yarışacağız. Şuan bunun çalışmalarını sürdürüyoruz. Adaylarımız Vanlı da olabilir, il dışından da olabilir. İlla Vanlı olması şart değil. Bizim için önemli olan Van için çalışacak adaylara yer vermek, bu yönde çalışma yapıyoruz. Yılbaşına yakın adaylarımızı açıklayacağız. Şuan ittifak yapmayı düşünmüyoruz. Bakın belki ben Vanlı değilim ama üçüncü göz olarak Van'ın eksiklerini çok çok daha iyi görebiliyorum. Van'ın en büyük sorunu imardır. 1960'lı yıllarda yapılan imar planı üzerinde gidiliyor. Bugün Van'ın nüfusu 1 milyon 200 bine yakındır ama aldığı göçlerin ve gelen turistleri hesaba kattığımızda rakam 2 milyona çıkıyor. Şuan şehir merkezi bu kalabalığı kaldıracak yeterliliğe sahip değil” ifadelerini kullandı.

“Trafik ve otopark sorunu ciddi boyutlara ulaştı”

Trafik ve otopark soruna değinen Çevik, “Van'ın ciddi anlamda trafik ve otopark sorunu var. Trafik artık çekilmez hal aldı. Çünkü trafik belirli 4-5 ana arterde yoğunlaşıyor. Her ne kadar yollar gidişli gelişli olsa da yetmiyor. Sağlı sollu park eden araçlar trafiği kötü şekilde etkiliyor. Cumhuriyet Caddesi üzerinde yapımı devam eden kent meydanı altında üç katlı bir otopark yapılsaydı gelen insanlar araçlarını park eder, caddedeki yoğunluk da bir nebze olsun rahatlardı. Sadece dümdüz bir alan, bu Van'a yakışmıyor. Yılan hikayesine dönen çevre yolu tamamlanırsa trafik bir nebze olsun rahatlar ama maalesef yıllardır tarih veriliyor ama bir türlü bitirilemiyor. Defalarca kez yetkililerle görüştük ancak bu zamana kadar somut bir adım atan olmadı. Büyük kamyonların, otobüslerin şehir içi trafiğe girmesi hem sakıncalı, hem de trafiği kilitliyor. Bitmeyen çevre yolunun bir an evvel bitirilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Herkesim Van'ın sahipsiz olduğunu söylüyor”

İl Başkanı Çevik açıklamasının devamında, “Belediyelerin çalışmalarını hiç iyi görmüyoruz. Bir koltuğa iki karpuz sığmaz. Geçtiğimiz hafta Tuşba Belediye Meclisi toplantısına katıldım. Oradaki olaylara şahit oldum. Ayrıca bölgeyi geziyorum. Çok büyük şikayetler var. Belediye başkanının yeterli olmadığına dair çok büyük şikayetler var. Önümüzdeki günlerde şehir plancısı öğretim üyesi bir arkadaşım Van'a gelecek, bir müddet çalışacağız. Neler yapabiliriz? Gördükleri nedir? Bakın şehir planları yapılırken, imar planları yapılırken tek kişi buna karar vermemeli. Bu işin uzmanları, üniversiteden, çeşitli kuruluşlardan heyetler oluşturularak, şehrin ihtiyaçları doğrultusunda beyin fırtınası yapılarak imar planları yapılmalı. Ayrıca bulunduğumuz bölge itibariyle yanlış yapılaşmalarda görüyorum. Örneğin İskele tarafının çok yumuşak bir toprak yapısı var. Oralara bina yapılması son derece sakıncalı. Her zaman deriz ki deprem değil bina öldürür. Ben Japonya'da da bulundum. Orada deprem de yaşadım. Biz deprem anında panik yaparken, oradaki insanlar doğal karşılıyor. Hatta bana paniklemeyin günde 3-5 kez deprem olur diyorlardı. Şehrin daha ziyade Edremit tarafına doğru gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bostaniçi Mahallesi son derece plansız, küçük küçük yapılar var. Bostaniçi, Yeni Mahalle, Karşıyaka gibi mahallelerde yeniden imar planı hazırlanması gerekiyor. Şehir merkezi artık kaldırmıyor. Altyapı yetersiz, sorunlar çok, maalesef çözmek için çaba da sarf edilmiyor. Herkesim Van'ın sahipsiz olduğunu söylüyor. O zaman Van'a sahip çıkacak, Van'ın ihtiyacını karşılayacak insanları seçin. Futbol takımı tutar gibi parti tutmakla sorunlar çözülmüyor. Van'a sahip çıkacak adaylara yer verin” diye konuştu.

“Su fiyatları aşırı pahalı”

VASKİ tarafından su fiyatlarına yapılan zamlardan sonra vatandaşların pahalı su tükettiklerini belirten Çevik, “Su sorunu yaz mevsiminde Van'da zirve yapmıştı. Bir aydır Akköprü Mahallesi'nde gezip insanlarımızın sorunlarını dinliyorum. İnsanlarımız en çok su kesintilerinden şikâyetçi. Ayrıca su fiyatları aşırı pahalı. Kullanmadıkları suyun faturasını gösterdiler. Her haneye 350-600 lira arasında fatura kesilmiş, yazık günah kimsenin halkı mağdur etmesine hakkı yok. Su en doğal hakkımız, yetkililer su fiyatlarını halkı mağdur etmeden belirlemeli” dedi.

“Ekonomideki kötü gidişat üretimle biter”

Ülkemizde üretime yönelik politikalar uygulanması gerektiğini Çevik, “Ekonomide uygulanan yanlış politikalar halkı dayanamayacak hale getirmiş, tarımda, hayvancılıkta yapılan yanlış uygulamalar insanları hem tarımdan hem sanayiden, hem hayvancılıktan uzaklaştırmış vaziyette. İnsanların belini en çok girdi maliyetlerinin fazla olması büküyor. Burnumuzun dibinde İran var, İran'la enerji anlaşması yapıp akaryakıt almak varken maalesef başka ülkelerden alıyoruz. Bugün akaryakıt fiyatının litresi 44 liraya dayanıyor. Ekonomide yaşanan sorunları sadece üretimle çözebiliriz. Üretim ülkemiz için olmazsa olmaz. Milli devrimci üretim kararları almadığımız sürece bu sorunların altından kalkamayız. Parti olarak 110 yerde üretim devrim kurultayları yaptık. Anadolu'nun her yerini karış karış gezip halkımızla buluştuk. Herkes girdi maliyetlerinin artmasından şikayetçi. Milli üretim olmadığı sürece biz ithal eden ülke konumunda kalırız. Geçmişte Van'da 8 milyona yakın küçükbaş hayvan varken, bugün bu sayı yarı yarıya düşmüş, ülkemiz et ithal eder hale geldi. Yurt dışından gelen etlerin kalitesi, bizim yöremizdeki etin kalitesiyle mukayese bile edilemez. Böyle yapılarak iç piyasadaki üretici öldürülüyor. Sanayici de aynı şekilde muzdarip, girdi maliyetleri, SGK primleri, asgari ücret, vergi, kira, elektrik gibi giderlerinin artması mağduriyet oluşturuyor. Faizlerin artmasından dolayı artık herkes elindeki birikimini satıp faize yatırıyor. Yüzde 38, 42, 32 günlük repo faizi dururken tabi bu üç aylığa çıktığı zaman daha fazla yükseliyor. Kimse üretim yapmaz, herkes elindekini satıp bankaya yatırır. Peki, kredi alanlara yüzde kaç yansıtacaksınız. Bu otomatikmen yatırımların durması demektir. Bu bir sarmaldır” ifadelerini kullandı.

“Bölgemizde korkunç bir fakirlik var”

İnsanların her geçen gün fakirleştiğini belirten Çevik, “Hükümetin dış borçlanma ekonomisini bir kenara bırakması gerekiyor. Şuan 5 bankanın Türkiye temsilcisi olan şahıs, Cumhurbaşkanımızın onayıyla ekonomimizin başında, biz buna baştan karşıydık. Ekonomideki gidişatı düzeltmek için üretim yapmamız elzemdir. Hükümet tasarrufa tepeden başlamalı. Bu kadar vergi yükü insanların sırtına bindirilemez. Bakın Rusya dünyaya yüzde 30 ucuz enerji sattığını açıkladı ama BOTAŞ bunu uygulamadı. Hani son birkaç aydır doğalgaz faturalarınızı Cumhurbaşkanımız ödüyor deniyor ya bunu BOTAŞ'ın kazandığı fazladan paranın halka geri dağıtılması gibi düşünebiliriz. Şuan adım adım tekrar İMF'ye borçlanma yoluna gidiyoruz. Farkında değiliz, borçlanma ekonomisiyle bu iş yürümez. Türkiye'nin tespit ettiği 500 milyar dolar yurt dışına kaçırılmış para var. Bu insanlarımızın alın teri, bu paraların yurt içine getirilmesi çok zor değil. Vergi affıyla, vergi indirimiyle bu paralar geri getirilebilir. Bankaların karı geçen sene son çeyrekte yüzde 413'tü. Bir kereliğine mahsus bankalara yüzde 80 kurumlar vergisi getirdiğiniz takdirde bu borçlanma veya bu ihtiyaçlarımız bir nebze olsun indirilebilir ama bunu uygulayacak güçlü bir hükümete ihtiyaç var. AK Parti hükümetinin hem ekonomiyi hem dış politikayı yürütemediğini çok net bir şekilde görüyoruz. Bu insanlar bunu hak etmiyor. Gerçekten bölgemizde korkunç bir fakirlik var. Korkunç da gelir seviyesi yüksek bir kesim var. Kaçakçılık almış başını gidiyor. Uyuşturucu trafiği her ne kadar polisimiz, askerimiz mücadele etse de devam ediyor. Bunu gözardı edemeyiz. Gece yarıları gençlerimizin ne vaziyette gezdiğini görüyorum. Bunlar bizim geleceğimiz, bu çocuklar bizim çocuklarımız, kaybedecek hiçbir şeyleri yok. İşin başı eğitim, eğitim, eğitim diyoruz ama olmuyor. İnsanlarımız şuan gün ekmeğine muhtaç edilmiş durumda. Bu sorunları yetkililer görmezden gelmemeli. Lütfen insanların sorunlarını çözmek için gayret sarf edin” dedi.

“Yüreğimiz şuan Gazze için çarpıyor”

İsrail'in Gazze'de yaptığı saldırılara tepki gösteren Çevik, “İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmak için Genel Başkanımız ve partimiz her türlü girişimde bulunuyorlar. Cumhurbaşkanımız ve Meclis Başkanımız sürekli kınıyor. Dünyada hiçbir savaş bağırarak, çağırarak kazanılmadı. Ancak silahlı mücadelenin içine girersen, daha kalıcı çözümlerle veya yaptırımlarla girersen, kimin yanında olduğunu belirtirsin. Türkiye'nin acilen alması gereken önlemleri vardır. Öncelikle Türkiye denge politikasını derhal terk etmeli. Yüreğimiz şuan Gazze için çarpıyor. Türk milleti ve bütün insanlık Filistin davasıyla beraber, bunu Türkiye'nin dört bir tarafında görüyoruz. Filistin'de İsrail Siyonizm'ini yerle bir eden kardeş halkımızı ve hepimiz için mücadele eden kahraman kardeşlerimizi selamlıyorum. Bugün Filistin davasının başarısına hepimiz kilitlendik. Şehitleri, çocukları gördükçe hakikaten hepimizin yüreği kan ağlıyor. Sadece üzülmekle bu iş olmuyor. Gelinin aşamada Amerika emperyalizmine ve İsrail Siyonizm'ine karşı Gazze'deki vahşete, lanetlemeler, kınamalar, sözlü tepkiler yetmez. Sözün bittiği yerdeyiz. Artık harekete geçme zamanıdır. Bağırdık, çağırdık, bu çözüm değil. Türkiye'nin dört bir yanında Vatan Partisi olarak çözüm için toplandık. Her eylemimiz mücadelenin başarısına hizmet etmektir. Bu nedenle Filistin direnişini destekliyorsak, Türkiye'nin güvenliğini istiyorsak, Siyonizm'in, emperyalizmin yenilgisini istiyorsak AK Parti Hükümetinin dış politikasını değiştirmesi gerektiğini talep ediyoruz” diye konuştu.

Vatan Partisi'nden 5 öneri

Çevik son olarak şunları söyledi; “Önerilerimizi 5 maddede oluşturduk. Suriye ile derhal bir işbirliğine gidilmeli. Suriye ile yapılacak bir harekatla Kuzey Suriye kısmındaki YPG, DEAŞ gibi siyonizmin, Amerika'nın desteklediği dini, İslami, denilen ama İslamiyet'le hiçbir alakası olmayan terör gruplarını temizleyebiliriz. Türk ordusu ve Suriye ordusu bunu başarabilir. Filistin'e en büyük destek budur aslında, Amerika ve NATO tarafından kullanılan İncirlik ve Kürecik Üsleri derhal Türk Silahlı Kuvvetlerinin denetimi altına girmelidir. Yanlış Ukrayna politikasından acilen vazgeçilmeli. Ukrayna bugün Karadeniz'deki Yunanistan'dır. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Bugün Ukrayna Filistin'e karşı İsrail'le beraberdir. Kiev sokaklarında İsrail bayrakları dalgalanmaktadır. Rusya, Ukrayna'da Amerika'ya NATO'ya karşı savaşmaktadır. Bu savaş Türkiye'nin de savaşıdır, Filistin'in de savaşıdır. Diğer bir konu İsveç'in NATO üyeliği derhal reddedilmelidir. Bununla yetinmemeli. NATO'dan çıkmak artık Türkiye için ölüm, kalım meselesidir. Türkiye NATO'dan çıkmalıdır. Bu aynı zamanda Türkiye'nin iç cephesini de birleştirir, sağlamlaştırır. Batılı finans merkezlerine bağlı iflas eden Atlantikçi borçlanma ekonomisi derhal terk edilmeli. Londra ve New York borsalarında para dilenmek yerine acilen milli ve üretici program yürürlüğe konulmalı. Yurt dışına kaçırılan halkımızın alın teriyle kazanılmış 500 milyar doları Türkiye'ye acilen getirmeliyiz. Bu büyük kaynağa el koyulmayacak. Türkiye'de bölgelerin ihtiyaçlarına göre yatırıma sevk edilecektir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması için Türkiye gibi NATO tehdidiyle olan ülkelerden başlayarak doğru strateji ve eylem planı hayata geçirilmeli. Vatan Partisi'nin önerileri bunlardır. Türkiye ancak bu çözümlerle aydınlığa, refaha, insanlık davasına ve zafere ulaşabilir. Türkiye Suriye el ele, Türkiye İran el ele, Türkiye Rusya el ele, kahrolsun Siyonizm, bağımsız Filistin. Vatan Partisi olarak Van'da, Doğu Anadolu'da, ülkemizin dört bir yanında gümbür gümbür geliyoruz. Çünkü sistem sıkıştı, sistem artık yürümüyor. İkinci, üçüncü partilerin özellikle de Vatan Partisi'nin çözüm odaklı kurulacak milli hükümetin içinde yer alması gerekir.” HABER: BURHAN ERGİN