Vebali olanlar bir adım öne çıksın

Cemaat kumpas organizasyonuna ilk olarak Van'da başlamış ilk kurbanlarını da Van'dan seçmiş.

2005 yılında Van'da özel yetkili savcı olarak görev yapan ve Şemdinli davasında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt hakkında hazırladığı iddianameyle gündeme gelen Ferhat Sarıkaya, FETÖ itiraflarında bulunarak pişman oluğunu açıkladı. Sarıkaya, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne 25 milyon dolarlık malzeme alımında 'usulsüzlük' yapıldığı iddiasıyla dönemin Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ile cezaevinde intihar eden Yapı İşleri Daire Başkanı Enver Arpalı hakkında açılan söz konusu davayı cemaatin yönlendirmesiyle açtığını söyledi. Sarıkaya anlattığı yargı kumpasları kamuoyunda özellikle de mağdur olan insanlar arasında çok büyük üzüntü yarattı.

İtiraflarında ilginç ayrıntılara yer veren Sarıkaya, darbe girişimi sonrasında tutuklanan Yargıtay üyesi o zaman Van'da 3. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı olan İlhan Kaya ile birlikte suçsuz insanlara yönelik kumpasları ve ilişkisini anlatıyor, sonra da 'ben masumum' diyor.

Cemaat istediği için eşinin başını açtığını anlatan Ferhat Sarıkaya, 2007 Nisan ayında Güney Afrika'ya gittiğini çocuklarının cemaat tarafından orada bir okula yazdırıldığını, masraflarının bu örgütçe karşılandığını, her ay bir hâkimin, savcının aldığı maaş kadar kendisine para getirildiğini, okul hayatının (Nur cemaatinin) Yeni Nesil (Asya) grubu içerisinde geçtiğini, FETÖ'ya mensup olmadığını dile getirerek kendisini şimdi aklamaya çalışıyor.

Ferhat Sarıkaya'ya Van'dan ve yaşamları karartılan mağdurlarından tepki var.

Kardeşinin hayatına mal olan adaletsizliklere isyan eden, Enver Arpalı'nın ağabeyi Dursun Arpalı, Sarıkaya'nın itiraflarına sert tepki göstererek 11 yıldır adalet beklediklerini söyledi. 2005'teki İddianamenin Pensilvanya güdümünde hazırlanmış olduğunu, iddianamede 200-300 yıl ceza istenen şahısların iddianame boş olduğu için ceza almadığını belirten Dursun Arpalı, ' Bunun hesabını herkes verecek. 11 yıldır yüreğimizi yanıyor. Biz 11 yıldır adalet bekliyoruz. Bütün açtığımız davalar, taleplerimiz reddedildi. Ağabeyim defalarca sağlık probleminden dolayı tahliyesini istedi. Dilekçelerini okumadan reddettiler. O iddianameyi hazırlayan, yurt dışına giderek FETÖ'den para alan adam şimdi kalkmış itirafçı olmuş. Adam biraz utanır. Geçmişte bu savcının girdiği davalar hepsi incelenmeli. İtirafçı oldu diye kurtulmak yok. Bu savcıya o dönemde kanat geren insanlar vardı. Bunları bakanlığın haberi olmadan yapamazdı. Bunlar ekip. Yeraltı örgütü bile belki bunlardan daha iyidir' diyerek şikayetçi olacaklarını ve bu işin peşini bırakmayacaklarını açıkladı.

Ferhat Sarıkaya'nın 2005'te yürüttüğü 'ihaleye fesat karıştırmak' soruşturmasında tutuklanan ve dava sonunda beraat eden mağdurlardan eski YYÜ Eski Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın da, 'Sarıkaya'ya ve düştüğü duruma acıdım. Kendisini kurtarmaya çalışıyor. Fetullah örgütünün dışında olduğu konusunda hiç ikna edici değil. Görevine devam etmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum Anlattıklarından sonra halâ orada duruyorsa, onu tutanlar düşünsün' dedi.

Aşkın haklı. Sarıkaya anlattıklarına karşın nasıl görevde kalıyor insan aklı almıyor!

Ey Sarıkaya, iftiracı utanamaz, zalim bir örgütle işbirliği yaparak adalete gölge düşürdünüz, vicdanları kanattınız, bir insanın ölümüne neden oldunuz, birçok insanı mağdur ettiniz. Bunları ben değil, sen kendin söylüyorsun. Senin vebalin günahın gerçekten büyüktür.

Dün FETÖ ile birlikte kumpas kuranlar bugün bir adım öne çıksın.

Herkes yüce adalet önünde hesap vererek aklansın. Karanlıklar aydınlatılsın.

'Ben ve geniş ailem suçlamanın yükünü kaldıramıyoruz. Psikolojik dengem bozulmak üzeredir. Toplumda bugüne kadar dürüstlüğüyle tanınan ve yaşamı boyunca bunu ilke edinmiş şahsım, zor günler geçirmekteyim. Tek tutukluyum ve kaçacak durumum bulunmamaktadır' diyerek suçsuz olduğunu anlatmaya çalışan bir insan çaresiz kalınca dayanamayarak canına kıyıyor. Pisi pisine ölen Enver Arpalı ve elleri kelepçelenerek onurları hırpalanan, meslek ve aile hayatları karartılan masum insanların vebalini taşıyanlar ortaya çıkarılmalıdır. Dursun Arpalı'nın dediği gibi yaşananların hesabını sorumlu olan herkes vermelidir.

İnsanın yüreği sızılıyor.

Bu insanlara, ailelerine çocuklarına yakınlarına yazık günah değil mi? Sizlerde Allah korkusu, vicdan merhamet yokmudur? Yaptıklarınız ne ne dört kitaba ne de insanlığa sığar. Allah sizi ve sizi destekleyenleri bildiği gibi yapsın.

FETÖ bağlantılı kumpasa destek verenlerin, kumpasın amigoluğuna soyunanların, iftira kampanyasına katılarak suçsuz günahsız insanları linç etmeye kalkanların, bilmeden görmeden ön yargılarla ve çıkar ilişkileri nedeniyle insanlar hakkında iftira üretenlerin gelinen noktada çok büyük günahı, sorumluluğu var.

Vebali olanlar şimdi vicdan muhasebesi, öz eleştiri yaparak günah çıkarsınlar.

Bakmadan Geçme