Vesikalı Vatan 7
Rana ile Kevser Hanım, akşam yemeği için ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Kilerdeki yiyecekler azalmış, çarşı pazardan zerzevat bulmak zorlaşmıştı.
Rana ile Kevser Hanım, akşam yemeği için ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Kilerdeki yiyecekler azalmış, çarşı pazardan zerzevat bulmak zorlaşmıştı. Trablusgarp ve Balkan Savaşlarından başlamak üzere ciddi bir göçle karşılaşan başkent, Cihan Savaşının ardından bir milyona dayanmış, kaynaklarını harcamış, tükenmiş, iflas etmişti. Türk, Ermeni ve Rum muhacirler dışında Bolşevik İhtilali'nden dolayı kaçan 200 bin civarındaki Rus sığınmacı da bin bir umutla bu tükenmiş şehrin yolunu tutmuşlardı.
İnsanların çoğu aç ve sefildi; medreselerde, yıkık harabelerde yatıyor, zır zır ağlayan çocuklarıyla sokaklarda dileniyor, imarethanelerde bir tas çorba içerek hayata tutunmaya çalışıyorlardı. Sokaklardaki sefil göçmenler yetmezmiş gibi, sık sık çıkan yangınlarla sefalet daha da artmış, evsiz barksızların sayısı yüzbinlere dayanmıştı.
"Rana kızz!!.. Geçen yaz kuruttuğumuz biberler duruyor mu?"
"Ne duradzak abla! Bre hepisinipisirip yedik ya!"
"Çıkıp bir şeyler alalım o zaman. Hadi yeldirmeni giy de gidelim."
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ