Vızvıza
Kibrit kutusu hapishane, yorgan ipi zinciriydi vızvızaların. Koca gölden uzaklaşıp yükseltilerin basamaklar halinde sıralandığı tepelerin üzerindeki düzlüklerde çakırdikenleri biterdi.
Tepeden tırnağa diken olan bu bitkinin en yumuşak yeri taç yapraklarının arasındaki mor çiçeğiydi.
Ne çok çakırdikeni vardı bizim oralarda. Amerika çöllerinin kaktüsü neydiyse Van Gölünden uzaklaşan düzlüklerin kaktüsü de çakırdikenleriydi.
Kuşlar tünemezdi üzerine. Tek yoldaşı yemyeşil kanatları olan vızvızalardı.
Bir böcek türü olan vızvızalar yalnızca çakırdikenlerinin çiçeklerinden beslenirdi.
Kondukları dikenlerin çiçeği üzerinde yakalardı mahalle arkadaşlarım. Önceden hazırladıkları yorgan iplerinin bir ucunu ilmik yaparak ayağına dolar sonrada sağa sola uçuşturmaya çalışırlardı.
Bazen küserdi vızvızalar. Ne edilse, ne eylense uçmazlardı. İşaret parmaklarıyla parlak yemyeşil kanatlarının düğümlendiği belini okşayıp küslüğünü alırlardı. İnadı devam edince de üzerine hava deliği açtıkları kibrit kutusu içine koyar, evlerinin yolunu tutarlardı.
Vızvızalar erik kızartan böceklerine benzese de renk olarak farklıydılar. Erik kızartanların her bir yanı kahverengidir.
Çocukluğumuzun o oyun delisi döneminden sonra, zavallı böceklere mahalle arkadaşlarımın yaptığı çılgınlığın ayıbını hep hissetmişimdir içimde. Sustuğum ve karşı koymadığım için utanırdım.
Hayatın bir elinde de uçlarına ilmik atılmış ipler vardır.
Kimi zaman her birimiz birer vızvızaya dönüştürülürüz. Ayaklarımıza atılan ilmiklerden kurtulmaya çalışsak da bir yerlerde düğmeye basılır ve özgürlüklerimiz uyduruk yasaların ve yasa koyucuların acımasız yöntemleriyle kafeslenir. Vızvızalar gibi hayata küseriz.
Oysa vızvızalar küsseler de boyun eğmezlerdi yapılanlara. Bazen zindana dönüştürülmüş kibrit kutularının içinden çıkmaya çalışırken can verirler, bazen de ayaklarındaki ipten kurtulmak için ve ayaklarının kopmasını göze alarak uçmaya çalışır, yaşamları pahasına özgülüklerine kavuşmak isterlerdi.
Bizim oralar çoktan beton denizine dönüştü bile. Geride çakırdikenleri kaldı mı bilmem. Çakırdikenleri kalmadıysa vızvızalara ne oldu onu ise hiç bilmem. Bildiğim tek şey hayatın ayağına bağlanan zincirlerin, acımasız prangaların tek tek kırıldığı gerçeğidir.
Erik kızartanlardan da söz ettim ya… Bir zaman aralığında da erik kızartanları ve onlara benzetilen insanları anlatacağım.