Yalanlarla Büyüyor, Büyütüyoruz!


Doğduğumuz günden itibaren yalanlarla büyüyor, yalan söylemeyi öğreniyor ve öğretiyoruz. Küçük yaşta çocuklara zorla yalan söylemeye alıştırıyor, hatta ikiyüzlü yaşamaya zorluyoruz.
Dünyaya geldiğimiz ilk
Günden itibaren, yalanlarla korkutularak dünyayı tanıdık. Cızzz dendi. Uslu durmazsan seni kadına veririz, polis tutuklar, doktor iğne yapar. Seni kaçırırlar dendi. Korkuyla, büyüdük, büyüttük.
Çocuk olma, genç olma ve insan olmaya özgü davranışlarını hiçe sayıp, onları belli kalıplara sokmaya çalışıyoruz. Çocuk dediğin yaramazlık yapmaz, sokakta oynamaz, oynayacaksa hiçbir yeri yaralanmaz, kirlenmez, arkadaşlarıyla hiç kavga etmez. Okuluna gider, evine gelir, uslu uslu ödevini yapar, odasında oyuncaklarını bile kırmadan oynar. Onlar bizim gurur kaynağımız olmalı. En iyi notlar, başarılar bizim çocuğumuzun olmalı. Çevrenin ne dediği her şeyden önce geldi. Genç dediğin çok gezmez. Evden okula, okuldan eve gelir. Zinhar aşık olmaz. Hele hele genç kız ise onların bu duyguları zaten olmamalıdır, arkadaşları ile de eğlenmeye falan gidemez. Hata yapmaya hakları yoktur. Her yaptıkları iş doğru olmalıdır.
Oysaki bu düşünceyle büyütülen insanlar, hayatları boyunca bunun sıkıntısı yaşamıştır. Buna rağmen yine de kendi yetiştirdiği çocukları da aynı düşünceyle büyütmek için uğraşırlar. Onların düşüncesi, duygusu, seçim hakkı önemsenmedi. Hep kararlar büyükler tarafında alındı. Bu sorumluluklar ve baskının altında ezilen çocuklar sınavda başarısız olunca intihar eyleminde bulunduğuna şahit oluyoruz. Gençler hep bunalımda. Hastanelerde bunalım, stres ve sinir rahatsızlığından dolayı gençler anti depresyon ilaçları kullanıp tedavi olmaya çalışıyor.
Sorun ve sıkıntılarını aileleriyle paylaşamayan gençler, yanlış kişi ve meknlar da bu durumu atlatmaya çalışırken, içinde çıkamayacağı kötülüklerin içinde kendini buluyor. Oysaki gençleri en iyi bizler anlamalıyız. Onların geçtiği yollardan bizlerde geçtik. Elbette çocuklarımız bizim için çok değerli ve onları başıboş bırakamayız. Ama onları altın kafese koyarak ne koruyabiliriz, nede mutlu olmalarını sağlayabiliriz. Sağlıklı bir gelecek için, senin için, benim için, çocuklarımız için, torunlarımız için, sevgi ve anlayış çerçevesinde hayatı, tecrübeleri ve duyguları birbirimizle paylaştıkça hem kendimiz hem de çocuklarımız güçlü bireyler olabiliriz.
Göz görmeyip kulak duymayınca mutlu ve namuslu anne babalar oluyorsanız, size mutluluklar dilerim. Sevgiyle ilerleyin… vanhaber, van, haber, van haber bedia barak, hayat, büyüme, duygu

Bakmadan Geçme