YAŞASIN CUMHURİYET, YAŞASIN DEMOKRASİ
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun 97'inci yılını kutluyor. Van'da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 97. yıldönümü nedeniyle Atatürk anıtına çelenk bırakma töreni düzenlendi.Vatandaşlar cumhuriyet coşkusunu ev ve iş yerlerini bayraklarla donatarak kutluyor.
Vansesi Haber Merkezi
Van'da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın yıldönümü kutlama programı; Van Valiliği, Garnizon Komutanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Atatürk Anıtı'na çelenk sunulmasıyla başladı. Çelenkler, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez ile Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu tarafından sunuldu. Buradaki tören, koronavirüs tedbirleri kapsamında saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından son buldu.
Törene Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Bilmez, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Kurtoğlu, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yüksel Yiğit, Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez, İl Emniyet Müdürü Ali Karabağ, İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Sinan Aslan, vali yardımcıları, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, gaziler, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve askeri erkân katıldı.
“YURTTA SULH, CİHANDA SULH”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının vatan topraklarını işgalci güçlerden kurtarmak için verdikleri mücadeleyi kazanmalarının ardından, 29 Ekim 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Cumhuriyet ilan edildi ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" temeli üzerine inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle ve güçlü atılımlarla 97 yıldır süren yükselişine bugün de bütün hızıyla devam ediyor.
TÜRKİYE YÜZÜNÜ ÇAĞDAŞLAŞMA VE DEMOKRASİYE ÇEVİRDİ
Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasının ardından Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, yeni Türk devletinin yüzünü çağdaşlaşma ve demokrasiye çevirdi.
Ankara'nın Türkiye devletinin hükümet merkezi olmasının ardından mevcut rejimin isminin de bütün açıklığıyla konulması, yeni devletin başkanının da seçilmesi gerekiyordu. O güne kadar devlet başkanlığı görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı olarak Atatürk tarafından yürütülmüştü.
Bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması'nın onayı için Türkiye'deki yeni devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyorlardı. Bu sıralarda İcra Vekilleri Heyeti'nin istifası ve Meclisin güvenini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna acil çözüm gerektirdi.
YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ
25 Ekim 1923'te ise hükümetin istifasıyla bir bunalım ortaya çıktı. Bu olay Atatürk'e, cumhuriyeti ilan etmek için beklediği fırsatı verdi. 28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü'nde arkadaşlarına "Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz." diyerek fikrini açıkladı.
HÜKÜMLER AÇIKLANDI
Atatürk o gece, İsmet İnönü ile 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını da hazırladı.
29 Ekim 1923'te parti grubunda görüşe sunulan tasarıda yer alan bazı hükümler şunlardı:
- "Türkiye Devleti'nin hükümet şekli cumhuriyettir."
- "Türkiye Devleti, yönetim birimlerini Bakanlar Kurulu aracılığıyla yönetir."
- "Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilir."
- "Cumhurbaşkanı, devletin başkanıdır. Bu sıfatla gerekli gördükçe Meclis ve Bakanlar Kuruluna başkanlık eder."
Aynı gün Mecliste görüşülen tasarı, yapılan konuşmalardan sonra saat 20.30'da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla kabul edildi. Cumhuriyetin ilanı "Yaşasın cumhuriyet" sesleri ve alkışlarla karşılandı.
TARTIŞMALARA SON VERİLDİ
Bundan sonra cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi.
Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Mustafa Kemal Atatürk, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal, konuşmasını "Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır." sözüyle tamamladı.
Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verildi ve devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu. Hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi.
Buna göre; Cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Bu uygulamayla, Meclis Hükümeti Sistemi yerine parlamenter rejime geçilmiş oldu.
İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirilirken, Fethi Okyar da TBMM Başkanlığı'na seçildi.
BAYRAM İLAN EDİLDİ
Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü cumhuriyetin ilanını kutladı. 26 Ekim 1924'te yayımlanan kararname ile cumhuriyetin ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi. Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924'teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu.
Hariciye Vekaleti, 2 Şubat 1925'te bir kanun teklifiyle 29 Ekim'in bayram olmasını önerdi. Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı. TBMM'de teklifin 19 Nisan'da kabul edilmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından bu yana ''Milli Bayram'' olarak kutlanmaya başlandı.
CUMHURİYET NEDİR?
Cumhuriyet, bir milletin kendi bağımsızlığına sahip olmasını sağlayan siyasi rejimdir. Cumhuriyet rejiminde halk bağımsızdır, yöneticilerini de bağımsız şekilde ve mutlaka kanunlara da uygun şekilde seçme hakkına sahiptir. Yani iktidar halkın seçimine göre şekillenir ve yine halkın seçimiyle değişebilir. İktidarın halk tarafından değiştirilebilir olması cumhuriyet rejiminin en dikkat çekici özelliklerinden biridir. Nitekim bu durum yönetimin babadan oğula geçemeyeceğini ya da halkın iradesi olmadan devredilemeyeceğinin göstergesidir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN NİTELİKLERİ
Anayasamızın ikinci maddesinde belirtildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri şöyledir:
TOPLUM HUZURU: Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri anlatılırken ilk olarak toplum huzurundan bahsedilmiştir. Bu tesadüfi değildir. Bir toplumdaki huzur ülkenin gelişmişliğinin de sembolüdür. Günümüzde yapılan araştırmalar toplum huzuru en yüksek ülkelerin en gelişmiş ülkeler olduğunu göstermektedir. Bu nedenle anayasada da belirtildiği üzere toplumun huzuru sağlamak temel olgulardan biridir.
MİLLÎ DAYANIŞMA: Millî dayanışma demek, birlik ve beraberlik demektir. Ancak birlik ve beraberlik sağlanırsa devletin esenlik içinde varlığını sürdürebileceğini söylemek kesinlikle doğru bir tespit olacaktır.
ADALET ANLAYIŞI: Bir devlet, bünyesinde yaşayan herkese karşı adil olmak zorundadır. Adalet, devletleri ayakta tutan temel unsurlardan biri olduğu için cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer almaktadır.
İNSAN HAKLARINA SAYGI: Bağımsızlık her konuda sınırsız özgürlük anlamına gelmez. Millî egemenliğine sahip toplumlar eğer insan haklarına saygı duyar ve birbirinin haklarını da gözetirse o zaman gerçek hürriyeti elde etmiş olurlar.
ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNE BAĞLILIK: Bu konuyu incelemeden önce Atatürk milliyetçiliğinin ne anlama geldiğini bilmek gerekir. Atatürk milliyetçiliği bir ulusun sadece kendi soyundan gelenleri üstün tutması demek değildir. Atatürk milliyetçiliği derin bir kavramdır. Atatürk'e göre dini, mezhebi, dili, soyu ne olursa olsun kendini Türk olarak gören herkes Türk'tür. Bu anlayışı benimseyen herkesin bu milletin faydasını gözeteceğinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerinden biri de Atatürk milliyetçiliğine bağlılıktır.
DEMOKRATİK DEVLET: Demokrasi halkın kendi kendini doğrudan veya dolaylı olarak yönetebilmesini öngören yönetim biçimidir. Bu yönetim biçimi cumhuriyetin asıl amacına hizmet ettiğinden ötürü temel nitelikler arasında yer almaktadır.
SOSYAL DEVLET: Devletin halktan aldığı vergiler karşılığında halkın ihtiyaçlarına yönelik hizmet vermesi sosyal devlet anlayışı kapsamındadır. Halk bağımsız yaşar ve kendini yönetenleri seçer ancak seçtikleri yöneticilerden de hizmet bekler. Devlet halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacak imkânlar sunmakla yükümlüdür. Bu nedenle cumhuriyetin nitelikleri arasında sosyal devlet anlayışı da bulunmaktadır.
HUKUK DEVLETİ: Cumhuriyet rejimi için adalet temel unsurdur. İnsan haklarına saygı gösteren, temel hak ve özgürlüklerin korunduğu devlet hukuk devletidir. Hukukun var olduğu bir sistem her türlü sorunun çözümünün adil şekilde yapıldığı sistemdir. Bu nedenle cumhuriyetimizin niteliklerinden birisi de hukuk devleti olabilmektir.