Yaşatmak öldürmekten zor
İnsanı değerlerini yitirmiş, eşyayı seven yaratıklar canavarlaşarak tam bir insan düşmanı haline dönüşürler. Mal, mülk, para ve diğer maddi değerler milyarlarca insanın hayatından daha kıymetlidir. Dünyayı yöneten bir avuç mutlu azınlığın ekonomik sistemlerinin adı KAPİTALİZMdir.
İnsanı değerlerini yitirmiş, eşyayı seven yaratıklar canavarlaşarak tam bir insan düşmanı haline dönüşürler. Mal, mülk, para ve diğer maddi değerler milyarlarca insanın hayatından daha kıymetlidir. Dünyayı yöneten bir avuç mutlu azınlığın ekonomik sistemlerinin adı KAPİTALİZMdir.
Kapitalizm; çok acımasız bir sistemdir. Modern kölelik sistemidir. Sermayeyi elinde bulunduran bir avuç doyumsuz yaratıklar ile milyarlarca yoksul insanın oluşturdukları bir organizasyondur. Bu organizasyon küresel boyuttadır. Kapitalist sistemin alternatifi de yoktur. Dünyanın tüm ülkelerinde nihai hedefe doğru koşar adım ilerlemektedir. Çok yoksullar ve çok varlıklılar olarak tanımlaya biliriz.
Batıda ki bir çok ülke, Türkiye de dahil olmak üzere bir orta sınıf oluşturarak sistemin nihai hedefine ulaşmasını geciktirmeyi amaçlamışlardı. Sistem önüne çıkan tüm engelleri aşarak yoluna devam etmeye karar verdi. Avrupa da özellikle Fransa da SARI YELEKLİLER in başlatmış oldukları eylemler orta sınıfın bitişinin isyanıdır. Çok yakın bir zamanda tüm kapitalist sistemle yönetilen ülkelerde yoksullukla mücadele adı altında isyanlar başlaması kaçınılmazdır. İsyan eden milyarlarca insanlar bir avuç aç gözlü canavarlara güçleri yetmeyecek. Çünkü, para onlarda, silah onlarda, güç onlarda. Onlar ne derse o olacak. Karın tokluğuna çalışabilecek milyarlarca insan mevcuttur. Bu savaşta mağlup olacak olanlar milyarlarca insanlardır. Bunlar, insan yerine robot teknolojisini geliştirerek milyarlarca insanı açlığa mahkum edebilirler. Kitlesel katliamlar yaparak, milyonlarca insanı gözlerini kırpmadan öldürebilirler. Dünya mızı çok yakında allak bullak edecek bu gelişmeleri hep birlikte göreceğiz.
Koronavirüsten sonra Birleşmiş Milletler Teşkilatı yeniden yapılanarak, tüm ülkelere eşit temsil hakkı verilir mi? "Din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın" İnsanın en temel hakkı yaşama hakkıdır diye bir ilke benimsenir mi? Bu ilkeyi birazcık açalım; yaşama hakkı olan insanın, beslenme, barınma, eğitim ve sağlık gibi temel meseleleri teşkilatın güvencesi altındadır. Diye bir madde eklene bilinir mi? "İnsanı yaşat ki Dünya yaşasın" Bu işlem yapılırsa Dünyada hiç kimse açlıktan ölmez. Şu anda, Dünyada her gün yirmi beş bin kişi açlıktan ölmektedir. Her yıl yaklaşık 600 milyon insan güvenilir olmayan gıda tüketmektedirler. Sağlıksız gıdalardan beslenen insanların 400 bini hastalanarak ölmektedirler. Koronavirüsün üç ay da öldürdüğü insan sayısı 200 bin civarındadır. On günde açlıktan ölenlerin sayısı 250 bindir.
Koronavürüsü neden bu kadar önemsediler bilir misiniz? Korona mevki makam bilmez. Zengin yoksul dinlemez. Her kese eşit mesafede olduğu için çok önemsenmektedir. Dünyayı yöneten insan kılığındaki vahşi yaratıklarda Koronadan korkmaktadırlar. Bu alçaklar, ölüm korkusunu her an his etmektedirler. Belki Koronanın sayesinde şu benim hayal ettiğim yeni Dünya sistemi kurulur da kimse açlıktan ölmez.
Evet. Değerli okurlarım, yaşatmak öldürmekten zor dur. Çünkü yaşatmak için insan olmak gerekir. Yaşatmak için insanı seveceksin. İnsani değerlerin olacak. Paylaşmayı bileceksin. Vicdanlı olacaksın. Acıma duygun olacak. Dünya malı dünyada kalır. "Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi" Ölüm her canlının nihai sonucudur. Hiç kimse bu sonuçtan kurtulamaz. Ölünce de hiç bir şey götüremiyorsun. Bu bilince ulaşabilirsek benim özlem duyduğum yeni Dünya sistemi kurulur. Ancak hiç mi hiç ihtimal vermiyorum. Bu bencil ve vahşi yaratıklar olduğu sürece Dünyada mutlu olabilme şansımız giderek azalmaktadır. Korona sonrası Birleşmiş Milletler Teşkilatının yeniden yapılanması konusunu Türkiye lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirmesine adım kadar eminim. Sayın Erdoğan benim düşündüklerimin aynısını düşünmektedir. Bu konuya gücü yeter mi bilinmez. Allah yardımcısı olsun.
24 Nisanda Ramazan ayı başlıyor. Oruç ibadetinin ülkemize hayırlar getirmesi dileği ile geçmiş Ramazan aylarında ki beş yıldızlı otellerde Çoğu oruçsuz bir takım insanlara verilen iftar yemekleri gösterisinden, gerçek ibadetin yapılması dileğimdir. Ülkemiz Dünya ile birlikte çok zor günler geçirmektedir. Bu zorlukları birlik ve dayanışma içinde aşabiliriz. Gün birlik günüdür. Devlet Başkanımızın başlattığı " Biz bize yeteriz " yardım kampanyasına zekât, Fitre ve beş yıldızlı otellerde harcanan paralar la destek olmalıyız. Yapılacak bu yardımlar samimi yardımlar olacaktır. Devlet tüm gücü ile vatandaşlarının hizmetindedir. Hiç kimse aç ve açıkta değil.
Ülkemiz, Din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın Dünyanın birçok ülkesine sağlık malzemesi yardımlarını yapmıştır. Yapmaya da devam etmektedir. Bu onur duyacağımız bir durumdur. Erdoğan ve ekibine sonsuz şükranlarımı sunuyorum.