Yayıncılar Birliği Van'da Toplandı
Türkiye Yayıncılar Birliğinin yürüttüğü 'Yayınlama Özgürlüğü' projesi kapsamında düzenlen Van bölge toplantısı yapıldı.
Vansesi Haber Merkezi
Toplantıya Van ve Hakkari'den katılan yayıncı, akademisyen, gazeteci ve yazarlar bölgelerinde yaşanan sorunları aktardılar. Açılış konuşmasını Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı ve Yayınlama Özgürlüğü Projesinin Koordinatörü Metin Celal'ın yaptığı toplantıya Avukat Filiz Kerestecioğlu, Türkiye Kütüphaneciler Derneği Başkan Yardımcısı Aydın İleri ve yazar Yavuz Ekinci katıldı.
DENEYİMLERİNİZİ PAYLAŞMAK İSTİYORUZ
Proje Koordinatörü Metin Celal açılış konuşmasında Yayınlama özgürlüğü projesinin amaçlarını katılımcılara aktardı. Yerel düzeyde yayıncıların, gazetecilerin ve kitapevlerinin çeşitli baskılar ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Metin Celal ' Bazı kitaplar yerel düzeyde yasaklandı. Yerel basın ile ilgili uygulamalar var. Maalesef bunları bilme duyma imkânımız eskisi gibi değil. Bunları bilelim istiyoruz. Kitaplar yalnızca İstanbul'da yasaklanmıyor' diye konuştu.
SANSÜR YALNIZCA DEVLETTEN GELMİYOR
Toplantıya Batman'dan katılan yazar Yavuz Ekinci 'Ülkemiz büyük felaketler atlattı. 1915'te yaşananları biliyoruz. Dersim'i yaşadık yakın zamanda Kürt hareketinin yaşadıkları var. Ancak bütün bu yaşanan felaketlere rağmen bunların edebiyata, sinemaya dönüşmesini çok az görüyoruz. Sanki gizli bir el konuların yasaklı olduğunu hissettiriyor. Kendi yazdığım romana gelen eleştirilerde bunu gösterdi. Bu atmosfer bir oto sansür oluşturuyor' diye konuşan Ekinci yazarı bilinmeyen halk türkülerinde ise bütün bu felaketlerin yansımasının görüldüğünü belirtti. Ekinci 'oysa edebiyatta bunları göremiyoruz ' dedi.
YARGI KÜLTÜRÜMÜZ OTO SANSÜRE YOL AÇIYOR
Toplantıda konuşan hukukçu Filiz Kerestecioğlu ise sansürün ve oto sansürün yaşanmasının yargı kültürü ile olan ilişkisine dikkat çekti. Avukat Filiz Kerestecioğlu konuşmasında şunları söyledi; ' Ben nasıl bir yargı kültürüne sahip olduğumuzun önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu yasaklayıcı yargı kültürü oto sansürü oluşturuyor. Çünkü ürünler yayın aşamasında bireyler bu oto sansürü uygulayarak yayınlama özgürlüğünü yok ediyorlar. Ürünler daha başlangıçta zihinde sakatlanırsa yaratıcı bir ortam oluşmaz. Bu durum aynı zamanda halkın hak arama özgürlüğü ve bilgi edinme özgürlüğünü de engelliyor. Bir bumerang etkisi ile bir sansür ve oto sansüre dönüşüyor.'
ŞİKÂYETÇİ VELİ VE OKUR DÖNEMİ BAŞLADI
Kitapların her dönemde tehlikeli bulunduğunu söyleyen Türkiye Kütüphaneciler Derneği Başkan Yardımcısı ve Okul Kütüphanecileri Derneği başkanı Aydın İleri konuşmasına 'biz kitapların insanların önüne bir suç aleti gibi dizildiği bir kuşak olarak büyüdük' diyerek başladı. Kitap'a ilişkin yasaklamaların hala sürdüğünü savunarak 'Kapağında Darwin'in bir resmi bulunan Tübitak dergisinden bu konu çıkartıldı. Ve o sayıyı hazırlayan bütün dergi ekibi görevden alındı' dedi. Yerel düzeylerde kütüphanelere yönelik çeşitli sansür girişimlerinin olduğunu söyleyen Aydın İleri bu sansür girişimlerinin kendilerine görev biçen 'vatandaşlarca' başlatıldığını aktararak şunları söyledi; ' Elazığ'da Boğaziçi üniversitesinde çıkartılan Nemesis dergisi antik bir vazoda bulunan resim yüzünden kütüphaneye gelmemesi için bir vatandaş tarafından yapılan şikayet sonucu alımına son verildi. Milli eğitim bakanlığında ders kitaplarında ünlü şairlerin halk ozanlarının Yunus Emre'nin, Kaygusuz Abdal'ın Edip Cansever'in şiirlerinden bazı bölümler makaslandı. Steinbeck'in Fareler ve İnsanlar adlı eseri kütüphaneden çıkartıldı. Yine Şeker portakalı adlı kitap bir veliden gelen şikayet üzerine kütüphanelerden çıkartıldı.'