YENİ PARADİGMAYA VE YENİ NORMALE DOĞRU... TEHLİKELİ GİDİŞ..!

Yeni normalin yeni paradigmada yeni yeni ortaya çıkıyor. Bir geçiş sürecinin içindeyiz yeni duruma ayak uydurmakla eski alışkanlıklarımızı bir arada sürdürmeye çalıştığımız bir geçiş dönemi toplumundayız. Bu yeninin olumlu yanları yanı sıra birçok olumsuz yönü de bulunmaktadır. Ona geçmeden içinden geçtiğimiz geçiş sürecine bir göz atıp kısaca analiz edelim.

1- Toplumumuzun eğitimden ve yetişme biçiminden kaynaklı realiteyi kavrama biçimi çok farklıdır.

1.a.) Birincisi balık hafızalı bir toplumuz. Tehdidin yüksek olduğu, günlerde fazla korktuk, tehdidin biraz azaldığı bir dönemde ise her şey bitmiş gibi davranıyoruz. Bu çok tehlikeli.

Daha önce de defalarca yazdık, anlattık; rehavete kapılırsak tekrar başa döneriz. Buna mahal vermek istemiyorsak biraz saha dilimizi sıkakım, tedbirleri elden bırakmayalım. Ama gerek yazın gelmesi gerek iktidarın sanki her şey bitmiş, her şey kontrol altındaymış gibi açıklamalar yapması geçmişteki çabaları bir anda berhava ediyor.

1.b.) Bir günde yüzden fazla insan kaybettiğimiz (ki rakamlar bundan çok fazlaydı) günleri çabucak unuttuk gitti. Sanki o korku ve endişeleri hep birlikte yaşamadık, hiç böyle bir şey olmamış gibi davranıyoruz. Oysa önlemleri almak sadece kendimiz için değil, aynı zamanda karşınızdaki insanlar içindir. Toplumsal sorumluluk kişisel sorumluluğu gerektiriyor.

2- İkincisi toplum olarak (genellikle) aklımız gözlerimizdedir. Gözlerimizi kapatırsak bütün kötülükler yok olacak sanıyoruz. Oysa gözlerinizi gündüz kapattığınızda dünyayı sadece kendinize gece yaparsınız. Çarşı pazarda herkes sanki hiç bir şey olmamış gibi, sanki üç ay eve hapsolmamış gibi davranıyor, ağzı burnu açık, “gözleri kapalı” dolaşıyor.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme