Yine yeni 'Seçim Yasası' konusu...
İşin kolayını kim sevmez. Buradaki kolaylık, elbette iş konusu hakkında bilgi sahibi olmakla başlar. Yoksa hiç bilmediği, bilgi sahibi olmadığı konularda görev almayı aklı başında olan kimse sevmez.
İşin kolayını kim sevmez. Buradaki kolaylık, elbette iş konusu hakkında bilgi sahibi olmakla başlar. Yoksa hiç bilmediği, bilgi sahibi olmadığı konularda görev almayı aklı başında olan kimse sevmez.
Gerçek böyledir de yaşamda durum nasıldır acaba?
Bu konuya bir başka şekilde giriş yapmak da olası...
Acaba, "Adama mı iş, yoksa işe mi adam?" diye sorsak nasıl yanıt verirsiniz?
İşe adam alacaksanız elbette iş konusu hakkında bilgisi/birikimi olan personel adayını tercih edersiniz. Burada hem iş önemsenmekte, hem de işe alınacak kişideki bilgi donanımı da...
Ama adama iş ararsanız; o zaman deneyim ve meslek birikimi pek önemsenmez. Önemli olan; işsiz olan kişinin/kişilerin işe yamanmasındadır öncelik.
Bu durumda kurumun verimliliği gözardı edilir...
Bu tutum ekonomimizin sorunu olarak yaşanmıştır yıllarca.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) bu anlayış yüzünden "nüfuzlu kişiler"in çiftliği olarak görülmüş, çalışan/çalışmayan kadroları oluştu.
Sonuçta, KİT'ler ülke ekonomisi için de yeni bir kambur...
12 Eylül 1980 Darbesi sonrası yapılacak ilk seçimler için siyasal propaganda tüm hızıyla devam ederken ANAP lideri Turgut Özal ve diğer parti liderleri TRT'nin düzenlediği "Liderler Arenası"nda seçimi kazandıklarında ne yapacaklarını tartışıyorlardı.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ