YOLLAR

Yavuz Yıldızbaş yazdı...

Bu haftaki yazımda zahiri ve batıni anlamda kendisine bir yol belirleyenlerin, istikametleri esnasındaki yürüyüşleriyle alakalı ihtisas branşımdan biri olan sosyoloji bilimini temel alarak, felsefi bakış açısıyla kısaca ele aldım.

Buyrun:

Herkes bir yol tutturmuş gidiyor.

Kiminin yolu taşlı, kiminin dikenli, kimininki ise dümdüz..

Yollar yan yana, uzunlukları farklı olsa da varış noktaları hep aynı..

İster batıni, ister zahiri anlamda olsun bir fikre, zikre, fiile ve belli bir amaca yönelik yürünülmesi gereken mesafedir, ya da en azından öyle olması gerekir.

Yolların birbirleriyle çekiştigi, çatıştığı çarpıştığı görülmez.

Yollar birbirleriyle birleşir, kesişir ya da ayrılır.

Fakat bu yollar üzerinde kendilerine istikamet belirleyen insanlar, adeta birbirlerine düşmanmış gibi yürürler.

Biri düştü mü diğerinin el atmadığı, kimsenin kimseye güzel bakmadığı yollar.

Bununla bitmiyor..

Kimse kimsenin yolunu beğenmiyor.

Biri ötekine senin yolun kötü diyor;

Öbürü de berikine seninki daha kötü diyor.

Böyle devam ederken yollar uzayıp gidiyor...

Bir bakmışsın günler akşama eriyor.

Ay doğuyor, yıldızlar parlıyor, kimse farketmiyor bile..

Oysa; ne ay, ne de yıldızlar, yol ayırt etmeden herkese eşit göründüğü halde ilgi çekmiyor..

Tan yeri ağarıyor güneşin ilk ışığıyla aydınlanıyor yollar.

Birisine fazla, birisine eksik, birisine yakın, birisine uzak olmuyor.

Herkesi aynı oranda ısıtıyor, aynı oranda aydınlatıyor.

Çünkü tüm yollara aynı ışık düşüyor.

Ama yine farkedilmiyor...

Biraz sonra hava bulutlanıyor şimşek çakıp gök gürlüyor, işe bak yağmur bile herkese eşit yağıyor.

Birine az, birine çok değil.

Ve bunlar bir gün içersinde yaşanıyorken;

yan yana ama farklı yollarda yürüyenler, bu kadar ibrete rağmen farketmiyorlar bile bu kadar muhteşemliği, bu kadar adil bir dağılımı.

Halen birbirlerinin yolunu kötüleyip, birilerini cennetlik, birilerini cehennemlik olarak itham edip, cüz'i iradeleriyle külli iradeye rakip olacak aymazlıklarıyla yol alıyorlar.

...

Eğer bir konuda iddianız varsa cüz'i irade çerçevesinde sürdürün. Yoksa külli iradeniz varmış gibi hareket ederseniz işte o vakit yoldan çıkmışsınız demektir.

Artık kul sıfatından ilah suretine bürünmüş kibir kulelerinizin zirvesinde zerre-i miskal halinizle yaratıcıya eş olmaya çalışmanız kendinizi kandırmaktan öteye gitmez...

Bakmadan Geçme