YÜKSÜZ YÜREKLER

Deniz kenarında küçük kızın kollarına kolluk simitleri takan yaşlı adama kulak verdim.

“Bak dedem; su dediğin boğar, ateş dediğin yakar. Her zaman tedbirli olacaksın. Bu kolluklar denizde seni suyun üstünde tutacak. Ama sen yine de ben balıklar gibi yüzebilirim diyeceksin içinden.”

Küçük kız dedesinin dediklerini anlasa da anlamasa da başın sallıyor:

“Peki dedecim. Tamam dedecim.” Diyordu.

Usulca girdiler denize. İlk ürperme küçük kızın, dedesine sımsıkı sarılmasına neden oldu.

“Korkma! Bak yanındayım.” Dedi Dedesi.

Birisi hayatının sonbaharındaydı. Diğeri taze bir bahar başlangıcı… Tecrübe ve cesaret birleşince hayata dönüşüyordu.

Dalgalar yükselince kıyıya çıktılar. Güneşin altında parlak ışıklar yansıtan kumların üzerine serildiler. Dede avuç içinde tutuğu her yanı delik deşik olmuş taşı gösterdi küçük kıza. Küçük kız taşı evirdi, çevirdi sonra:

“Pek hafif. Yumuşacık da.”Dedi.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme