ARVAS: BATININ MÜSLÜMAN DÜŞMANLIĞI KRONİKLEŞMİŞ BİR HASTALIKTIR
Ankara Ticaret Odası Kongre Salonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı, RTÜK, TRT, SETA, ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 25-26 Mayıs 2021 tarihleri arasında düzenlenen sempozyuma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Van emekli Müftüsü Nimetullah Arvas ve davetliler katıldı. İki gün süren sempozyumda emekli Müftü Arvas, gayri Müslimlerin Müslümanlar aleyhine geliştirdikleri stratejik silah tefrika ve İslamofobi konulu bildiri sundu.
Burhan Ergin
Gayri Müslimlerin Müslümanlar aleyhine ideolojik, ekonomik ve medyatik tehditlerin devam ettiğini söyleyen Arvas, “Batının İslam düşmanlığı tarihi olup kronikleşmiş bir hastalıktır. İslamiyet, sıraat-ı müstakim olup kurtuluş yoludur. İslam’da ilk tekfir Hz. Ali döneminde haricilikle başlamıştır. Gayri Müslimlerin Müslümanlar aleyhine ideolojik, ekonomik ve medyatik tehditleri devam etmektedir. Dini tamir davasında din tahripçilerinin tavır ve davranışları Müslümanların imajlarını zedelemektedir. İslamofobi kültürel bir ırkçılıktır” dedi.
“Münafıklar İslam toplumuna karışmışlardır”
Emekli müftü Arvas, “Allahu Teâla’nın geçmişte, şimdiki zamanda ve gelecekte razı olduğu din İslam’dır. İslamiyet hak ve hakikat bilgisi, saadet ve selamet yolu, beka ve huzur duygusudur. Davranış ve söylemleri ile saadet asrını yaşamaktır. İslamiyet’in kaynağı rabbani olup, vahiyle bildirilmiştir. Allah’ın koruması altındadır. Hz. Muhammed İslamiyet’i tebliğ etmiş, açıklamış ve tatbik etmiştir. Hayatın bütün yönlerini kapsar. Bu, başka hiçbir sistem ve dünya görüşünde yoktur. İklim, bölge, ırk ve sınıfa göre değil hedef kitlesi bütün insanlıktır. Fetihler neticesinde genişleyen İslam coğrafyasında ihtida edenlerin yanı sıra münafıklar da Peygamber efendimizin döneminden günümüze kadar İslam toplumuna karışmışlardır. İtikadî tahrif hareketleri tefrikalar meydana getirmiştir. Allah’ın dosdoğru yolu olan Sırat-ı Müstakimden sapmalar olmuştur. Gayri Müslimlerin İslam karşıtı faaliyetleri de hiç durmamıştır. İslam âlimleri delillerle kütüphaneler dolusu reddiyeler yazmışlardır. Heves eseri aşırılık, taassup, ilmi ve fikri yetersizlik neticesinde ötekileşme oluşmuştur. İslam kimliği taşıyan tekfir zihniyetli teşekküller katliamlar yapmıştır. Bu da kasten İslam’a mal edilmektedir. Araştırmalara göre Hristiyan nüfusu azalmakta Müslüman nüfusu artmaktadır. Bu, batıyı endişelendirmektedir. Ilımlı İslam, radikal İslam gibi faaliyetlerin yanında Dinler Arası Diyalog, İbrâhimî Dinler gibi projeler ile Müslümanların itikatlarını tahrif için faaliyetler yürütülmektedir. Bu emellerine ulaşmak için her türlü medyanın gücünü kullanmaktadırlar. İslamofobinin arka planında kültürel ırkçılık yatmaktadır” ifadelerini kullandı.