Aşiret mensuplarından o iddialara sert tepki
Vandaki bazı aşiretlerin önde gelen isimleri emekli Albay H. Atilla Uğurun ikinci darbe uyarısında dikkat çektiği aşiretler konusuna tepki göstererek, bölgede satılık aşiretlerin olmadığını ve sonuna kadar devletin yanında yer aldıklarını söylediler.
Açıklamalarda bulunan Buruki Aşireti’nin önde gelen isimlerinden Van Ticaret ve Sanayi Odası Eski Başkanı Zahir Kandaşoğlu, bölgede para ile satılık aşiret göremediğini belirterek, “Bölgede böyle satılık aşiret yok. Böyle para ile satılık aşiret göremiyorum. Bu ihaneti yapacak aşiretlerin bölgede olduğuna inanmıyorum. İngilizler bir zaman aşiretleri önemsemiyordu, şimdi ne oldu da satın almaya çalışıyor. Kürtler parayla satın alınacak insanlar değil. Kimse kendisini parayla satıp ihanet şebekelerinin içerisinde yer alamaz. Kürtler hiçbir zaman böyle bir ihanetin içerisine girmemiştir. Osmanlı döneminde de, Birinci Dünya Savaşı’nda da bu ortadadır. Böyle bir ihanet olmamıştır. Bu açıklama hangi maksatla yapılmış? Kürtlerin üzerinde oyunlar oynanmaya çalışıyor, bunu kabul etmiyorum. Bu söylemi reddediyorum. Doğu ve Güneydoğu halkı FETÖ’nün yanında yer almadı, almayacaktır. Kalkışmaya karşı çıktı ve çıkmaya da devam edecek” diye konuştu.
“İngilizler ülkeyi parçalamak, bölmek istiyor”
Milli Aşireti Lideri Faysal Çeliktaş da, ortaya atılan iddialara sert tepki göstererek, “Böyle bir saçmalık mı olur? İngilizler ülkeyi parçalamak, bölmek istiyor. Devlete karşı aşiretleri, aşiretlere karşı da devleti kışkırtmaya çalışıyorlar. Aşiret liderleri hepsi de dinin gerektirdiği şekilde hareket ediyorlar. Aşiret reislerimiz hiçbir zamanlar kafirlerle bir olmamışlardır. İslamiyet’in yanında yer almıştır, olmaya da devam edecektir” dedi.
“FETÖ'nün bu topraklarda yeri yok"
Ertoşi aşiretlerinden Gevdan Aşireti Temsilcisi Rasim Aslan, Ezdinan Aşireti Lideri Mehmet Salih Özbek, Mehmet Piran Aşireti Lideri Çetin Can ve Alan Aşireti Lideri Abdurrahman Şeylan da ortak bir açıklama yayınlayarak iddiaları sert bir dille eleştirdiler. Liderler, “FETÖ terörünün tarihin en çirkin ve en tehlikeli örgütü olduğu, ancak bu topraklarda artık yeri olmadığı belirtildi. Açıklamada, “Halkımız onların mezarını bile bu topaklara gömdürmez. Süreç devam ediyor ve zafer Türkiye Cumhuriyetinin asil milletinindir. Eğer bir gün bu topraklarda FETÖ bir hainlik yapmayı bile aklından geçirirse, ilk olarak taşıdıkları o aklın kafasını kesmek, Güneydoğu halkının boynunun borcudur. Ülke olarak bütünlüğümüzü korumak ve barış içinde dayanışmayla yaşamalıyız” diye belirttiler.
“Aşiretlerin üzerinden oynanan oyunlara son verilmeli”
Aşiret liderleri, kimlikleri ve şanlarının belli olduğunu dile getirerek, şöyle devam ettiler:
“Bizler tek millet, tek devlet ve İslam sancağı altında yaşayan aşiretleriz. Bugüne kadar gördüğümüz tüm darbe ve bölücülük zulümlerinde bile vatanımızı satmadık. Güneydoğu'da yeni bir kalkışma hareketine start verileceği söylemleri dolaşıyor ortalıkta. Bölge böyle bir durumda canını devletine kalkan eder. Kimse artık 15 Temmuz süreciyle ilgili sabrımızı sınamasın. Devlet gereğini yapıyor ve biz de kanımızın son damlasına kadar devletimizin yanındayız.”
“Biz kesinlikle ihanet kanı taşımıyoruz”
Ne 12 Eylül darbesinde ne başka darbelerin zulmünde ve ne de münferit diğer olaylarda Güneydoğu halkının devletten gayrı adım atmadığını ve atmayacağını dile getiren liderler, “79 milyon tek ruh olarak yaşayan bir halkız. Ne ırkçılık ne de ihanet kanı taşımıyoruz. Ne FETÖ ne de başka bir örgüt bizim bize olan birliğimizi bozamaz. Yeni kalkışma hareketinin merkezi Güneydoğu olacakmış gibi sözler bizi üzüyor. Neden hep Güneydoğu?” ifadelerine yer verildi.
“Sokağa ancak FETÖ’ye karşı çıkarız”
Uluslararası dayanışma ile kurulan bir örgüt olan FETÖ'nün bu topraklardan alabileceği desteğin olmadığını dile getiren liderler, “15 Temmuz günü tüm yurtta can verme pahasına sokağa nasıl çıkıldıysa, bundan sonra da sadece FETÖ için değil her terör örgütüne karşı duruş için aynı duyguyla çıkılacaktır. FETÖ; içinde fuhuş, uyuşturucu, İslam düşmanlığı barındıran bir örgüttür ve zaten bu yönleri açığa çıktıktan sonra tabanı ve tavanı bu ülkede çökmüştür. Güneydoğu'da oynanmak istenen bir oyun varsa eğer cevabını da alacaklardır. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, bütün Kürt aşiretlerinin islediği barış ve demokrasi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığının devam etmesidir. ‘Kürt aşiretlerinin banka borçlarını Türkiye'de İngilizler kapatıyor’ değdiniz zaman milyonlarca mensubu olan toplumsal yapıyı suçlamış olursunuz. İngilizler hangi aşiretin borcunu ödemiştir? Açıklanmalıdır? Bütün aşiretlere şüpheyle bakmak yerine FETÖ'yü bu güce ulaştıran gerçek sebepler araştırılmalı ve bunlarla mücadele edilmelidir. Söz konusu iddianın sahibini bir aşiret mensubu olarak özür dilemeye, MİT'i ise aşiretlerimizi son derece üzen bu açıklama konusunda aydınlatıcı ve rahatlatıcı bir açıklama yapmaya davet ediyoruz. Bölgedeki aşiretlerin devlete destek olmasından rahatsız olanlar, yeni bir algı operasyonuyla Doğu ve Güneydoğu'daki aşiretleri zan altında bırakmak istiyor. Hiçbir aşiret ülkesini İngilizlere satacak kadar alçalmaz. Bizler mensubu olduğumuz aşiretlerden biliriz. Geçmişte de birçok bu yöntemi denemelerine rağmen İngilizler başaramamışlardır. Bundan sonra hiç başaramazlar. Yeni dönemde devlet ve aşiretlerin işbirliği ülke düşmanlarını tedirgin ettiğinden, böyle haberler bilinçli olarak yapılmaktadır. Bizler Ertuşi aşiret liderleri olarak vatandaşlarımızın bunlara inanmamasını istirham ediyoruz” dediler.