Allah Teâlâ, zamanı yaratıp biz insanların istifadesine sunmuştur. Onu bölümlere ayırıp verimli kullanmamızı murat etmiştir. Gece ve gündüzü yaratarak ilahi bir denge hâsıl etmiştir. Gündüzü rızkı kazanmak için maişet vakti ve geceyi ise dinlenme vakti olarak yaratmıştır. İnsan hayatını bu programa göre düzenlerse zamanın kıymetini idrak etmiş olur.
İçinde yaşadığımız vakit farkına varmadan su gibi akıp gidiyor. Duvardaki takvime baktığımızda yapraklarının tükenmek üzere olduğunu görüyoruz. Ve yeni bir yılın eşiğine gelmiş durumdayız. Dönüp geriye baktığımızda, hatırımıza çok fazla müspet amelin gelmeyişi yüreğimizi burkuyor.
“Vakit nakittir” sözü bize zamanın çok kıymetli olduğunu anlatıyor. Geçen vakitleri dünyanın bütün hazinelerini verseniz bile satın alamazsınız! Bu zaman diliminde insan sürekli olarak imtihan durumundadır! Hayat ve vakit ebedi âleme gitmek üzere bize bahşedilmiş bir nimettir. Hayatımızdan her gün bir yaprak düşüyor.
İnsan; kendisine verilen zamanın kıymetini, kadrini bilmiyor ve vaktini gaflet içinde harcamaya devam ediyor. Bizim için çok kıymetli olan vakti, sadece bir defa kullanabiliyoruz ve istesek bile geriye sarma gücümüz yoktur.
Hazreti Ömer-radyallahü anh- Şöyle buyuruyor.
Dört şey asla geri gelmez;
Söylenen söz,
Atılan ok,
Geçmiş hayat,
Ve kaçırılmış fırsat!
O halde vaktini Allah’ın rızası doğrultusunda kullan.
Her gününü, her saatini her dakikanı ve her anını güzel amellerle süsle.
Özellikle namazını vaktinde huşu ile dosdoğru kıl. Kuran-ı Kerim okumaya devam et. Kalbin ve dilin devamlı zikir ile meşgul olsun…
“ İki nimet vardır ki insanların çoğu bunun değerinden habersizdirler.
Bunlar; sağlık ve boş zamandır.” (Hadis-i Şerif)
Tüm takvim yapraklarının bir sonu mutlaka vardır. Her İnsanın takviminin sonu da bir gün ecel olup kapısına dayanacaktır.
O halde:
Geçmekte olan 2021 yılının muhasebesini yapmak gerek. “Neler yaptım veya neleri yapamadım?” diye kendi kendimize sormamız lazım! Bu bir yılı verimli ve faydalı kullanabildim mi? Önemli olan geçen yılın ardından pişman olup keşke dememektir.
Gönül penceresine sevgi çiçekleri ekmediysen, bu yıl ek istersen!
İlim yapıp, ilmi yaratan Rabbi’ni tanımadıysan,”Bize ilim yeter” diyorsan! Yaptığın ilim kabir kapısında kalacaktır unutma. Amelsiz ilim olmaz! İlmin sahibi Allah Teâlâ’ya kul olmaya bak! En büyük ilim Yaradan Rabbi’ni tanımaktır. Kendini hesaba çek, Kuran ve sünnet ilimlerinin hayatında ne kadar yer tuttuğuna bak…
Akıp giden zaman içindeki müstesna vakitleri değerlendirebildin mi?
“Herkes yarın için önceden ne gönderdiğine dikkat etsin.” (Haşr Süresi, 18) ayetine göre hayatını düzenleyebildin mi?
Ömür takviminin son yaprağı ne zaman düşer bilinmez! Bir yıl bekleme, her günün sonunda muhasebeni yap ve ömür yapraklarına iyi şeyler yazdırmaya bak…
En değerli hazine içinde bulunduğun zaman dilimidir. Kıymetini bil, zayi etme…
Mevlana hazretleri şöyle buyuruyor;
“Şu içinde bulunduğun tek anlık ömrünü fırsat bil ve onunla meşgul ol. Ne geçmişe üzül, ne de gelecekten kork”
Geçim telaşı, dünyalık meşgaleler, makam-mevki ayrıca nefsin heva ve hevesine düşkün olması insana dünyaya geliş gayesini unutturuyor. Gelin hep beraber Asr Süresi’nin bizi gafletten kurtaracak mealine kulak verip yazımızı bitirelim;
“1-Asra yemin olsun ki,
2-Bütün insanlar gerçekten ziyandadır.
3-Ancak iman edenler, Salih amel işleyenler, bir birlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.”
Sağlık ve sıhhatiniz daim olsun. Hoşça kalınız.
Kutlarım Yunus Hocam.
Allah razı olsun hocam Evet bizler gerçekten iman ederek, bununla birlikte Salih amel işleyip, emri bil marufu yapar sabredersek, kalbimiz dilimiz ve amelimizi bu düstür üzre olursa Rabnimizin inayeti e mazhar oluruz inşallah Eline, yüreğine sağlık
Allah razı olsun hocam Evet bizler gerçekten iman ederek, bununla birlikte Salih amel işleyip, emri bil marufu yapar sabredersek, kalbimiz dilimiz ve amelimizi bu düstür üzre olursa Rabnimizin inayeti e mazhar oluruz inşallah Eline, yüreğine sağlık