Astım Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Dünya nüfusunun yaklaşık %10’unda ve hemen hemen her yaşta görülen
astım hakkında doğru bilinen yanlışları Hisar Intercontinental Hospital Göğüs
Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhat Fındık’tan öğrendik…
Doğru Bildiğiniz Yanlışları Öğrenmeye Hazır mısınız?
Yanlış: Astım yaşlılarda görülmez.
Doğru: Astım başta çocukluk dönemi olmak
üzere tüm yaş gruplarında; seksenli yaşlarda dahi görülebilir.
Yanlış: Astım sadece nefes darlığına yol açar.
Doğru: Astım nefes darlığının yanı sıra,
öksürük, az miktarda yapışkan kıvamda balgam, hırıltılı-hışıltılı solunum,
göğüste sıkışma hissi, göğüs ağrısı vb belirtilere de yol açabilir. Hastaların
yaklaşık %10’unda tek belirti kuru (balgamsız) öksürüktür.
Yanlış: Astımlı hastalar daima alerjik
bünyelidir.
Doğru: Astımın yaklaşık yarısı alerjik
kökenlidir ve alerjik astım olarak adlandırılır.
Yanlış: Astımlı hasta hiç normale gelmez,
şikayetleri hep devam eder.
Doğru: Astımın en temel özelliklerinden biri
aralıklı olarak, ataklarla şikayetlere/belirtilere yol açmasıdır. Bu dönemlerin
dışında hastalar genellikle normaldir.
Yanlış: Astım her zaman solunum fonksiyon
testlerinde azalmalara yol açar.
Doğru: Astımlı hasta portföyünün en büyük
kısmını oluşturan hafif (intermittan) astımlı hastalarda solunum fonksiyon
testleri normal sınırlardadır.
Yanlış: Astımda akciğer grafisi normal olmaz.
Doğru: Ataklar dışında akciğer grafisi astımda
genellikle normaldir.
Yanlış: Astımlı çocuklar yaşıtlarına göre
fiziksel olarak daha az gelişir, daha kısa boylu olur.
Doğru: Yapılan çalışmalarda tedavisini tam
alan astımlı çocuklar ile normal sağlıklı çocuklar arasında gelişim yönünden
hiçbir fark saptanmamıştır.
Yanlış: Çocukluk çağı astım tedavisinde
kullanılan nefes yolu ile alınan ilaçlar çocukların büyüme-gelişmesini engeller
ve bu çocuklar yaşıtlarına göre daha kısa boylu olurlar.
Doğru: Yapılan bilimsel çalışmalarda çocukluk
çağındaki astımlı hastaların tedavisinde verilen nefes yolu ile alınan ilaçlar
normal tedavi dozlarında (çok yüksek olmamak kaydı ile) büyüme ve gelişmeyi
engellememektedirler. Unutulmamalıdır ki aslında astım tedavisinin esirgendiği,
verilmediği çocukların akciğer gelişimi ve dolayısıyla vücut gelişimi büyük
ölçüde gerileyecektir.
Yanlış: Astımlı bir çocuk hayatı boyunca
astımla yaşamak zorundadır.
Doğru: Çocuk astım hastalarının yarısı (%50)
ergenlik dönemine girdiğinde tamamen iyileşirler.
Yanlış: Astımlı hasta spor yapamaz.
Doğru: Astımlı hastalar başta yüzme, yürüyüş
olmak üzere genellikle tüm sporları yapabilirler.
Yanlış: Astım tedavisinde kullanılan nefes
yoluyla alınan ilaçlar kilo aldırır.
Doğru: Astım tedavisinde kullanılan ve nefes
yoluyla alınan ilaçların bir kısmında bulunan kortizon dozu o kadar düşüktür ki
vücudun kilo dahil hiçbir sisteminde yan tesire yol açmaz.
Yanlış: Hırıltılı/hışıltılı nefes alma sadece
astım hastalarında görülür.
Doğru: Hırıltılı/hışıltılı nefes alma en sık
astımda görülür ama KOAH (kronik bronşit ve amfizem), bronşiektazi (hava
yollarının genişlemesi ve duvarının tahrip olması), akciğer kanseri, kalp
yetmezliği, akciğere pıhtı atması vb pek çok hastalıkta da karşımıza çıkabilir.
Yanlış: Astım ile sigaranın hiçbir ilişkisi
yoktur.
Doğru: Sigara astım krizlerinin en sık
nedenidir. Hastanın kendisinin sigara içmesi ve/veya kendisi içmese bile
sigaralı bir ortamda yer alması astım krizine girmesi için yeterlidir.
Yanlış: Astımın kilo ile bir ilişkisi yoktur.
Doğru: Yapılan bilimsel çalışmalarda astımın
şişman insanlarda daha sık görüldüğü bildirilmiştir. Dolayısı ile ideal kiloda
olmak astımda da önemlidir.
Yanlış: Astımlı hastalar bol oksijenin
bulunduğu dağlarda, yüksek yerlerde yaşarlarsa iyileşirler.
Doğru: Temiz hava, bol oksijen elbette hepimiz
için olduğu kadar astımlı hastalar için de çok önemli. Ancak unutulmaması
gereken ve sıklıkla gözden kaçan nokta yüksek rakımda atmosfer basıncı
düştüğünden havadaki oksijen basıncı da düşmekte ve bu da nefesle akciğerlere
alınan yani vücuda giren oksijen miktarında azalmaya yol açmaktadır. Yani
kısaca dağlara çıkmak tam ters bir etki gösterip astım hastalığını daha da
kötüleştirmektedir. Yüksek oksijen atmosfer basıncının en yüksek olduğu
(rakımın en düşük olduğu) deniz seviyesinde veya deniz seviyesine yakın ve hava
kirliliğinin olmadığı bölgelerde bulunur.
Yanlış: Alerjik astımın en sık nedeni
polenlerdir.
Doğru: Alerjik astım nedenleri içinde ilk
sırada mite (ev tozu böcekçikleri) gelir. Bu nedenle mite alerjisi tespit
edilen hastalarda özellikle evlerde bu konuda önlem alınması tedavinin en
önemli bölümlerinden birini oluşturur.
Yanlış: Mite alerjisi olan astımlı hastanın
yatak odasındaki halının kaldırılması yeterlidir.
Doğru: Mite halı, çarşaf, yastık, tüylü/yünlü
oyuncaklar, kıyafetler, yatak örtüleri vb pek çok yerde bulunur. Bu nedenle evin
tüm halılarının kaldırılması, yünlü oyuncakların evden uzaklaştırılması,
battaniyelerin, yün yorganların, yastık ve yatakların nevresimle kaplanması
(anti-alerjik kılıflar daha faydalı), tüllerin sık sık yıkanması, evin sık sık
havalandırılması ve güneşlendirilmesi, sulu elektrikli süpürgelerin
kullanılması, evdeki rutubet/nemin bertaraf edilmesi ve temizlik malzemesi
olarak ta güçlü kimyasalların (tuz ruhu, çamaşır suyu vb) kullanılmaması çok
mühimdir.