Atalay'dan 'çözüm süreci' açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, 'Terör unsurları ülkeyi terk eder, silah bırakırlarsa çözüm süreci yürür' dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Son günlerdeki gelişmelere değinen Atalay, ortak hükümet kurma ile ilgili çalışmaların devam ettiğini ve CHP ve AK Parti heyetlerinin ana başlık ve alt başlıklar çerçevesinde görüşmelerini sürdürdüğünü ifade etti. Atalay, seçimden hemen sonra bu konuda politikayı, niyetlerini belirlediklerini belirterek "Ortak hükümet kurma çalışmalarında yapıcı politika izledik. Başbakanımızın, 3 muhalefet partisi ziyareti başlıbaşına iyi bir diyalog. Türk siyasetinde yoğun polemiklerin geçtiği seçimden sonra genel başkanların biraraya gelmesi alışılmış değil. İyi diyaloglar oldu. Partiler genelde etkilendiler bir de insani boyutu var. Türkiye için siyaset yapanlar ülkenin meselelerini rahatça görüşebilmeli. Doğrusu, bizim bu yapıcı tavrımız şu an devam ediyor" dedi.
Ortak hükümet kurulması için sonuna kadar şartları değerlendirmek istediklerini belirten Atalay, "CHP ile görüşmeler şu an gayet verimli gidiyor, sağlıklı, insani ve medeni bir diyalog var. Heyetlerimiz verimli çalışmalar yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
Partinin bütün mekanizmalarının çalıştığını anlatan Davutoğlu, yarın Meclis'te yapılacak oturumu hatırlattı. Perşembe günü Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısının saat 11.00'de olacağını hatırlatan Atalay, bu süreçte bu toplantının önemli olduğunu dile getirdi. Atalay, perşembe akşamı saat 18.00'de MKYK toplantısının olduğunu ifade etti.
Terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlar ve terörle mücadele çalışmalarına değinen Atalay, şunları söyledi: "Yurt dışı boyutu, IŞİD ve PKK kamplarının bombalanması, yurt içinde yoğun operasyonlar ve gözaltılar şeklinde. Şu an gözaltı sayısı binin üzerinde Türkiye genelinde. Bu, bütün terör örgütlerini kapsıyor. Bütün bu çalışmalar içinde maalesef kayıplarımız var. Operasyonlara sebep olanlardan en önemlisi Suruç'taki vatandaşlarımızın uğradığı terör saldırısı, polislerimizin evlerinde sabah uyku saatinde şehit edilmesi. Malazgirt'te binbaşımız Arslan Kulaksız şehit edildi. Bu operasyonlarla ilgili, şu an yürütülen operasyonlarda Türkiye sabrını sonunu kadar kullanmıştır. Hem içeride hem dışarıda birçok gelişme olduğunu biliyoruz. Türkiye bu konuda oldukça sabırlı davranmıştır ancak son gelişmelerle bu operasyonu başlatmıştır."
Güvenli bölge ile ilgili çalışmaların yürürlükte olduğunu kaydeden Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Güvenli bölgeyi önemli görüyoruz. Güvenli bölge oluşması Türkiye için çok önemlidir. Bu operasyonların yönetimi konusunda, sivil siyasi iradenin yönetiminde bütün kurumların eşgüdümüyle operasyon yürütülmüştür. Çok iyi bir koordinasyon ve çok etkili bir çalışma yürütülüyor. Bu boyutunu vurgulamak isterim. Başbakanımızı, hükümetimizi, güvenlik birimlerimizi, kurumlarımızı tebrik ediyorum. Uluslarararası iletişim iyi yürütülmüştür. İçeride kamuoyu bilgilendirmesi olmuştur. İki partinin genel başkanları ve heyetleri bilgilendirme en üst seviyede, ciddi bir devlet politikası olarak bu bilgilendirmeyi yapmışlardır. Bu, bir paylaşmadır diğer partileri bilgilendirme."
Atalay, AK Parti'nin terörle ilgili tutumunu herkesin bildiğini belirterek şunları söyledi: "
"Biz hiçbir ayrım yapmadan terör örgütlerine karşı bir tutum içindeyiz. IŞİD'le Türkiye'nin yardımlaşması gibi aslı olmayan şeyler öne sürüldü. Biz, terör ve şiddete karşı en sert politikamızı uyguladık. (Çözüm süreci ve gelişmeler) Bizim bir politikamız vardı, Türkiye'yi normalleştirmek. İktidar olduğumuzdan bugüne Türkiye'de demokrasi ve insan hakları için mücadele ettik. Adalet devlet kendisiyle hesaplaştı. Kimi anadili konuşamıyordu. Özellikle Kürt vatandaşlarla ilgili yanlış uygulamalar aslında terörü besliyordu. Bu istismar unsurlarını alma şeklinde çok çaba sarfettik. Çok da çaba sarfedildi. Bugün Türkiye'de eşit vatandaşlar olarak yaşama anlamında önlerindeki bütün engeller kaldırılmış oldu."
"SİLAH BIRAKILSIN"
"Bizim demokratik açılım çözüm süreci dediğimiz şeylerin amacı terör şiddet bitsin, terör unsurları ülke dışına çıksın ve silah bırakılsın" diyen Atalay, "Bunu gerek PKK kesimi, gerek HDP istismar etti. Hepimiz, bunların bölgede nasıl terör estirdiğini iyi biliyoruz. Bu bölgede olan tek parti biziz. AK Parti teşkilatlarına ne kadar baskı oldu. Türkiye partisiyiz biz ve Türkiye'nin omurgası olarak kendimizi görüyoruz. Şu anda bizim milletvekili çıkaramadığımız 5 il vardır. AK Parti olarak biz ülkemizin her yerinde siyaset yaparız. Teşkilat mensuplarımızın seçim ortamında ne kadar sıkıntı çektiğini biliyorum" diye konuştu.
AK Parti'nin Türkiye'nin her yerinde var olacağını anlatan Atalay, şöyle konuştu: "HDP, teröre ve şiddete karşı koyarak burada yardımcı olabilirdi. Milletvekillerinin bazı olaylara karışması, eş başkanların beyanatlarına baktığınızda bu konuda çok iyi bir sınav ortaya koymadılar. Biz, HDP'nin Meclis'te siyaset yapması ve siyasetin içinde bütün Türkiye'nin sorunlarını çözülmesini çok önemli görüyorduk. Bugüne kadar bunu arzuluyorduk, siyaset ortamı Türkiye'nin meselelerini çözsün. Şiddetle bu parti arasına bir mesafe koyamadı. Burada doğrusu yapmamaları artık gecikme sayılırdı. Dolayısıyla, çok istismar edildi bu çözüm süreci, yürütülen çalışmalar. Hiçbir devlet bunları affetmez. Terör unsurları ülkeyi terk eder silah bırakırlarsa çözüm süreci yürür. Bizim bu konularda hukukun içinde yürüyecek çalışmalarımız, uluslararası mutabakatlar içinde hükümetimiz bu çalışmaları yürütmektedir."
'PARTİ KAPATMA' TARTIŞMALARI
Parti kapatma tartışmalarına değinen Atalay, "Biz, ilke olarak parti kapatmaya karşıyız. 2010 yılındaki anayasa değişikliği paket içinde bizim parti kapatmayı içeren bir yasa teklifimiz vardı. Biz, başka bir yasal düzenlemeyle parti kapatmayı zorlaştırdık. Genel olarak ilkemiz şu parti kapatılmasın ama suç işleyenler varsa parti içinde onlar cezasını görsün. Bizim uzun süredir savunduğumuz parti olarak yaklaşım budur. Biz, siyaset kurumunu önemli görüyoruz" dedi.
AK Parti'yi Türkiye'nin omurgası, birliğinin bütünlüğünün sigortası olarak gördüklerini anlatan Atalay, sözlerine şöyle devam etti: "Ülke genelinde siyasetin rahat yapılması, özgürce yapılması bizim temel tezimizdir. Siyasetle terörü karıştıran kişiler varsa, partiler içinde onları cezalandırırız. Rahat, özgür siyaset yapılırsa orada zaten şiddet yaşayamaz. Din özgürlüğü açısından da aynı. Sonuna kadar insanlar özgürlüğünü yaşarsa orada radikalizm gelişmez, ama dini yasaklarsanız orada radikalizm gelişir. AK Parti'yi radikalizmin gelişmesini önleyen siyasi hareket olarak da görürüm. Biz, AK Parti olarak hem özgürlüklere hem de siyasete bakış içindeyiz."
Atalay, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Çözüm sürecinin bitip bitmediğine ilişkin soruya Atalay, şöyle karşılık verdi: "Çözüm sürecinin sonuçları önemli. Şu an yürüyen mekanizma durmuş olabilir. Bu niyetler ortaya çıktığında terörü ve şiddeti bitirmek için, dışarıdaki insanların hayata dönüşünü sağlamak için kaldığı yerden devam eder. Bugünkü şartlarda o dediğimiz çizgiye gelene kadar durgunluk olur."
CHP'nin terörle ilgili olarak araştırma komisyonu kurulması konusundaki önerisinin hatırlatılması üzerine Atalay, "Henüz bilemiyorum. Biz Meclis'e katılacağız. Bu toplantıyı biz de destekledik. Sözcülerimizi belirledik. Meclis'i de bilgilendirmiş olacağız. Parti yaklaşımlarımızı ifade edeceğiz. Onun sonrasında araştırma komisyonu kurulup kurulmaması konusunda henüz bir karar oluşmadı. Belki o da yarınki toplantıya kadar çalışılabilir" açıklamasında bulundu.
"HDP TAVRINI ORTAYA KOYACAK, TERCİH YAPACAK"
Atalay'a, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın '80 miletvekili ile birlikte dokunulmazlığın kaldırılması için dilekçe vereceğiz' yönündeki açıklaması hatırlatıldı. Bunun üzerine Atalay, şöyle konuştu: "Mevcut kişilerin dokunulmazlığıdır, o tabii başka kişilerin konusudur. Gerekiyorsa yapılsın. Siyasetle, şiddeti ve terörü bir araya getirmemek lazım. Onun için zamanında biz demokratik açılım dedik. Silahın gölgesinde siyaset, siyaset değildir. Siyaset yapanlar tavırlarını ortaya koyacaklar. HDP, tavrını ortaya koyacak. Tercih yapacak. Özgür siyaseti sonuna kadar savunuyoruz ama silah gölgesinde tehditle, sandıklara müdahale ederek, korku yayarak veya silah kullanıp güvenlik birimlerimizi tehdit ederken bu siyaset değil. Siyasete bakışta tek anayasal sınır terör ve şiddet irtibatıdır. Siyasetle bu yan yana getirildiğinde orada bir sınır konur."