Atatürk Türkiyesi ve 15 Temmuz girişimi...
Kurtuluş Savaşı sonrasında Türkiye'nin iğneden ipliğe bir ithalat dönemi yaşadığını bilmeyen yok bu ülkede.
Çünkü işgal görmüş, yanmış-yıkılmış, savaştan çıkmış bu topraklarda hiç bir şey kalmamıştı geriye...
Zaten, Osmanlı'dan devralınan/kalan bir şey de yoktu ortada...
Kalanlar da; demiryolları kapitülasyoncu devletlerindi.
O zamanlar çok önemli olan deniz yolları ve limanlar da öyle...
Türk ulusu savaş sonrasında yaralarını sararken, bir yandan da yeni bir yolda ilerlemek için "yenilik"ler arayışına girmişti. Mustafa Kemal Atatürk, içinden geldiği toplumun aksayan yan ve yönlerini bilen uz görüşüyle aldığı kararları ulusuna bir-bir açıklayıp uygulamaya koyarken; yurt topraklarında kağnının azısından çıkan ve insanın içini sızlatan cızırtılı sesin yerini; motorun/traktörün çıkardığı uygarlık sesi alıyordu.
Anadolu/Trakya bir yeni hamlenin heyecanını iliklerine değin duyuyor, yurt toprağında fabrikaların bacaları tütmeye başlıyordu.
"Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!.." komutuna uyan bir ulus; çağı yakalamak/aşmak sevdasıyla yaşıyor, yaşamı yorumluyor, yaşama sarılıyordu.