Avrupa'da demokrasiyi düşünürken...

BRÜKSEL - Her değişikliğin mutlaka iyi-kötü yönleri olur. Değişikliği kendi isteğiniz ve akıl birikiminizle gerçekleştirseniz kimsenin bu durumda vebali/günahı olmaz elbet.

BRÜKSEL - Her değişikliğin mutlaka iyi-kötü yönleri olur. Değişikliği kendi isteğiniz ve akıl birikiminizle gerçekleştirseniz kimsenin bu durumda  vebali/günahı olmaz elbet.

 

Ama, ya başka türlü?

 

Yerel anlamda eskilerimiz - Ben de onlarda biriyim- " Sokma akıl yedi adım gider"  derler ya; bu anlayışla yola çıkıp başarısız olunca ahlanmaya/vahlanmaya ortak aramanın  anlamı olmaz tabii ki...

 

Bulamazsınız zaten...

 

Siyasette, ortak akıl yerine kişisel akıl üstünlüğünün peşine düşenler de böylesi mahcubiyeti/ezikliği yaşarlar çoğunlukla...

 

"Akıl akıldan üstündür" altın öğüdünün geçerliliğini inkar etmek işte bu bakımdan olası değil.

 

Hele de siyaset dünyasında...

 

Bizde yerleşik anlayışa göre öteden beri  bireyselliğin ön plana çıkışı "ortak iş yapma"nın sonunda başarıyı paylaşma yarışından kaynaklanıyor olmalı...

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme