Avrupa yanıyor

Yangın'a dair birçok sebep uyduruluyor. Ancak bu uydurmalar asıl yaşananı göz ardı etmekten başka bir işe yaramıyor… Hatırlayın; ülkemizde başlatılan gezi olayları da üç beş ağaç meselesiydi. Kitleler böyle masumane bir eylem diye uyutulmaya çalışıldı. Ancak; çok büyük, planlı, programlı ve organize bir eylem olduğu hemen anlaşıldı.

ABD ve Avrupalı şeytanlar ile yerli iş birlikçi ihanetçilerin hazırlamış oldukları bir ihtilal girişimiyle karşı karşıya olduğumuzun farkına vararak, gereğini yaptık…

Allaha binlerce şükürler olsun ki, kendisini bu ülkeye adamış bir liderin cesur ve dik duruşu ile bu alçakça yapılan saldırıyı etkisiz hale getirdik.

Ülkemizi karanlığa gömmek isteyenleri tarihin kara sayfalarına gömdük.

Geçtiğimiz günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un "Avrupa Ordusu" hayali hala hafızalarımızda…

Amerika Başkanı Trump, buna karşın, ne demişti:

Hatırlayın!

"Siz kimsiniz… Biz olmasaydık eğer Fransızların babaları Almanlar olurdu. Şimdi hepiniz Almanca konuşurdunuz"

Ne kadar rencide edici bir ifade, değil mi?

Bu zihniyetteki ABD"de kendini Dünya'nın sahibi olarak görüyor.

Sahibine karşı koymaya çalışan Fransa'nın Cumhurbaşkanına bir ders niteliğinde sarı yeleklileri görevlendirmiş olduğu da açıkça ortadadır.

Unutulmasın! Avrupa'nın birçok ülkesi bu eylemlerden paylarına düşeni alacaklardır.

Biz bunların tamamını ve onlarca katını yaşadık.

Tek başımıza; milletimizin Liderine olan inancı, güvenci, sadakati ve Allah'ın yardımı ile hepsini aştık.

Biz, bölgemizde bağımsız ve çok güçlü bir ülkeyiz.

Seksen milyonluk bir ordumuz var.

Savunma sanayimizi kendimiz kurduk.

Kimseye ihtiyacımız yoktur.

ABD yöneticileri bundan böyle bizi istedikleri gibi yönetemeyecekler.

Ülkemizi biz dilediğimiz gibi yöneteceğiz.

Ya bizimle adam gibi ortak ve müttefik olurlar, ya da bölgemizden def olup giderler.

ABD!siz devam eden ASTANA mutabakatını iptal ederek, kendilerinin de içinde bulunacakları bir mutabakat oluşturmak amacı ile Ankara!!ya gelen ABD temsilcisini, eylemleriyle protesto eden Vatan Partisi mensubu kardeşlerimi tebrik ediyorum.

Anti emperyalist tavırlarından dolayı şükranlarımı sunuyorum.

Değerli okurlarım, Avrupa yangınının yaygınlaşmasının gerçek sebebi bu yazdıklarım değildir. Yazdığım nedenler başlangıç için bir fitili ateşlemedir. Kapitalist sistem çok acımasız ve gaddar bir sistemdir. Bu sistemde "Eşya insandan değerlidir". Sistem, nihai hedefine ulaşmak üzeredir. Bu sistemin temelinde iki sınıfın mevcudiyeti vardır. Bunlardan biri çok varlıklı, çok zengin efendiler sınıfıdır. Diğeri ise çok yoksullardan oluşan ve karnını doyurmakta sıkıntı yaşayanların sınıfıdır.

Bir başka ifade ile mevcut durum "köleci topluma bir dönüştür" diyebiliriz.. Sistem gerek Dünyanın her ülkesinde ve gerekse Avrupa ülkelerinde bulunan orta sınıfın varlığına son vermek üzeredir. Şimdiye kadar orta sınıf emniyet sipabı olarak kullanılmıştı. Ancak bu emniyet sipabı devre dışına itilmiştir. Çalışan insanlar, emekçiler, esnaflar, ücretliler ve geniş halk kitleleri çok zor durumdalar. Aldıkları ücret ve kazandıkları ile geçinememekte sıkıntı yaşamaktadırlar.

Bu insanların gerçek isyanları hayat pahalılığınadır. Sosyal adalete yapılan haksızlıklaradır.

Ülkemiz de bu gelişmelerden bağımsız değildir.

Ancak bizim farklı bir özelliğimiz vardır.

O"da "İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın" felsefesidir.

"Komşusu açken tok yatan bizden değildir" diyen yüce bir dinin mensupları olmamız, farklılığımızı ortaya koymaktadır.

Bu anlamda, Kapitalist sistemin acımasız çarkları arasında kalmamıza hiç bir yöneticimiz izin vermez.

Hem Ecdadın mirası olan ilkeden hem de Dinimizin insani öğretisinden yararlanılarak yeni bir ekonomik sistem oluşturulabilir.

Tabii ki bu ekonomistlerin çalışma ve ilgi alanlarına girer.

Bizden yazması

Devleti yönetenlerden ve ekonomistlerinden "uygun sistem oluşturulması beklentisi içindeyiz"

Dünyanın ve dolayısıyla ülkemizin geleceği çok aydınlık görülmemektedir.

Allah; aç gözlü, doyumsuz ve insanım diye geçinen tiranların gözünü toprakla doyurur, inşallah…

Saygılarımla…