Aydınlık günün parlayan aforizmaları...1

Aydınlık Bir Gün:

Korona illetinin Türkiye’de can almaya başladığı günden beri yaklaşık bir aydır hemen hemen her gün Covit 19 virüsünün kaynakları, günümüz etkileri ve gelecekte yaratacağı olası sonuçları konusunda yazılar yazdım.

Dün şöyle bir baktım, telefon marifetiyle yazdığım yazılara; yirmi makaleyi aşkın yazı yazdığımı gördüm. Üstelik bazıları bölümler halinde üç-dört gün devam etmiş.

Onların hepsini “Korona Günlükleri” altında toplayıp bir e maille kendime yolladım. İlerde bu konuda yazılacak bir kitabın temelini oluştururlar diye.

Güneşin Kerameti!

Bu gün uyandığımda ise dışarıda sanki bambaşka bir gün vardı.. Apaydınlık bir gün, ışınları doğada kıvılcımlanan azametli bir güneş..

Şöyle bir baktım. Bazı toplulukların eskiden beri güneşe tapması, şairin “Güneşli güzel günler göreceğiz” deyip güneşi başköşeye oturtması, umudun yeni doğan günle, parlayan güneşle eş tutulması boşuna değildi demek..

Oturma odasının camdan duvarını açtım, Mersin’e has palmiye esintisi çam kokusuna karışıp içeri girdi.. Karşıda kentin kalbine birer hançer gibi saplanan beton kulelerine takılmak değildi bu gün niyetim. Bu gün başka bir haleti ruhiye içimdeydim ve günün aydınlık tılsımını bozmak istemiyordum..,  işin içine bu duygumu bozacak başka bir şey karıştırmasını da...

Balkona çıktım.. Niyetim biraz güneşlenip D Vitamini almaktı. Paçalarımı ve kollarımı sıyırıp güneşe durdum, benim artık bir şey yapmam gerekmezdi, güneşe kardeş olmaktan başka.. o işini ve işlevini yapacaktı.

Oyalanmak için arandım. Baktım ki suyum ve telefonum yok yanımda, içeri girip aldım, tekrar balkona çıktım, kendime hazırladığım yerde oturdum, bir yandan güneşlenirken öte yandan bu günlerde her zamankinden çok vakit geçirdiğimiz telefonu kurcalamaya başladım.

Karanlıktan Aydınlığa:

Bu güneşli güzel günde Korona’nın karanlık dünyasına hiç girmek istemiyordum. Sabah sabah farklı bir haleti ruhiye içimdeydim..

Telefonu kurcalarken birden o anlamlı güzel resimler eşliğinde yazılan muhteşem aforizmalarıdan biriyle karşılaştım. Nerden buluyordu bilmiyorum. Ama hem resimler, ki bazen bunlar fotograf da olabiliyordu, hem de sözler harikaydı.

İşte o an bu gün Korona konusunu yazmamaya karar verdim. Peki ne yazacaktım? Karşımda duran bu malzemeden daha güzel ne olabilirdi ki. Tedbili mekanda ferahlık vardır, deyip başka bir yola girdim. Bu zor günlerde arada sözü söylemi değiştirmekte fayda vardı nitekim.,

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme