AYSEL TUĞLUK'TAN TOKİ İLE İLGİLİ SORU ÖNERGESİ
Vanda 23 Ekim ve 9 Kasım 2011de meydana gelen depremlerin ardından evleri hasar gören depremzedeler, TOKİ tarafından inşa edilen konutlara yerleştirilmiştir. Ancak TOKİ tarafından inşa edilen konutların depremzedelerin ifadesiyle değerinin üzerinde satılması, konutların taksitlerinin, ortak giderlerinin, kapıcı ve yakıt parasının yüksek olması nedeniyle, bu giderleri karşılayamayan depremzedeler ne yazık ki yıkılma tehlikesi olan hasarlı evlere geri dönmek zorunda kalmışlardır.
Van’daki TOKİ deprem konutlarından, konut giderlerini ve taksitlerini ödeyemedikleri için yıkım kararı olan hasarlı evlerine dönen yurttaşların,taşındıkları hasarlı evlerinin üzerlerine çökmesi gibi ciddi bir risk bulunmaktadır. Bu nedenle olası üzücü bir olayın yaşanmaması için bakanlığınızın ve TOKİ’nin acil önlem alması gerektiği açıktır.
Bu bağlamda;
1- TOKİ tarafından Van’da inşa edilen deprem konutlarının, vatandaşların ödeyemedikleri için hasarlı evlerine dönmesine neden olan ortak giderlerini, kapıcı ve yakıt fiyatlarını düşürmeye ilişkin bir çalışmanız var mıdır?
2- Van’da TOKİ’nin inşa ettiği deprem konutlarının piyasa değerinin üzerinde satıldığı iddiaları doğru mudur? Taksitleri ödemekte zorlanan depremzedeler için yeni bir ödeme planı oluşturulması gündemde midir?
3- TOKİ tarafından inşa edilen deprem konutlarının fiyatlarının belirlenmesi hangi prosedüre göre yürütülmüştür? Bölge halkının iktisadi durumu ve bölgedeki emlak rayiçleri göz önünde tutulmuş mudur?
4- Van’daki TOKİ deprem konutlarının inşasında, bölge insanının kültürü ve yaşam alışkanlıkları göz önünde bulundurulmuş mudur? Örneğin bölgede vatandaşlar tarafından yaygın bir biçimde ekmek ihtiyaçlarını gidermek için kullandıkları tandır ekmeklerini yapabilmeleri için deprem konutlarına tandır evleri inşa edilmiş midir?
5-Van Valiliği, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı gibi resmi makamlara yaptıkları başvurular yanıtsız bırakılan vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesine ilişkin bir tasarrufta bulunmayı düşünüyor musunuz?
AYSEL TUĞLUK'TAN AÇLIK GREVİ İLE İLGİLİ SORU ÖNERGESİ
23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde Van’da meydana gelen 7.2 ve 5.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Van kent merkezinde ve Erciş ilçesinde kurulan konteynır kentlere depremzedeler yerleştirilmiştir. TOKİ tarafından inşa edilen 15 binin üzerindeki konuttan alamayan yaklaşık 500 depremzede aile ise, barınacak yerleri olmadığından 2 yıldır konteynır kentlerde yaşamaya devam etmektedir. Ancak depremzede ailelerin konteynırları boşaltmalarını isteyen Van Valiliği yaklaşık 4 ay önce konteynır kentlerin elektriğini ve suyunu kesmiştir. Bunun üzerine İpekyolu Caddesi’nde bulunan Anadolu Konteynır Kent’inde zor koşullar altında yaşam mücadelesi veren 110 aileden 30’u, 28 Ağustos’ta açlık grevine başlamıştır. Depremzedelerin sokağa atılmak istenmeleri üzerine başlattıkları açlık grevi 100 günü geride bırakmıştır.
Çok zor şartlarda yaşam mücadelesi veren depremzedeler, çamaşırlarını dışarıda yıkamakta, yemeklerini taş ocaklar üzerinde yapmakta, elektrikleri halen kesik olduğundan yakın zamanda Van Büyükşehir Belediyesi tarafından kendilerine verilen katalitik sobalarla ısınmaya çalışmaktadırlar. Kış şartlarının iyiden iyiye kendisini hissettirdiği bölgede ciddi bir mağduriyet yaşayan depremzedeler, kendilerine kalıcı konut verilene kadar açlık grevi eylemlerini sürdüreceklerini belirtmektedirler.
Bu bağlamda;
1- Van’da ağır kış koşulları yaşanmaktayken söz konusu konteynır kentte elektriklerin ve suların halen kesik olması vicdani midir? Sorun çözümleninceye değin valilik tarafından kesilmiş olan elektriğin ve suyun tekrardan verilmesi düşünülmekte midir?
2- 100 günü aşkın bir süredir kalıcı konut talebiyle açlık grevinde olan depremzedelerin mağduriyetlerinin giderilip isteklerinin karşılanmasına ilişkin bir çalışmanız var mıdır?
3- Söz konusu konteynır kentte zor şartlarda yaşama tutunmaya çalışan depremzedelere sosyal yardım yapmayı düşünüyor musunuz?
AYSEL TUĞLUK'TAN JİTEM İLE İLGİLİ SORU ÖNERGESİ
Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) resmi internet sitesindeki başvuru formunda “öğrenim gördüğünüz okullar” listesinde, “Ankara Etimesgut Asgari JİTEM Terörle Mücadele Harp Okulu” seçeneği yer almaktadır.İŞKUR’un resmi sitesine göre, lisans seviyesinde görülen okulun tek bölümü ise Terörle Mücadele JİTEM Sivil İstihbarat’tır. Ancak, ismi sayısız faili meçhul cinayet, katliam, provokasyon ve hukukdışı eyleme anılan Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele’nin (JİTEM’in) varlığı devlet tarafından kabul edilmemektedir.
Bu bağlamda;
1-Ankara Etimesgut Asgari JİTEM Terörle Mücadele Harp Okulu ne zaman kurulmuş ve faaliyete başlamıştır?
2-Ankara Etimesgut Asgari JİTEM Terörle Mücadele Harp Okulu hangi prosedür gereğince öğrenci almaktadır? Başvuru şartları nelerdir?
3- Ankara Etimesgut Asgari JİTEM Terörle Mücadele Harp Okulu’nun öğretim kadrosu kimlerden müteşekkildir? Okulda görev yapan öğretim elemanlarının işe alım prosedürleri ne şekildedir?
4- Ankara Etimesgut Asgari JİTEM Terörle Mücadele Harp Okulu kurulduğundan bu yana kaç mezun vermiştir?
5-Ankara Etimesgut Asgari JİTEM Terörle Mücadele Harp Okulu’nun tek bölümü olan Terörle Mücadele JİTEM Sivil İstihbarat bölümü mezunları hangi birimlerde görev yapabilmektedirler?Bölüm mezunlarının görev tanımları nedir?
6- Ankara Etimesgut Asgari JİTEM Terörle Mücadele Harp Okulu’nun adresi ve iletişim bilgileri nedir?
7- Ankara Etimesgut Asgari JİTEM Terörle Mücadele Harp Okulu’nun varlığı, yıllarca inkar edilen Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele adlı bir yasal birimin varlığının resmen kabul edilmesi anlamına mı gelmektedir?